uzman bilirkişiler huzuruyla yeniden yapılacak keşifte taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalıp kalmadığı yönünde orman bilirkişiden rapor alınmalı, davalı yerin kısmen veya tamamen kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığının ve arsa niteliğinde bulunduğunun belirlenmesi halinde emsal incelemesi ve kıyaslaması yöntemiyle, arazi niteliğinde olduğunun saptanması halinde ise tarımsal gelir metoduna göre dava tarihindeki gerçek değeri tespit edilerek sonucuna göre şerhin terkini, tapu kaydının iptali orman niteliği ile tescil ve tazminat istekleri yönünden bir karar verilmelidir....
Sayılı ilamı ile "Dava, tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlara göre davacı taraf, inançlı temlik hukuki sebebine dayanmış ve bu kapsamda tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı taraf inançlı temlik hukuki sebebine dayandığından istinaf incelemesi yalnızca bu kapsamda yapılmıştır. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir....
Türk Medeni Kanunu m. 684. ve 718 hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723 ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Somut olayda, davacı TMK’nun 724. maddesine dayanarak tapu iptali ve tescil, bu istemin kabul edilmemesi halinde tazminat talep etmiştir. Hükme esas alınan 21.07.2009 tarihli inşaat bilirkişi raporundan, zemin değerinin bina değerinden fazla olduğu anlaşılmaktadır. Yapı değerinin zemin değerinden daha düşük olduğundan tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Köyü 5654 ada 5, 6, 7 ve 5668 ada 11 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu, ancak yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; tapu iptal ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanması, ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı Belediyeler vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne dair verilen hükmün temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 19.11.2013 tarihli, 2013/11387 Esas, 2013/10980 Karar sayılı ilamı ile "...davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik olmasa da infaza elverişli hüküm kurulması, karar ve ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması gerekir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davalı ..., davanın tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığı için süresinde olmadığını, ...ye husumet yöneltilemeyeceğini, ormanların özel mülke konu olmayacağını, ...nin kusurlu veya kusursuz sorumluluğu olmadığını, tapu iptali ve tescil kararını mahkemenin verdiğini ve tüm işlemlerin kanunlar çerçevesinde yapıldığını, iptal işlemi ile oluşan zarar arasında illiyet bağının olmadığını, zarar olsa dahi bilirkişilerce fahiş miktarlarda tazminat hesabı yapıldığını, davacı tarafından seri halde açılan davaların birleştirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 51.784,00.-TL'nin 18/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
in de davanın bilebilecek durumda olduğu gözetilmek suretiyle tapu kayıt maliki ... adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların esasa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine. Davacının ve davalı ...’in diğer temyiz itirazlarına gelince; Asıl davada, davalı ... aleyhine iptal ve tescil istekli, bu dosya ile birleştirilen ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/178 Esas sayılı dosyası ile hem davalı ... hem de davalı ... aleyhine ise iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istekli davalar açılmıştır. Bilindiği üzere; somut olayda olduğu gibi dava dosyaları birleştirilse dahi her dosya ayrı olma özelliğini devam ettirmekte ve mahkemece, yargılama sonunda her dosya hakkında fer’ileri de dahil olmak üzere ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmektedir....
DAVA TARİHİ : 24.05.2007 KARAR : Tapu iptal ve tescil davasının reddine, tazminat talebinin kabulüne Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile ikinci kademede tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tapu iptal ve tescil davasının reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili, davacı ... 545 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın hissedarlarından ...'in babası ... ve teyzesi .... gelen tüm hak ve hisselerini 1989 yılında adi yazılı belge ile satın aldığını, satıştan 3 yıl kadar sonra ...'...
Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....
Dolayısıyla bu tür bir dava taşınmazların mülkiyetinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerlerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Tapunun iptalinden kaynaklanan tazminat davalarının görülebilmesi için tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleşmiş olmasına gerek yoktur. Esasen, tapu kaydının iptaline ilişkin idarece dava açılmadan önce dahi tapu maliklerinin taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptal edilerek terkini ile tazminat davasını açması da mümkündür. Tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi, tapusu iptal edilen kısmın yüzölçümünün ve zararın meydana geldiği tarihin belirlenebilmesi için önemli olup kesinleşmeden önce açılan tazminat davalarında değerlendirme tarihi tazminat davasının açıldığı tarihtir. (Yargıtay 20....
Müdürlüğünün birleşen 2016/389 Esas sayılı dava dosyası ile açmış olduğu tapu iptali ve tescil davası sonucu dava konusu taşınmazın tapu malikinin değiştirebileceğinden, kamulaştırmasız el atma davasında, tapu iptal ve tescil davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasının gerektiği, tapu iptali ve tescil davasındaki yargılama sonucunda verilip kesinleşecek mahkeme kararına göre kamulaştırmasız el atma davasının sonuçlandırılması gerektiğinden, yerel mahkemece öncelikli olarak; a) ... tarafından açılan ve birleşen 2016/30 Esas sayılı tapu iptali ve tesciline ilişkin dava dosyasının kamulaştırmasız el atma davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi, b) Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davasında, Tefrik edilip ayrı esasa kaydedilecek tapu iptali ve tescil davasının sonuçlanıp kesinleşmesinin beklenmesi, c) Kamulaştırmasız el atma davasında tapu iptali ve tescil davasının sonuçlanıp kesinleşen kararına göre yargılamaya devam edilip hüküm tesisi gerektiğinden...