Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/128 E-2012/61 K sayılı ilamıyla 113 ada 41 parselin 31.924,06m2 yüzölçümlü kesiminin ... olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptaline, ... niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 07.02.2013 tarihinde kesinleştiği, hükmün infaz edilerek ... yapılan kesiminin 113 ada 80 parsel numarasıyla ... niteliği ile Hazine adına tescil edildiği, eldeki davanın ise 12.05.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

    Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; Devlet ormanları özel mülkiyete konu olamayacak ise de, genel arazi kadastrosu sırasında taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenerek tapu kütüğünün gerçek kişi adına oluşturulduğu, bu şekilde tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının gerçek zararının tazmininin gerektiği açıktır. Tapusu iptal edilen taşınmazların arazi niteliğinde oldukları hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak, gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme günündeki net gelir metoduna göre hesaplanması zorunlu iken, mahkemece dava tarihi olan 2014 yılı resmî rakamları esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre hüküm kurulması doğru değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : tapu iptal ve tescili Dava, 05.03.2013 günlü ıslah dilekçesinde dahi tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

        DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

        . - 2009/40 K. sayılı ilâmıyla ... ilçesi, ... mevkiinde bulunan 1084 parsel sayılı 428,87 m2 yüzölçümlü arsa cinsli taşınmazlarının tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile adına tescil edildiğini, kararın temyiz incelemesinden geçerek 08.04.2009 tarihinde kesinleştiğini, yine ... tarafından açılan dava sonucu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.07.2007 gün 2006/163 E. - 2007/260 K. sayılı ilâmıyla ... ilçesi, ... mevkiinde bulunan 4973 parsel sayılı 348.90 m2 yüzölçümlü arsa cinsli taşınmazlarının tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile adına tescil edildiğini, kararın temyiz incelemesinden geçerek 31.03.2008 tarihinde kesinleştiğini, tapu kayıtlarının beyanlar hanesinde orman şerhi bulunmadığını, tapu kaydına güvenerek taşınmazları satın aldıklarını, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklı gerçek zararlarının karşılanması gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup 5.000.-TL tazminat istemiyle dava açmışlardır....

          Ancak, gerçek zararın, tapu iptal kararlarının kesinleştiği tarih itibariyle net zirai gelir metoduna göre hesaplanması zorunlu iken, mahkemece dava tarihi itibariyle yapılan değerlendirmeye göre hüküm kurulması doğru değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakana ait 8,9,79 ve 134 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmasında davalılar adına tespit edildiğini, kadın oldukları için ayrıma tabi tutulduklarını, yapılan işlemlerden murisin ölümünden sonra haberdar olduklarını ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescile, ayrıca 150 kuzulu koyunun hisselerine düşen miktarının aynen ya da nakden ödenmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, murisin terekesinin paylaşılmadığını, davacıların haklarını vereceklerini söylemişlerdir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasında 1.4.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı, alacak davasının ise süresinde yenilenmediği gerekçesi ile tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, alacak davasının ise HUMK nun 409/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

              -KARAR- Dava, yalnız tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, davalı ...’un çekişmeli taşınmazı dava tarihinden önce dava dışı ...’e temlik ettiği, bu durumda davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, kayıt maliki ...’in de başvurusu üzerine davaya fer’i müdahil olarak kabul edilmiş olmasının, adı geçene davalı sıfatını vermediği gibi eldeki tapu iptal ve tescil davasının görülebilirliğini de sağlamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda uyuşmazlık, davacı ...’nin davalılardan öre halen evli olduğu, aralarında boşanma davası devam ettiği dönemde ailesinin yardımı ile satın aldığı ancak yabancı uyruklu olduğu için davalı eşi adına kayıtlı taşınmazın muvazaalı olarak diğer davalıya satıldığı iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasıdır.Dava mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davsıdır. Bu durumda, en uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu