Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

    Mahkemece dava kabul edilerek davalıya ait 52 parsel sayılı taşınmazdan fen bilirkişisinin 10.03.2009 tarihli krokisinde B harfi ve kırmızı renkle gösterilen yerde davacıya ait 52 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Mahkemece 17.07.2007 tarihinde 59 parsel içinde kalan zeminde fiilen kullanılan bir yol olduğu,davada ana yola ulaşma yönünden fiili ve hukuki imkansızlık koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddine dair verilen karar Dairemizce davacı taşınmazının geçit ihtiyacı bulunduğu kabul edilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır....

      Nihayet kurulan geçit hakkı kesintisiz olmalı, yani resmi olarak genel yola kadar ulaşmalıdır. Somut olaya gelince; incelenen dosya içeriğine ve toplanan kanıtlara nazaran geçit tesisinden en az zarar görecek komşunun davalı olduğu, zira geçit tesisi için komşulardan en az yer işgal edilmesi gereken yerin ve buna karşın davacı taşınmazını ana yola bağlayan geçitin bilirkişilerce hazırlanan 2 nolu alternatif geçit olduğu anlaşıldığına göre mahkemece davalıya ait taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesisinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak geçit hakkı kesintisiz olmak zorundadır. Mahkemece sadece davalıya ait 123 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine geçit hakkı tesis edilip davacıya ait olduğu anlaşılan 123 ada 8 parsel üzerinde geçit hakkı tesis edilmemesi kesintisizlik ilkesine aykırıdır....

      İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile 1502 parsel sayılı taşınmaz lehine 1486, 1487, 1499, 1496, 1497 ve 1500 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine 07.03.2018 tarihli bilirkişi raporu ve ekli krokide 1 nolu güzergah olarak belirtilen alan üzerinde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı T4 istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporları doğrultusunda en ekonomik ve en kısa yoldan geçit hakkı tesisi gerektiğini, 4. İhtimalden geçit hakkı tesisine karar verilmesi gerekirken en pahalı olan 22.555,00 TL değerli 1. İhtimalden ve sahibi olduğu 1496 parsel üzerinden geçit hakkı tesisine karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescil ile geçit hakkı tesisi isteğine ilişkindir... Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

        TMK'nın 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjetif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazların kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır....

          Bu durumda mahkemece, geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesi gözetilerek bilirkişilerden denetime uygun ek rapor alınmalı, önceki keşif doğrultusunda ek rapor düzenlenememesi durumunda taşınmaz başında bilirkişiler eşliğinde tekrar keşif yapılarak, bilirkişilerden yararına geçit hakkı tesisi istenen her iki taşınmazın da genel yola bağlantısını sağlayacak şekilde ve davacı adına kayıtlı olan 520 parsel sayılı taşınmaz üzerinden yine davacı adına kayıtlı 519 parsel sayılı taşınmaz yararına geçit hakkı tesis edilebileceği de göz önünde bulundurularak, her iki parsel açısından geçit güzergahlarını gösterir rapor düzenlemeleri ve krokide göstermeleri istenerek, yararına geçit hakkı tesisi istenen 519 ve 520 parsel sayılı taşınmazların genel yola kesintisiz bağlanmasını sağlayacak şekilde geçit hakkı tesisine karar verilmesi gerekir....

            Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, İkincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

              Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

                UYAP Entegrasyonu