Dairesinin 14/9570 Esas-18/1194 Karar nolu kararı ile 06/02/2018 tarihinde iptal edildiğini, davacı 20/05/2015 ve 22/06/2015 tarihinde ipoteğin fekki talepli başvurduğunda ilgili yönetmelik maddesi halen yürürlükte idi ve Hesap İşletim Ücreti Kredilerin kullandırılması için zorunlu giderlerden kabul edilirken dolayısı ile o tarihte hesap işletim ücreti adı altında bakiye borcun bulunması sebebiyle davalı banka ipoteği fekketmesi söz konusu olamayacağını, hesap işletim ücreti ile ilgili düzenlemenin iptalinden sonra, ipoteğin fekki talebi ile bankaya başvurabilecekken ipoteğin fekki davası açmasının davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti doğmasına sebep olduğundan davalı bankanın bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenlerle davalı banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ferağdan men kararı verilmesini, ihtiyati tedbir verilmesini ve ödemelerin durdurulmasını, dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkil iyi niyetli tüketici olduğundan tapu kaydındaki tüm haciz ve takyidatları kaldırılarak müvekkil adına tapuda kayıt ve tescilinin yapılmasını, tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı taktirde taşınmaz için ödenen toplam bedel olan 68.902,00 USD bedelinin dava tarihinden itibaren devlet bankalarının USD için açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ferağdan men kararı verilmesini, ihtiyati tedbir verilmesini ve ödemelerin durdurulmasını, dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkil iyi niyetli tüketici olduğundan tapu kaydındaki tüm haciz ve takyidatları kaldırılarak müvekkil adına tapuda kayıt ve tescilinin yapılmasını, tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı taktirde taşınmaz için ödenen toplam bedel olan 82.875,00 USD bedelinin dava tarihinden itibaren devlet bankalarının USD için açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İncelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 2000ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı teminat amacıyla ipotek bırakılan taşınmazların satın alınması sonucu menfi tespit , ipoteğin fekki ve kötü niyet tazminat talebidir. Davacı ------bedelli ipoteklerinin kaldırılmasını ve kötü niyet tazminatı talebi vardır. Dosya içerisindeki ------ hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, kredi alacağının faiz ve masraflar toplamı olarak ---- üzerinden takip başlatıldığı, dava konusu edilen ---- bölümler üzerinde ----birinci derecede ipotek tesis edildiği görülmüştür....
Somut olayda; dava takyidatlardan ari şekilde tapu iptali ve tescil, birleşen dosya yönünden de ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Yargılama sırasında dava konusu taşınmaz davacı adına tescil edilmiş olmakla asıl dosya yönünden dava konusuz kalmıştır. İDM'ce hüküm tesis edilirken ana dosya yönünden davanın tapu iptali ve tescil talebine yönelik olduğu dikkate alınmaksızın davanın ipoteğin fekki olarak değerlendirilerek dava konusu 5 nolu bağımsız bölüm üzerindeki Şekerbank lehine olan ipoteğin fekkine karar verilmiştir. Oysa ki ana dosyada Şekerbank davada taraf değildir. Ana dosyada tapu iptal talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz herhangi bir hüküm de tesis edilmemiştir. Şayet ana dosyada ipoteğin fekkine yönelik talep kabul edilecek olsaydı bu kez ipoteğin fekki nedeni ile açılan birleşen dosyanın derdestlik nedeni ile reddedilmesi gerekirdi....
Eldeki davanın tapu iptali ve tescil yönünden kabul edildiği bir an için düşünülse bile TMK 684 gereği "......
İdare Mahkemesinin 1993/315E.-1185K. sayılı dosyası ile açılan davada, davaya konu ipoteğin tesisine ilişkin Silifke Belediye Encümeninin 31.12.1991 tarih ve 2058 sayılı kararına dayanılarak yapılan imar uygulamasının davacı taşınmazı yönünden iptal edildiği ve iptale ilişkin bu hükmün Danıştay denetiminden geçerek 30.09.1995 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Ayrıca bahse konusu imar uygulaması sonucu 645 ada 2 parsel sayılı taşınmaza davacılar murisi ... lehine konulan ipoteğin fekki için ipotek borçlusu Beşir Gazneli mirasçıları tarafından ipotek alacaklısı ... mirasçılarına karşı Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/101E.-279K. sayılı dosyası ile açılan ipoteğin fekki davasının kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 02.02.2009 tarihinde kesinleştiği dosya kapsamı ile sabittir....
banka lehine tesis edilmiş olan ipoteğin terkinini talep etmek hususunda dava ve taraf ehliyeti bulunduğunun söylenemeyeceğini, bu nedenle, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davası ile ilgili hüküm kurulmadan, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin davacıya dönüp dönmeyeceğinin belirsiz olduğu dönemde, müvekkili bankaya yöneltilen bu ipotek fekki davasının, davacının bu konuda dava ve taraf ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesini, davacının ikame ettiği tapu iptal ve tescil davasında karar verilmesi gerekmekte olup; söz konusu davada müvekkil bankaya husumet yöneltilemeyeceğinden, mevcut davanın müvekkil yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, müvekkil bankaya yöneltilen ipotek terkini talepli davanın esas itibariyle de haksız ve mesnetsiz olduğunu, 2644 Sayılı Tapu Kanunu'nun, 26....
Davalı vekili, murisin daha önce ipoteğin fekki istemiyle açtığı davanın reddedilerek kesinleştiğini ve bu nedenle kesin hüküm nedeniyle davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkemece, muris ...’nın İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesine açtığı ipoteğin fekki davasının reddedilerek kesinleştiği, bu dosyanın içeriğinde murisin vekaletnameyi ve içeriğini açıkça kabul ettiği, dava konusu taşınmazın ... İnş. Tic.AŞ.’ye ait olması nedeniyle davacının aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 625.00....