O halde Tapu Müdürlüğüne yazı yazılarak çekişmeli taşınmazın kadastro sonucunda oluşmuş tapu kaydının istenilmesi, taşınmazın Kadastro Mahkemesinde davalı olduğunun anlaşılması halinde dosya aslının (suretinin değil) bulunduğu yerden getirtilmesi, 2- Davalının dayandığı Eylül 1960 tarih 44 nolu tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği, görmüş ise söz konusu taşınmaza ait tutanak sureti ile kadastro sonucunda oluşan tapu kaydının getirtilmesi, 3- Çekişmeli taşınmazın güneyindeki 136 ada 16 parselin de güneyindeki yoldan sonra gelen taşınmazları gösteren geniş krokinin Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek yolun güneyinde kalan taşınmazın ada-parsel numarası belirlendikten sonra bu taşınmaza ait tutanak sureti ve varsa dayanağı olan tapu kaydı ile kadastro sonucunda oluşmuş tapu kaydının tedavülleri ile birlikte Tapu Müdürlüğünden istenilmesi, tüm bu işlemler tamamlandıktan sonra yeniden geri çevirmeye sebebiyet verilmemesi için ilgili hakim tarafından denetlenmesi, bundan...
Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece dava konusu taşınmazın tapu kaydının istenilmesi üzerine .. Tapu Müdürlüğü tarafından 14/03/2014 tarihli yazı ile ... Köyü 1935 tarih ve 25 sıra numaralı tapu kaydının 1950 Hükümet Konağı yangınından dolayı mahkemeye gönderilemediği bildirilmiştir. Davacılar vekilince, incelenmek üzere dosyaya dahil edilen Kadastro Mahkemesi dosyaları arasında dayandıkları tapu kaydının bulunduğu beyan edilmiş olup gelen dosyalar arasında yer alan ... Kadastro Mahkemesi 1992/145-1993/123 sayılı dosya içerisinde geldisi olmayan, 30 cilt, 21 sahife, 25 sıra, Mayıs 935 tarihli, mesahası 293 hektar 9400 m² olan bir tapu kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Mayıs 935 tarih ve 25 sıra numaralı bu tapu kaydı örneği, yazı ekinde gönderilerek taşınmazın kök tapu kaydının ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.10.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, zilyetliğe ayrıca tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı Hazine, davanın reddini istemiş, davacıların yargılama sırasında tapu tahsis belgesine dayanarak iddialarını genişletmelerine önce karşı çıkmamış, daha sonra iddianın genişletildiği savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir....
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; davalı Hazine'nin dayandığı tapu kaydının revizyon gördüğü parseller sorulup saptanmalı, tapu kaydının revizyon gördüğü parseller ile dava konusu taşınmazı bir arada gösterir harita düzenlettirilerek dosyaya konulmalı, davacı Hazine'nin dayandığı tapu kayıtlarının dayanağı olan harita da bulunduğu yerden getirtilerek mahallinde tekrar keşif yapılmak suretiyle yöntemine uygun şekilde uygulanmalı, kaydın kapsamı ve dava konusu taşınmazın bu kapsamda kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmelidir. Taşınmazın, Hazinenin dayanağı olan tapu kaydı kapsamında kalması halinde, tespite esas alınan daha eski tarihli davalı tapu kaydının Şif ve Keşşaf veresesi, sınırları itibariyle değişebilir nitelikte olması nedeniyle miktarı ile geçerli olduğu ve miktar fazlasının zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığı göz önünde bulundurulmak suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sonucu Reşadiye Mahallesi 331 ada 27 ve 28 parsel sayılı 22.335,64 ve 14.202,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... oğlu ... tapu kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı ziyletliğine dayanarak Hazine ve Belediye Başkanlığı hakkında dava açmış, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Tapu Müdürlüğü yargılamada taraf değil, sadece ilgilidir. Bu nedenle ki; tarafların uzlaşması ya da Tapu Müdürlüğünün davayı kabulü sonuç doğurmadığı gibi davanın kabulü halinde dahi yasal hasım olan Tapu Müdürlüğü yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaktadır. Anılan nedenden ötürü, davada yasal hasım olarak bulunması zorunlu olan Tapu Müdürlüğü yönünden davanın husumet nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan " Davacının Aladağ Tapu Müdürlüğüne açtığı davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine," ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; " Davanın, ilgili Aladağ Tapu Müdürlüğü yönünden kabulüne," ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K.'...
Tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleridir. Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.3.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir. Uygulamada davaların sıkça “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek açıldığı görülmektedir. Hazine vekili, 4353 sayılı kanunun 18.maddesine göre kanuni temsilci sıfatıyla idareyi temsil eder....
ya ait tapu kayıtlarının kadastro sırasında başka parsellere revizyon görmediği, herhangi bir parsele uygulanmadığı, bu haliyle hukuki değerini yitirip delil durumuna düştüğü gözetilerek; sıra no 13 de kayıtlı ve geldisi 4 sıra nolu 30.06.1941 tarihli tapu kaydı olan, sıra no 14 de kayıtlı ve geldisi 6 sıra nolu 30.06.1941 tarihli tapu kaydı olan, sıra no 15'de kayıtlı ve geldisi 7 sıra nolu 30.06.1941 sayılı tapu kaydı olan, sıra no 16'da kayıtlı ve geldisi 9 sıra nolu 30.06.1941 tarihli tapu kaydı olan, sıra no 17'de kayıtlı ve geldisi 10 sıra nolu 30.06.1941 sayılı tapu kaydı olan, sıra no 18'de kayıtlı ve sıra no 19'da kayıtlı ve geldisi 11 sıra nolu 30.06.1941 sayılı tapu kaydı olan, tapular yönünden davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı gibi, 12 sıra no ile ... adına 21.06.1956 tarihinde kaydedilen ve geldisi 3 sıra nolu, 30.02.1941 tarihli tapu kaydı olan ve kaydı kapatılarak kadastro işlemleri ile 2909 parsel numarasını adı altında revizyon gören taşınmaz yönünden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAPU KAYDINDAKİ ŞERHİN TERKİNİ Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tapu kaydındaki şerhin terkini davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil ile tapu kaydındaki şerhin terkini isteklerine ilişkindir. Davacı, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun kararı ile ... Demir Çelik İşletmeleri A.Ş.'...
Bilindiği üzere, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda amaç, tapu malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kaydındaki bilgilere uygun hale getirilmesidir. Bu nedenle nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir tespit kararı verilmelidir. Somut olayda da, tapu kaydında paydaş olan kişinin artık nüfus siciline tescili ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun hale getirilmesi mümkün olmadığına göre tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece dava konusu taşınmazın tapu kaydında paydaş olarak görünen ......