in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...’den ihale ile 17.4.1969, 28.4.1969 ve 27.9.1974 tarihlerinde dört adet taşınmaz satın aldığını, taşınmazların zilyetliklerinin devredilmesine rağmen tapu devirlerinin ise yapılmadığını, daha önce açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının da reddedilerek kesinleştiğini ileri sürerek, tapu devri yapılamayan dört adet taşınmazın, tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği 11.10.2001 tarihindeki rayiç değerleri olan 300.000.000.000 TL’nin, aynı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ Dava; davacı ile davalı yüklenici arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, kabul edilmemesi halinde taşınmaz bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece tapu iptal tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davacı tarafından tapu iptal ve tescil talebinin reddine yönelik verilen hüküm bakımından da temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, çekişme konusu taşınmazların 7.5.2007 tarihinde yapılan ihale ile davalıya geçtiği, ihalenin dayanağı ödeme emrinin İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/36 E-2008/123 K sayılı ilamı ile iptal edildiği, bu durumda davacının ihalenin feshi davası açabileceği gibi yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil de isteyebileceği, nitekim davanın bu şekilde açıldığı, ihalenin dayanağı ödeme emrinin iptal edilmesi nedeniyle tescilin yolsuz duruma düştüğü saptanarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir....
Dava konusu tapu kaydının muvazaa suretiyle el değiştirdiğinin mahkemece kabul edildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığından, bu iptal nedenine göre davalıyı iyiniyetli kabul etmek mümkün değildir. Çünkü kesinleşen iptal kararının gerekçesine göre, tapu kaydı sonradan üzerinde olan davalının iyiniyetli olduğunun kabulünü gerektirmez. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararına göre davalının murisle işbirliği yaparak gerçekte bağış olan işlemin tapuda satış olarak gösterildiği ve bu suretle davacıya karşı bir haksız fiil işlendiği açıktır. Tescil hukuki sebebe bağlı bir işlemdir. Diğer bir ifade ile hukuki sebepten yoksun bir tescil, yolsuz tescildir ve mülkiyetin intikalini sağlamaz. Bu nedenle tapu da malik gözüken davalının aslında gerçek malik olmayıp, davada hukuki sebepten yoksun, yolsuz tescil olması nedeniyle gerçek maliklerin murisin ölüm tarihinden itibaren davacılar ve davalı paydaşlardır....
-TL'nin tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişler, mahkemece zararın doğduğu tarih olan tapu iptal kararının kesinleştiği tarihteki değere hükmedilmesine ve davacıların dava ve ıslah dilekçesi ile açıkça tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten faiz istemelerine rağmen dava tarihinden işleyecek faize hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden araştırma ve inceleme yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzelterek onanmasına karar verilmiştir. Bu nedenle hükmün 1. bendinde yazan; “dava tarihinden” kelimelerininin çıkarılarak yerine “tapu iptal kararının kesinleştiği tarih olan 05/04/2012 tarihinden” kelimelerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerledirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/207 Esas, 1980/846 Karar sayılı dosyasında tapu iptali davası açılarak kesinleştiğini belirterek, tapu iptal davasının yenilenmesini istemiştir....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazın kanunen orman tahdit sahasında kalması nedeniyle tapu kayıtlarının iptal edilmesi üzerine uğranılan zararın tazmini için iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davalı idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazların orman niteliğinde olması nedeniyle tapu kayıtlarının iptal edilmesi üzerine uğranılan zararın tazmini için iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının 2002 yılında satın almak suretiyle edindiği ... köyü 1272 parsel saylı taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalması nedeniyle tapu kayıdının mahkeme kararı ile iptal üzerine davacı tarafından tazminat istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arasa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davalı idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....