Yönünden usulüne göre açılmış dava bulunmadığından ipoteğin fekki talebi ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmadığı gerekçeleriyle, davacının davasının davalı ... Yapı Kooperatifi Başkanlığı yönünden kabulü ile, ...nolu bağımsız bölümün davalı kooperatif adına tam hisse ile kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dahili davalı yapılmak istenen ....Bankası A.Ş. bakımından ipoteğin fekki talebi ile ilgili olarak bir karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu edilen taşınmaz üzerindeki mevcut ipotek kaydının aynen devamına, mahkemece daha önce verilen tedbir kararının davalı kooperatif bakımından devamına, dahili davalı edilmek istenen ....Bankası A.Ş. lehine mevcut ipotekler bakımından ise iş bu karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davacı arsa sahibi vekili ve davalı yüklenici kooperatif vekili temyiz etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, davacı şirket tarafından davalılara karşı açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı taraf davalı ... Endüstri San ve Tic. A.Ş. adına olan ... ili ... İlçesi ... Mah allesi 70 ada 22 parsel de yapılacak binada B Blok 94 numaralı brüt 103 net 67 metrekare miktarlı gayrimenkulün tapu kaydının iptali ile diğer davalı lehine olan ipoteğin ve başkaca takyidat varsa bu takyidatların fekki ile davaya konu gayrimenkulün takyidatlarından ari olarak davacı adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Eldeki dava davacı tarafça davalı şirketler aleyhine açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin görülen ... 33. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında verilen 18/01/2023 tarihli görevsizlik kararı üzerine Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir....
Tüketici Mahkemesi'nde açtığı tapu iptal tescil davasının lehine sonuçlandığını, davalı bankanın ipotek karşılığı kredi açtığı dava dışı şirketin kredi borcundan dolayı davalının icra takibinde bulunarak dava konusu taşınmazı satışa çıkardığını, davalının iyiniyetli 3.kişi olmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmaz üzerinde mevcut davalı lehine konulan ipotek ve haciz dahil tüm takyidatların fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı ile dava dışı şirket arasında akdedilen bankacılık sözleşmesi uyarınca kredi açılıp kulladırıldığını,kredilerin teminatı olarak dava konusu dava dışı şirketin maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini,davalının lehine ipoteğin 27.07.2007 tarihinde tescil edilmiş olup,tapu kaydının dava dışı şirket adına olduğunu,ipotek tescil tarihinde taşınmaz üzerinde hiç bir takyidatın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacının dava konusu olan 6130 parsel sayılı 3....
Dava, tapu iptali ve tescil ile ipoteğin fekki talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla, HMK. m. 352 uyarınca Dairemizin görevsizliğine ve dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ltd.Şti’nin doğmuş ve doğacak bütün borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 400.000,00 TL kredi için ipotek tesis ettiği, davacının satışın vekalet yetkisinin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığı iddiasına dayanarak 29.12.2006 tarihinde Sincan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/605 esasında kayıtlı tapu iptali ve tescil davasını açtığı, mahkemece tapu kaydına 16.01.2007 tarihinde tedbir konulduğu, 14.02.2007 tarihinde de davanın davalı bankaya ihbar edildiği anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, banka lehine ipoteğin tesis edildiği 20.11.2006 tarihinde kayıt maliki davalılardan ...’dır. Mülkiyet, açılan dava sonucu 10.06.2008 tarihinde hükmen davacı adına geçmiştir. Davacının, davalı bankanın ipotek tesis tarihinden sonra borçluya kullandırdığı kredilerden sorumlu tutulabilmesi için, davalıların davacıyı zararlandırmak amacıyla el ve işbirliği içinde hareket etmemiş olmaları, başka bir deyişle davalı bankanın iyiniyetli olması gereklidir....
Medeni kanunda yer alan ipoteğin ayni hak olduğuna dair hükümler ve HMK 12/1'de yer alan taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin davaların, taşınmazın aynına ilişkin olduğu hükümleri ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/d maddesi birlikte değerlendirildiğinde, ipoteğin fekki davasının, taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğu ve bu davada arabuluculuğa başvurunun zorunlu olmadığı aşikardır. İpoteğin fekki davası gayrimenkulün aynına ilişkin bir dava olup, arabuluculuk dava şartına tabi olmadığından, davalı tarafın bu hususa ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir.. Harçlar Kanunu Dördüncü Kısım: Tapu ve Kadastro Harçları Birinnci Bölüm Mükellefiyet Mevzuu başlıklı, 57. maddesine göre,"Tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanları, tapu ve kadastro harçlarına tabidir." Mükellef başlıklı, 58. maddesinde ise, "(Değişik ilk parağraf: 21/01/1982- 2588/9 md.)...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin .... esas sayılı dosyasında davanın kabulü ile davaya konu edilen taşınmazın ... adına olan tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, kararın henüz kesinleşmediği, 6100 sayılı HMK'nın 367/2 maddesi uyarınca davacı tarafından açılan tapu iptal tescil davası kesinleşmeden icra edilemeyeceğinden, davacının dava açmakta şekli olarak hukuki menfaati olduğu kabul edilmiş ise de hak ve talep yetkisini tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi ile elde edeceği, bu nedenle davanın erken açılan dava niteliğinde olduğu, davacı tarafından bu aşamada ipoteğin terkini talep edilemeyeceğinden davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır. HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davanın REDDİNE, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli ... TL karar ve ilam harcından peşin alınan .... TL peşin harç ve .... TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye ......
sadece taleple bağlı kaldığı için ipoteğin halen müvekkil payları üzerinde bulunduğunu, bu davada ipoteğin müvekkil payları üzerinden fekki ile terkinini talep ettiklerini, zaten mahkemenin 2012/205 Esas 2014/154 Karar sayılı dosyasının kesinleşmiş olduğunu, tüm bu nedenlerle İzmir 16.İcra Müdürlüğünün 2012/15412 Esas sayılı takip dosyasında ipoteğin satış yoluyla paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulmasını, İzmir ili Foça ilçesi Yeni Foça Mahallesi 10408 ada 3 ve 7 parsel, 10409 ada 1,2,3,4,5,6,7,11,12,13,14,15,16 parseller, 10558 ada 22 parsel ve 10557 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki ipotek kaydının müvekkiller payları üzerinden fekki ile tapu kaydının terkinine karar verilmesini talep etmiştir....
DAVANIN KONUSU: İpoteğin Fekki ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki ipoteğin fekki ve manevi tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ipoteğin fekki talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili ve davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin biriktirdiği para ile taşınmaz satın almak istediğini, davalı banka müşterisi ve ipotek borçlusu olan dava dışı malik ... isimli kişinin satışa çıkardığı, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parselde kayıtlı ... Blok, ......
Köyü, 304 parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu taşınmazlar yönünden muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davasının 28.03.2016 tarihinde açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği, kararın 23.11.2020 tarihinde kesinleştiği ve davacının taşınmazlarda pay sahibi olduğu anlaşılmıştır. c. Tapu kaydında, Bankanın iyi niyetini ortadan kaldıracak nitelikte tapu iptali ve tescil davasının açıldığını gösterir tedbir şerhi bulunmadığı, tapu iptali ve tescil davasının açılacağının davalı Banka tarafından bilinmesinin beklenemeyeceği, davalı Banka tarafından ekspertiz raporunun düzenlendiğinin görüldüğü, her ne kadar sonradan Asiye'nin tam malik olmadığı hükmen saptanmış ise de 4721 sayılı TMK'nın 1023 üncü maddesinde düzenlenen tapu siciline iyi niyetle güvenerek ayni hak iktisap edenin iyi niyetinin korunacağı açıktır. Bu bağlamda değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1....