Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen dosyada davacı Hazine vekili; ana dosyada dava konusu yapılan 1071 parsel sayılı taşınmazın 460,68 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının bilirkişi incelemesi sonucunda anlaşıldığını belirterek dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan 460,68 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile kamu yararına kıyı olarak terkinine karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, tapu sicilinde davalı adına kayıtlı bulunan ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısımlarının tapu kayıtlarının iptaliyle tescil harici bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur....

      Bundan ayrı; idare tarafından oluşturulan kıyı kenar çizgisi ile, bilirkişi heyeti tarafından oluşturulan kıyı kenar çizgisi arasında fark olmasına rağmen bu farklılığın sebebinin belirlenmemesi de doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak ...; tapu kayıt maliki ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi Hazine ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.05.2012 gün ve 676/187 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı ... vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, mülkiyeti davalıya ait olan 2579 parsel sayılı taşınmazın tahminen 1039.m2’lik bölümünün 3621 sayılı Kıyı Kanununa göre, kıyı kenar çizgisi kapsamında kalan yerlerden olduğunu açıklayarak bu bölümün tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine ve davalının haksız müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir....

          DAVA Asıl ve birleştirilen davada davacı Hazine vekili, 508 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek tapu iptali, sicil kaydının kütükten terkini, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. II. CEVAP Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. III. MAHKEME KARARI Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.05.2009 tarihli ve 2002/2456 E., 2009/569 K. sayılı kararıyla, 3402 sayılı Kanun'un 12 inci maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararları Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile sonraki 2010/1813, 2012/733 ve 2020/7 Esas sayılı kararları temyiz incelemeleri sonucunda Dairenin12.04.2010 tarihli ve 2010/3633 Esas, 2010/4136 Karar sayılı Dairenin; 08.02.2012 tarihli ve 2011/12934 Esas, 2012/927 Karar sayılı 8....

            Dava, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı ve bu yerlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu hukuki sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali ve terkin müdahalenin önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yazılı şekilde hüküm verilmiş olmasında işin esası yönünden bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin tüm, davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava dosyasında harita-kadastro mühendisi ... tarafından düzenlenen 05/03/2009 tarihli krokili raporda, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın A harfli 246 m2’lik kısmının kıyı kenar çizgisi dışında ve kara tarafında, B harfli 256 m2’lik kısmının ise kıyı kenar çizgisi içerisinde ve deniz tarafında kaldığı açıkça anlaşıldığına ve 28/02/2009 tarihli jeolog...

              Davalılardan ..., ... ve ... davanın reddini savunmuş,diğer davalılar yargılamaya katılmamışlar,mahkemece uzman bilirkişiler tarafından saptanan kıyı kenar çizgisine göre davalı taşınmazın kıyıya 26,37m2 tecavüzü bulunduğundan bu kısmın iptali ile kıyı vasfı ile terkinine,müdahalenin önlenmesine ve mevcut yapıların kaline karar vermiştir. Hükmü davacı idare temsilcisi ve davalı ... vekili temyize getirmiştir. Uyuşmazlık Türk Medeni Kanunun 715 ve 3621 sayılı Kıyı Kanununa dayanılarak açılan tapu iptali istemine ilişkindir.Uyuşmazlığın bu niteliğine göre önemli olan kıyı-kenar çizgisinin yöntemince saptanmasıdır....

                Bu değerleri yok saymak ta olmaz.Bu nedenle mahkemece ,aralarında bu konuda uzman ziraat, harita mühendisi ve jeolog veya jeomorfologların bulunduğu yeni bir bilirkişi heyeti oluşturmak suretiyle, bölgeye ait memleket ve askeri harita, ... fotoğrafları, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce kıyı kenar çizgisi saptaması ile ilgili tüm evrak, belge ve haritalar mahalline uygulatılmalı, gerekir ise çeşitli katmanlardan alınacak toprak numunelerinde nitelik araştırması yaptırılmalı ve tüm bu çalışmalar sonucu tespit edilen kıyı kenar çizgisi idarenin belirlediği kıyı kenar çizgisi ile farklılık oluşur ise bunun nedenleri bilimsel değerlere dayalı gerekçeleri ile bilirkişilere açıklattırılmalı, mevcut ve belirlenen kıyı kenar-kenar çizgisi fen krokisinde gösterilmek ve yıkımına karar verilen muhdesatın da açık bir şekilde niteliği ve kapsadığı alan miktarını gösteren keşfi izlemeye uygun fen krokisi almak suretiyle, toplanan tüm bu delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar vermek gerekir...

                  Bu değerleri yok saymak ta olmaz.Bu nedenle mahkemece, aralarında bu konuda uzman ziraat,harita mühendisi ve jeolog veya jeomorfologların bulunduğu yeni bir bilirkişi heyeti oluşturmak suretiyle, bölgeye ait memleket ve askeri harita, ... fotoğrafları,Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce kıyı kenar çizgisi saptaması ile ilgili tüm evrak,belge ve haritalar mahalline uygulatılmalı, gerekir ise çeşitli katmanlardan alınacak toprak numunelerinde nitelik araştırması yaptırılmalı ve tüm bu çalışmalar sonucu tespit edilen kıyı kenar çizgisi idarenin belirlediği kıyı kenar çizgisi ile farklılık oluşur ise bunun nedenleri bilimsel değerlere dayalı gerekçeleri ile bilirkişilere açıklattırılmalı, mevcut ve belirlenen kıyı kenar-kenar çizgisi fen krokisinde gösterilmek ve yıkımına karar verilen muhdesatın da açık bir şekilde niteliği ve kapsadığı alan miktarını gösteren keşfi izlemeye uygun fen krokisi almak suretiyle, toplanan tüm bu delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar vermek gerekir iken...

                    O halde, Mahmece yapılacak iş, 524 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.06.2003 tarihli ve 97/110 sayılı kararı doğrultusunda, idari saptamalardan takdiri delil olarak yararlanmak, bilirkişi kurulunca belirlenen kıyı kenar çizgisi ile İdarece oluşturulan kıyı kenar çizgisinin örtüşüp örtüşmediği, örtüşmemekte ise kıyı kenar çizgisinin parsellerin neresinden geçtiği, idarece oluşturulan kıyı kenar çizgisi ile bilirkişiler tarafından tespit edilen kıyı kenar çizgisi arasındaki çelişkinin nedenleri hakkında bilirkişi kurulundan bilimsel gerçeklere ve maddi bulgulara dayalı, denetime açık ek rapor almak, yapılacak bu araştırmalarla, dava konusu taşınmazların kıyı kenar çizgisinin hangi tarafında kaldığı, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması durumunda ise ne kadarlık bölümlerinin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ayrıca, taşınmazlara ilişkin yakın komşu...

                      UYAP Entegrasyonu