Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil DURUŞMALI K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık haricen satın alma ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin tahsiline ilişkin olarak açılmış olup, davacı taraf 27.03.2012 tarihli yargılama oturumunda tapu iptali ve tescil isteğinden vazgeçerek isteğini alacak (bedel) olarak belirlemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne dair ... 3. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Tarafların temyiz itirazlarının reddi ile dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davacının tapu iptali ve tescil davasının aile konutu nedeniyle TMK'nun 194....

      İddianın ileri sürülüş şekline göre asıl dava, muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile davalı eski eş adına tescil isteğine, birleşen dava mal rejiminin tasfiyesi ile aynen taksim, aynen taksim mümkün olmaması halinde alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece "...yine davacı tarafça tapu iptal tescil isteminde bulunulmuş ise de TMK'ya göre katılma alacağının parasal bir alacak hakkı olup, tapu iptal ve tescil istenemeyeceği dikkate alınarak davacının tapu iptal tescil isteminin reddine karar verilmiştir." denilmek suretiyle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan aynen taksim isteğine ilişkin değerlendirme yapıldığı, asıl davadaki muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile davalı eski eş adına tescil isteği hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi _K A R A R_ Dava, tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkin olup, davacının 03.11.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminden vazgeçerek alacak istemine karar verilmesi istendiğinden, temyiz edenin sıfatına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkin olup, mahkemece tapu iptali ve tescil isteminin reddine, alacak isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalılar temyiz etmiş olup temyiz edenin sıfatına göre 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil KARAR Davacı taraf, harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteminde bulunduğundan ve alacak yönünden kabule dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince hükme karşı yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Yüksek Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak K A R A R Tapulu taşınmazın haricen satışı nedeniyle iptal ve tescil bu talebin kabul edilmemesi durumunda alacak isteğine ilişkin olarak açılan dava sonunda; mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, kabul edilen alacak yönünden davalı tarafından temyiz isteğinde bulunulmuştur. Bu durumda, temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 13. ) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.09.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebi yönünden daha önce verilen 20.03.2008 günlü ve 2006/391 - 2008/94 sayılı karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının alacak davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 24.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tahsis edilen taşınmaz bedelinin rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir....

                  Dava, 3402 sayılı Kanun’un 12/3 maddesi uyarınca kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescil, olmazsa alacak isteklerine ilişkindir....

                  a ............Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 31.03.2011 tarih, 2010/2417 esas 2011/592 karar sayılı kararıyla vasi olarak atandığı ,aynı dosya üzerinden ek kararla 30.11.2011 tarihinde vasiye tapu iptali tescil davasını takip etmek üzere yetki verildiği, vasinin 17.01.2013 tarihli dilekçesiyle tapu iptali tescil davasını alacak davası olarak ıslah ettiği, ..... Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün 24.06.2013 tarihli raporunda ise 22.12.2010 tarihi ve bu tarihten geriye doğru 13/12/2009 tarihine kadar davacının hukuki işlem ehliyetinin olmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki, işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu