in iyiniyetli olduğu, ıslah ile talep sonucunun arttırılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, tazminat davası açma hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce, davacının ıslah yoluyla ikinci kademede tazminat isteminde bulunduğu, tazminat talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olmasının doğru görülmediğine işaretle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, tapu iptali ve tescil isteminin reddi kararı kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ıslah isteminin reddine, ıslah istemi reddedilmiş olduğundan tazminat isteminin de reddine karar verilmiştir. Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesidir. Islah ile, dava miktarının aynı dava dosyası üzerinden arttırılması bir usul işlemidir....
Aksinin kabulü, Anayasamızın 169. maddesi hükmünün yok sayılması ve dolanılması anlamına gelecektir. Burada yolsuz tescil olduğundan tapu kaydının mülkiyet hakkını temsil etmediği, başka bir deyişle, davacı tarafından mülkiyet kazanılmadığı için davacı adına oluşan tapu kaydının iptal edilmesi ile de mülkiyet hakkının ihlal edilmesi söz konusu olmayacaktır. Bu nedenle mülkiyet hakkından yoksun bırakılma iddiası, dosya kapsamı ile uyuşmadığından mülkiyet hakkından bedelsiz yoksun bırakıldığına ilişkin iddia ve buna mukabil taşınmazın rayiç bedeli kadar tazminat verilmesi yerinde değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tapunun orman olduğu gerekçesi ile iptal edilmesi durumunda hiçbir bedel ödenmemesini hak ihlali kabul etmiş, makul bir tazminat ödenmesi gereğine değinmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, makul tazminat miktarını, taşınmazın rayiç bedeli olarak kabul etmektedir (29.09.2010 tarih 2010/ 14-386 Esas 2010/427 Kararı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptal tescil veya tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,22.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacı tarafın tapu iptal ve tescil talebi ile ilgili kararın gerekçe kısmında değerlendirmelerde bulunulmuş davalı mirasçılar dışında hissedarların bulunduğu görülerek rızai taksim sözleşmesinin infaz kabiliyeti bulunmadığından tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tarafın ikinci kademe tazminat talebi ile ilgili kararın gerekçe kısmında hiçbir değerlendirmede bulunulmayarak tapu iptal ve tescil talebinin reddedilmesine ilişkin gerekçenin içerisine tazminat talebi de dahil edilerek tazminat talebi hakkında gerekçe belirtilmeden davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın tazminat talebi ile ilgili yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan gerekçesiz olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Tüm bu hususlar gözardı edilerek mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar Kooperatif ve... aleyhine 20.02.2006 tarihinde verilen dilekçe ile tapu iptal, tescil veya tazminat istenmesi, birleşen dosyanın davacısı Kooperatif vekili tarafından davacı ... aleyhine 07.04.2006 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptal, tescil davasının kabulüne, birleşen ecrimisil davasının reddine dair verilen 13.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Kooperatif vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 23.09.2008 tarihinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istekli dava sonunda yerel mahkemece, davalı ... yönünden iptal tescil isteğinin reddine, diğer davalılar yönünden tazminat isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından duruşma istekli olarak ve davalılar ... (... oğlu), ..., ..., ... (... oğlu) tarafından katılma yoluyla yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.12.2020 Salı günü saat 09.45'de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı....
S.2 Bu açıklamalara, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, kira bedeli ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dava dilekçesinde, 1.036.000,00 TL tutarındaki dava değerinin 1.000.000,00 TL'sinin tapu iptali ve tescil istemine, 36.000,00 TL'sinin ise kira tazminatı alacağı ile manevi tazminat istemi de dahil olmak üzere diğer tazminat istemlerine ilişkin olduğu açıklanmıştır....
Hukuk Dairesi Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden daire satın alan kişi tarafından arsa sahibi ve yükleniciye karşı açılan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince tapu iptal tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş, istinaf mahkemesince de davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve bu hüküm davacı tarafından öncelikle tapu iptal ve tescil talebi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/549 E. 2019/329 K. sayılı ilamının, tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş olması ve bu ret kararının aksine karar verilmesi yönünde taraflarca istinaf talebinde bulunulmamış olması, yine zaten ıslah ve istinaf dilekçesinde de belirtildiği gibi tapu iptal ve tescile yönelik bir talebimizin bulunmaması, sadece tazminat taleplerimizin bulunduğu ve bu yönde karar verilmesine yönelik kabul ve beyanları doğrultusunda, tapu iptal ve tescilin talebinin reddine karar verilmesi yönündeki ilamın kesinleştiğini, kimsenin tapu iptal ve tescil istemediği gibi kararı kimsenin bu yönden istinaf da etmediğini, istinaf incelemesindeki tek konu tazminata yönelik olduğuna göre ortada taşınmazın aynından kaynaklanan bir davanın da kalmadığını, dolayısı ile icra takibinin de haklı ve yerinde olup, bu hususlar irdelenmeden takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tedbirin duruşma günü beklenilmeksizin kaldırılmasını talep...
Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda somut olay incelendiğinde, kesinleşen orman tahdidi içinde kalan davalılara ait tapu kayıtlarının kısmen ve tamamen iptal edilerek taşınmazların tahdit içindeki bölümlerinin orman niteliğiyle tapuya tescil edilmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Tapu sahibinin mülkünden yoksun kalması nedeniyle iptal edilen tapu kaydının bedelini tazminat davası ile idareden talep etmesi mümkündür. Ancak, somut davada davalı gerçek kişiler tarafından tazminata yönelik bir dava veya karşı dava açılmamıştır. Böyle bir dava açılması halinde ancak tazminat hususu incelenebileceğinden Daire kararı usûl ve kanuna uygundur....