Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallinde yapılan keşif sırasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre yapılan tapu uygulamasında, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümünün, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı belirlenmiştir. Esasen, çekişmeli taşınmaz bölümünün Hazineye ait tapu kaydının kapsamında kaldığı noktasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı gibi, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. İhtilaf, Hazineye ait tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazın, fiilen yol olarak kullanılması halinde tapu kaydına itibar edilip edilmeyeceği noktasındadır. Tapu kayıtları mülkiyet belgesi olup, tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazın niteliği ve kullanım şekli tapu kaydının mülkiyet belgesi olmasına mani teşkil etmeyeceği gibi, taşınmazın kullanım şeklinden yola çıkılarak tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettiği şeklinde bir değerlendirme de yapılamaz....

    Dava, tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık süre içerisinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali tescil davası olduğuna göre dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmaz bölümünü kapsayıp kapsamadığının yöntemince saptanması gerekir. Şöyle ki; 6831 sayılı Yasanın 3373 sayılı Yasa ile değişik 11/1. maddesi gereğince tapu kaydına dayalı olarak 10 yıl içersinde orman kadastrosuna itiraz veya tapu iptali tescil davası açma olanağı vardır....

      GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Davacı ve davalı tarafın dayanağını oluşturan 06.06.1961 tarih 9 ve 11 numaralı tapu kayıtlarının geldi kayıtları olan 23.08.1939 tarih 16 ve 20 numaralı tapu kayıtlarının geldisi olan Eylül 1292 tarih 54 ve 55 numaralı tapu kayıtlarının; 17.04.1987 tarih 18 ve 12.10.1987 tarih 2 numaralı tapu kayıtlarının geldi kayıtları olan 16.02.1938 tarih 20 ve 24 numaralı tapu kayıtlarının geldisi olan Eylül 1292 tarih 1 ve T.Sani 1317 tarih 5 numaralı tapu kayıtlarının tesislerinden itibaren tüm gittileriyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilerek dosya içine konulması, 2- Yukarıdaki fıkra uyarınca getirtilecek tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişilerle dosyada bulunan tapu kayıtlarında malik olan tüm kişilere ait nüfus kayıtları veya veraset ilamları veya veraset ilamlarına esas nüfus kayıtlarının getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE...

        Tapu kaydının miktar artırımının yasal dayanağının olup olmadığının yerel Tapu Sicil Müdürlüğü ve Tapu Arşivleri Daire Başkanlığından sorularak ilgili belgelerin getirtilmesi, 2- Nisan 1320 tarih ve 62 sıra numaralı tapu kaydının tedavülü olan Temmuz 1954 tarih ve 85 sıra nolu ve Ağustos 1928 tarih 10 sıra nolu müfrez tapu kayıtlarının ifraza ilişkin harita ve belgelerinin bulunup bulunmadığının yerel Tapu Sicil Müdürlüğü ve Tapu Arşivleri Daire Başkanlığından sorularak ilgili belgelerin dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Dairenin ... tarih, ... sayılı geri çevirme yazısı ve ... tarih, ...r sayılı geri çevirme yazısıyla; dava konusu ... ada ... ve ... ada ... sayılı parsellerin ve revizyon gören ... tarih .... sıra nolu tapu kaydı ile Ağustos 291 tarih 13 sıra nolu tapu kayıtlarının ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm intikalleri ve kayıt maliklerini gösterir biçimde Tapu Müdürlüğü'nden getirtilerek dosyaya eklenmesi istenilmiş, ancak yapılan incelemede; ... tarih ... sıra nolu tapu kaydının geldisi olan ... tarih ... sıra nolu tapu kaydının getirtildiği, bu kaydın geldisi olan ... tarih ... sıra nolu tapu kaydının ise getirtilmediği anlaşılmıştır....

            Her iki tarafın tapu kaydının doğu, batı ve kuzey sınırlarının aynı olduğu sadece güney sınırları davacı tapusunun “... evlatları”, davalı tapusu ise “... evlatları” olarak farklılık arz ettiği anlaşılmaktadır. Tapu kayıtlarının kapsamlarının tayini için tapu kayıtlarının güney sınırlarının kesin olarak belirlenmesi gerekmektedir. Davacı tarafın dayandığı tapu kaydı Mayıs 316 Yoklama 31 sıra numaralı tapu kaydı ile ... oğlu ... ... evlatları ..., ... ve ... adına kayıtlı iken 09.09.1959 tarih ve 7 sıra numaralı tapu kaydı ile ...'nın 1945'de ölümü ile 1/3 payı mirasçıları davacılar adına intikal ile tescil edilmiş; ... ... evlatları ... ve ... payı intikal görmeyerek eski kaydında bırakılmıştır. Taşınmaza güneyden komşu bulunan 128 ada 36 ila 42 sayılı parseller vergi kaydı maliki ... oğlu ... Demir adına kayıtlı olup kayıt malikinin satışı ile yine ... oğlu ... evlatları adına tespit edilmiştir. Dosyaya getirtilen nüfus kayıt örneğinden 1919 yılında ölen tapu maliki ...'...

              Bu itibarla; 1- Dava konusu 79 ada 32, 34, 35, 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazların kadastro sonrası oluşan tedavüllü tapu kayıtlarının, birbirini takip eder şekilde kütük sayfaları ile birlikte getirtilip dosya arasına alınması, 2- Önceki günlü geri çevirme kararı ile dosya arasına alınan evrak incelendiğinde, dava konusu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının Mayıs 1316 tarih, 11 sıra numaralı kök tapu kaydından geldiği ancak söz konusu tapu kaydının dosya arasında bulunmadığı anlaşıldığından, Mayıs 1316 tarih, 11 sıra numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin Tapu Arşiv Daire Başkanlığı ile mahalli Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulmak suretiyle getirtilip dosya arasına alınması, 3- Dava konusu 79 ada 36 parsel sayılı taşınmaza ait posta mütalaasında, taşınmaza revizyon gören 23/02/1962 tarih, 7 sıra numaralı tapu kaydının tedavül gördüğünün belirtildiği anlaşıldığından, 23/02/1962 tarih, 7 sıra numaralı tapu kaydının gittilerinin mahalli Tapu Müdürlüğünden...

                Köyü 136 ada 24,153 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanağı ile varsa dayanağı kayıtlarının ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte tapu sicil müdürlüğü ve tapu kadastro genel müdürlüğünden istenerek, kadastro tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının iktisap nedeni ve tarihi yazılı olarak tapu sicil müdürlüğünden getirtilip, 2) ... Köyü 128 ada 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan ...(...) Köyü Mayıs 1960 tarih 25 numaralı tapu kaydının ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte tapu sicil müdürlüğü ve tapu kadastro genel müdürlüğünden istenip, 3) ... Köyü 136 ada 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan ...(...) Köyü mayıs 1927 tarih 37 numaralı tapu kaydının ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte tapu sicil müdürlüğü ve tapu kadastro genel müdürlüğünden istenip, 4) ... Köyü 154 ada 2 parsel sayılı taşınmaza uygulanan ...(...)...

                  Hukuk Dairesinin 02.12.2021 tarihli ve 2021/5674 Esas, 2021/7508 Karar sayılı kararının düzeltilmesi süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Dairemizin önceki tarihli geri çevirme kararı ile davacılar ... ve arkadaşlarının dayanağı 22.05.1937 tarihli ve 31 sıra numaralı tapu kaydı ile davalı dayanağı 1935 tarihli ve 209 sıra numaralı tapu kayıtlarının tesislerinden itibaren tüm tedavüllerinin tapu kayıtlarının edinme sebebini, maliklerini, sınırlarını, iktisap sebeplerini, malik ve iktisap sebeplerinde başka tapu kayıtlarına atıfta bulunuluyorsa açıkça iktisap sebebini gösterecek şekilde tedavüllerinin bilgisayarla düzenlenmiş onaylı örneklerinin ve varsa haritaları ile kalan paylara yönelik tedavüllü tapu kayıtlarının ( kalan paylar hakkında tapu kaydı varsa bu tapu kayıtlarının da kadastro sırasında...

                    Tapu sicilinde kayıt düzeltilmesi istemiyle tapu müdürlüğü aleyhine açılan davalarda, tapu müdürlüğü gerçek hasım olmayıp ilgili sıfatıyla davada taraf bulunduğundan bu tür davaların 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/I ve 382/2-ç maddesi kapsamında çekişmesiz yargı işi olduğu hususu tartışmasızdır. Aynı Kanunun 383. maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme (yasalarda aksine hüküm bulunmadığı takdirde) sulh hukuk mahkemeleridir. Somut olayda davacı, tapu müdürlüğünü hasım göstermiş ve "tapu kayıtlarının düzeltilmesi" isteminde bulunmuştur. Davacının talebi dikkate alındığında dava çekişmesiz yargı işi olarak açılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu