Hukuk Dairesi'nin ortaklar arasında eşitlik ilkesini gözeten ve borcu olduğu halde tapusunu almış olduğu ortakların varlığı halinde, dava açan ortağa da tapusunun verilmesi gerektiğini içtihat ettiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇESİ: Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil ve alacak istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 1-Kooperatife karşı parasal hükümlerini yerine getirmeyen, başka bir anlatımla kooperatife borcu bulunan ortakların tapu iptal ve tescil istemi hakları bulunmamaktadır. Ancak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik kuralı gereğince kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak zorundadır....
yerine getirmeyerek temerrüde düştüklerini, sonuç olarak tapu iptal-tescil isteği kabul edilmediği takdirde, taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden bedele hükmedilmesi gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir. 6....
Dava, muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil ve katılma alacağı istemine ilişkindir. Somut olayda, bozma öncesinde Aile Mahkemesi tarafından katılma alacağına yönelik verilen kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 10.07.2013 tarihinde kesinleştiği, 26.09.2014 tarihli bozma kararından sonra Aile Mahkemesi tarafından katılma alacağına yönelik talep hakkında yeniden hüküm kurulmadan tapu iptal tescil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verildiği, Asliye Hukuk Mahkemesinin gerekçesinde katılma alacağına yönelik değerlendirme yapılarak buna ilişkin yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Katılma alacağına yönelik talebin Aile Mahkemesinde değerlendirilerek karara bağlandığı ve kesinleştiği anlaşıldığına göre Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından sadece tapu iptali ve tescil talebi yönünden değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, katılma alacağına yönelik değerlendirme yapılarak buna ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Başka anlatımla mülkiyetin kazanılabilmesi için diğer kazanma koşullarının yanında dava konusu taşınmazda davacı tarafın aralıksız, çekişmesiz, malik sıfatıyla ve 20 yıl süreyle zilyet ve tasarrufta bulunması gerekir. Açıklanan ilke ve esaslar ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde; davacı taraf harici satış sözleşmesi ile davalı Ali'den taşınmazın satın alındığını, o tarihten bu yana davacıların murisi ve davacılar tarafından kullanıldığını, ancak tapuda devrin yapılamadığını malikin öldüğünü ileri sürmüştür. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). Dava, bilinmeme sebebine dayalı tapu iptal ve tescil olarak nitelendirilmiş ise de dava dilekçesi içeriği ve beyanlardan davanın TMK'nin 713/2. maddesinde yazılı “ölüm” sebebine dayanılarak açılan iptal ve tescil isteği olduğu açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, tarafların ortak miras bırakanı ve anneleri olan ... 'dan ırsen intikal eden 1058 parsel sayılı taşınmazın rızaen taksim edildiğini ve ......
DAVA : Tapu İptali Tescil, Ecrimisil, Müdahalenin Meni, Alacak DAVA TARİHİ : 22/04/2021 KARAR TARİHİ : 11/10/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2022 Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi....
Anılan maddede, “…aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir…” denilmiştir. Az yukarıda da açıklandığı gibi, dava konusu 301 ada 8 parsel, kadastro sırasında revizyon gören 16.07.1943 tarih 94 ve 25.08.1947 tarih 69 ve 70 sıra nolu tapu kayıtlarına dayanılarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, "malikin tapu kütüğünden anlaşılamamasına” dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Tapu kütüğünde malikin kim olduğunun anlaşılamaması hali; kayıt malikinin tanınmayan, bilinmeyen, hatırlanamayan, adresi belirlenemeyen veya uzun yıllar önce ölmüş bir şahıs değil, tapu kütüğünde kim olduğunun anlaşılmasına yarayan belge ve bilgilerin bulunmamasıdır....
Davacı ..., her ne kadar dava dilekçesinde, babasından intikal eden 122 ada 54 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile tüm mirasçıları adına iptal ve tescil isteğinde bulunmuş ise de, dava başlangıçta mirasçı (davalı) Abdullah'a karşı açılmış olmakla, mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olup davacı ...’ın ancak miras payı oranında iptal ve tescil istemesi söz konusu olur. Bu nedenle davanın miras payı oranında iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Taşınmaz, yargılama devam ederken davalı ... tarafından HUMK.nun 186.maddesi gereğince kendisine dava yöneltilen Fahrettin'e tapuda satılıp devredilmiştir. Davacı; terekeye göre üçüncü kişi durumunda bulunan Fahrettin’e karşı ayni hakka yönelik olarak davasını devam ettirdiğinden dosya arasında bulunan muris Fevzi Kama’ya ait veraset belgesindeki davacının payı oranında tapu kaydının iptal ve tesciline karar verilmesi gerekirken tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmiş bulunması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil ile alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 27.03.2012 gün ve 2008/582 Esas, 2012/368 Karar sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 09.04.2013 gün ve 2013/168 E. 2013/5517 K. sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Asıl dava, tapu iptali ve tescil; birleşen dava, alacak istemine ilişkindir....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı ... vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu tapu iptal ve tescil davası ile sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasının reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....