Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL'nin dava değeri olarak gösterildiği, mahkemece de bu rakam üzerinden tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı, davanın kademeli olması sebebiyle dilekçede gösterilen değerin tapu iptal ve tescil isteğine münhasır bulunduğu, mahkemece, iptal- tescil isteğinin reddine dair karar Dairece benimsenerek tazminat isteği bakımından keyfiyetin değerlendirilmesi öngörüldüğüne göre; ıslah yoluna gerek bulunmaksızın tazminat isteğinin kendiliğinden gözetilmesi gerektiği..." belirtilmiş ise de; dava, terditli (kademeli) olarak açılmış olup, dava dilekçesinde belirtilen 10.500.-TL dava değeri, hem tapu iptali tescil; hem de tazminat isteklerine ilişkin harca esas değerdir. Eş söyleyişle tapu iptali ve tescil isteği yönünden dava değeri 10.500.-TL olduğu gibi, terditli istek olan tazminat yönünden de dava değeri 10.500.-TL'dir....

    Mahkemece davacılar adına kayıtlı olması gereken hissesin yolsuz tescil suretiyle davalıya geçtiğinin kabul edilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, ancak davacıların sahip oldukları evlerin dava konusu edilen 2684 ada 10 parsel içerisinde kalmadığı kabul edilerek davacıların asli talebi olan tapu iptal ve tescil talebinin incelenmemesin isabetsiz olduğu; kabule görede. tapu iptal ve tescil talebinin gerekçede reddine karar verildiğinin yazıldığı halde hükümde, tapu iptal ve tescil talebi ile ilgili olumlu olumsuz karar verilmediği, kabul edilen tazminat miktarı hesaplanırken davacıların 2 nolu kök kadastro parselden satın aldıkları miktarın tamamının taşınmazdaki ifrazlar dikkate alınmayarak, alınan payın tamamını 2684 ada 10 parsele gitmiş gibi oranlama yapılarak hüküm kurulması isabetsizdir....

    Dava, TMK.nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kural olarak, tapulu birtaşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK.nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş, ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" denilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkin olup, hüküm her iki dava yönünden de temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Temyiz Nedenleri Davacı vekili, Mahkemece delillerin gereğince yeterince incelenmediğini, tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” 3.2.2....

          Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildiğini, sonraki imar uygulaması ile de anılan parselin tamamının kamuda kullanılmak üzere terkin edildiğini, dayanak imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ve böylece sicil kaydının TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düştüğünü ileri sürerek bu kısmın tapu iptal ve Hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir. Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen ilk karar, Yargıtay 1....

            Davalılar vekili, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, iddia ve taleplerin genişletilmesine muvafakat etmediklerini, müvekkili şirkete alacak ve müvekkili yükleniciye de tapu iptal-tescil talepleri açısından husumet yöneltilemeyeceğini, edimlerin yerine getirilmiş olması nedeniyle 01.08.1997 tarihli sözleşmenin iptalinin istenemeyeceğini, davacının talebi ve bilgisi kapsamında yapılan değişikliklerle dairelerin daha büyük inşa edildiğini, bu oranda davacının daha büyük dairelere sahip olduğunu, 17 ağustos 1999 depremi nedeniyle konutların davacı tarafından birkaç ay geç teslim alındığını ve taleplerin haklı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              HUKUK DAİRESİ DAVA: TAPU İPTAL VE TESCİL- İPOTEĞİN KALDIRILMASI-ALACAK Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil, tazminat, ipoteğin fekki davasında, mahkemece, tapu iptal ve tescil talebi ile ipoteğin kaldırılması talebinin reddine, davalı ... yönünden alacak talebinin kabulüne, diğer davalılar yönünden alacak talebinin reddine dair verilen karar asıl ve birleşen davada davacılar vekili ile asıl ve birleştirilen davada davalı ... tarafından istinaf edilmiş, ... Bölge Adliyesi 1. Hukuk Dairesi tarafından tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri ile asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, tazminat, ipoteğin kaldırılması hukuki nedenlerine ilişkindir....

                Sayın çoğunluk, davanın inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğunu, davacının davasını yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı ile ispatlayamadığını belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. I- Kanunlarımızda, gerek inançlı işlemi gerekse inanç sözleşmesini doğrudan düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, “mülkiyet hakkına dayanan” tapu iptal ve tescil davalarında inançlı işlemin ispatı için yazılı delil aranmış olup, inançlı işlemin geçerliliği için şekil şartı aranmamıştır....

                  ın maliki olduğu 778 parseldeki payının (imar sonucu 3275 ada 8 parsel oldu) muvazaalı olarak davalı ikinci eşe satış suretiyle devredildiğini ve murise ait bankadaki paraların davalı tarafından çekildiğini, ayrıca murisin temlik tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali -tescil ve alacak isteklerinde bulunmuşlardır. Davalı, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı B… ….. yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, davacı D… …… yönünden tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, alacak isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili ve davacı Dursun vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi S… ….. A… …..'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Davalar; tapu iptali, tescil ve alacak isteğine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu