olan 14.01.2011 tarihindeki gerçek değerinin hesaplattırılması, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerlendirme tarihine göre tespit ettirilmesi, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazın zemin değeri, var ise üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri esas alınarak bu şekilde tapusu iptal edilen tapu sahiplerinin gerçek zararlarının saptanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi kurul raporuna dayalı verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 05...2013 tarihinde kesinleşen 2010/448E.-2011/524K. sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, davacılar tarafından tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Tapu maliklerinden ... .... ait ... .......
Davanın yasal dayanağı BK. 189 ve devamı maddelerin de düzenlenen zapta karşı tekeffüldür. Davacı daireyi satın alırken ihtilaflı ve hakkında tapu iptal ve tescil davasının devam etmekte olduğunu bilmekte ise de, davalı davacıya verdiği ve inkar etmediği, tarihsiz “satış taahhüdü” başlıklı belge ile dava sonucu doğacak her türlü zarar ziyanı karşılayacağını kabul etmiştir. Öyle olunca davalı satıcı olarak BK. 189/2 maddesi hükmüne göre zabta karşı tekeffülde bulunmuştur. Davalı bu taahhüdü nedeni ile davacıya karşı dairenin zaptından sorumludur. Davalının da davalı olarak taraf olduğu tapu iptal ve tescil davasının reddine dair mahkeme kararının, Yargıtay 15....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tenkis-Tasarrufun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkeme muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescile karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık ve hüküm muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, görev 1.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki anılan daire tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay (Hukuk Daireleri) Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2008 (pzt.)...
12.maddesinin 3.fıkrasına eklenen cümlenin iptaline ve iptal kararının resmi gazetede ilanına kadar yasanın yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, bu nedenle 5841 sayılı yasa ile 3402 sayılı Kanunun 12.maddesinin 3.fıkrasının uygulama imkanı kalmadığı, bu sefer yapılan incelemede anlaşıldığından, davacı idare vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 21.02.2011 gün ve 2010/22531-2011/2845 sayılı Onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırılan taşınmazın 20 yıldan fazla fiilen yol olarak kullanılması nedeniyle Kamulaştırma Kanununun 38.maddesi uyarınca tapu iptal ve terkin istemine ilişkindir....
sayılı kararı ile kısmen iptal edilerek hali arazi niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek 05/10/2005 tarihinde kesinleştiği ve hükmün infaz edilerek hüküm altına alınan 9219.71 m²'lik kısmının parselden ifraz edilerek 03.04.2006 tarihinde hali arazi niteliği ile ... ada ... sayılı parsel olarak Hazine adına tapuya tescil edildiği, parselden geriye kalan 5985.17 m²'lik kısım ise tarla ve zeytinlik niteliği ile ... ada ... parsel olarak ... adına tapuya tescil edildiği, tapu kütüğüne işlendiği ve ... ada ... sayılı parselin sayfasının bu şekilde kapatıldığı anlaşılmaktadır....
Şöyle ki; çekişme konusu 260 ada 8 parsel sayılı taşınmaz bakımından mirasbırakan .... intikâl eden 171/192 pay bakımından davacıların miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken anılan taşınmazın tamamının tapusunun iptal edilerek miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteklerinin kabulüne karar verildiği ,ayrıca 260 ada 14 parsel sayılı taşınmaz hakkında da bozma ilamında gösterildiği şekilde hüküm kurulması gerekirken hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tenkis davası sonunda yerel mahkemece tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ............................ raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil; mümkün olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine; tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Toplanan deliller ve dosya içeriği ile, çekişme konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından 24.08.2004 tarihli Düzce 3....
Mahallesi, ... ada ... parsel sayılı 532,93 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda “arsa” vasfıyla davacıların murisi adına kayıtlı iken, Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptal ve tescil istemli dava nedeniyle ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/2011 tarih ve 2011/432 – 2011/532 sayılı kararı ile tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, verilen bu karar temyiz edilmeksizin 12/06/2012 tarihinde kesinleşmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davacıların, adlarına kayıtlı bulunan taşınmazlarının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasında, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki ......
Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekli davaların pay oranında açılmasına olanak yoktur. Ancak bu ilke üçüncü kişilere karşı açılacak davalar için geçerli olup, mirasçılar arasında görülen davada miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde bulunulmasında usûle aykırı bir yön bulunmamaktadır. Somut olaya gelince, davacıların kendisi gibi mirasçı konumunda olan davalıya husumet yöneltmek suretiyle miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemli dava açması mümkündür. Hâl böyle olunca, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davalının da mirasçı konumunda olduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....