Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "Mutlak geçit ihtiyacı" veya "Geçit yoksunluğu", ikincisine de "Nispi geçit ihtiyacı" ya da "Geçit yetersizliği" denilmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.06.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.11.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, taşınmazının genel yola bağlanması için davalı taşınmazlarından geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.12.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 198 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, daha önce taşınmazı lehine 195 parsel sayılı taşınmaz aleyhine Tire Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/296 sayılı Kararı ile 3 metre eninde geçit hakkı tesis ediliğini, traktör ve kamyonun bu geçitten geçmesinin mümkün olmadığını beyanla ek geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir....

        Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır....

          Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir....

            Ayrıca yerel mahkemece davanın niteliği gereği duruşma açılıp yargılama yapılması, davacı tarafa belirlenen geçit bedelinin mahkemeler veznesine depo ettirilmesi, bu miktarın depo edilmesi halinde dava dilekçesinde gösterilen değer ile geçit bedeli arasındaki farka ilişkin harcın tamamlattırılması gerekirken duruşma yapılmaksızın geçit hakkı tesisi yönünde karar verilmiş olması ve hükümde geçit bedelinin aleyhine geçit hükmü kurulan taşınmaz malikine ödenmesine dair karar verilmemiş olması da yerinde değildir. Yine geçit hakkı tesisine konu olabilecek tüm taşınmazların tapu kayıtlarının getirtilmesi ve maliklerinin davaya dahil edilmesi de gerekmektedir. Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu ile mevcut krokiye göre geçit hakkı talep edilen taşınmazların doğu hududunun Söke-Milas Karayolu olduğu anlaşılmaktadır....

            Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

              Mahkemece 17.06.2013 tarihinde mahallinde keşif yapıldığı, geçit güzergahı olarak belirlenen ve mahkemece kabul edilen geçit yolu üzerinde bulunan ağaçların değerlerine ilişkin inşaat mühendisinden rapor alındığı anlaşıldığından mahkemece hüküm tarihine yakın bir tarihte ehil bilirkişiler ile keşif yapılması, belirlenen bu değer üzerinden geçit hakkı tesis edilmesine karar verilmesi gerekirken aleyhine geçit kurulan taşınmaz malikinin zarar göreceği biçimde yeniden keşif yapılmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmemesi ve aleyhine geçit hakkı kurulan taşınmaz bilgilerinin açık bir şekilde hüküm kısmında gösterilmemesi doğru değildir....

                Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “ geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “ geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.05.2010 gününde verilen dilekçe ile geçitt hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayalı geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişilerin 23.07.2010 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen ve ... renkle boyanan yerden davacının 31 sayılı parseli lehine geçit tesis edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu