Temyiz Sebepleri Davalılar vekili temyiz dilekçesinde, davanın hileye dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğunu, 1 yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığını, diğer davalı ... tarafından ortaklığın giderilmesi davası açılması üzerine, müvekillerinin satın alma talebinde bulunduğunu, davacı ile davalı arasındaki tapu işleminde müvekkillerinin üçüncü kişi konumunda olduğunu, herhangi bir hileli işlem varsa bundan diğer davalı ...'in sorumlu olması gerektiğini, davanın müvekkileri yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının tapu iptal ve tescil davasından feragat etmesine rağmen, yanlızca alacak davasından reddedilen kısım üzerinden lehlerine vekalet ücreti hükmedildiğini, tescil davası yönünden de vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının tapu iptal-tescil talebi yönünden reddine, alacak talebi yönünden kabulüne dair ... 7....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ECRİMİSİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ecrimisil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin mahkeme kararına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye mehkemesince kısmen yerinde görülerek ... mirasçıları hakkındaki tapu iptali-tescil ve tazminat isteklerinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... mirasçıları tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.04.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalılar ... v.d. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı....
Ayrıca davacılar her ne kadar davalılar tarafından alınan kamulaştırma bedellerinin tazmini talebinde bulunmuş iseler de, tapu iptal ve tescil talepleri reddedildiğinden iş bu talebin de aynı gerekçe ile reddi usul ve yasaya uygun olup dava dosyasındaki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yerel mahkemece delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf itirazlarının reddi ile usul ve yasa yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, muris muvazaası nedeniyle terekeye dönüş istekli olarak tapu iptal-tescil talebinde bulunulmakla birlikte; ilk derece mahkemesince pay oranında verilen iptal-tescil kararı davacı tarafından istinaf edilmediğinden davacının talebini pay oranında iptal-tescil olarak daralttığı kabul edilerek değerlendirme yapıldığında temyiz edilen karara konu 4 numaralı bağımsız bölümün dava tarihi itibarıyla değeri 208.853,00 TL olup, davacının ¼ olan miras payına karşılık gelen 52.215,25 TL'nin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070.00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....
Şöyleki; dava öncelikle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davası olarak açılmış ve tescile konu edilen taşınmazın imar uygulaması sonucunda hisseli olarak kişiler ve Hazine adına tescil edildiğinin anlaşılması üzerinede dava tapu iptali ve tescil davasına ıslah yolu ile dönüştürülmüştür. Kural olarak; mülkiyetin belirlenmesine ilişkin tescil, tapu iptali ve tescil davalarına bakma görevi adli yargı yerine aittir. İmar uygulaması sonucu arazilerin şuyulandırılarak tescil işlemi idari niteliktedir. Aynı ada içinde imar uygulaması sonucu oluşturulan bir çok parsel bulunmaktadır. Bu nedenle bu adaya ait imar uygulamasının iptali davada taraf olmayan tüm parsel sahiplerinin haklarını etkileyeceği gibi, imar bakımından da kargaşa yaratacaktır. Bundan ayrı imar uygulamasına ilişkin işlemin kesinleştiği tarihten itibaren idari yargı yerinde dava açma süresi de geçmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.04.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal, tescil veya alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 29.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Dava, tapu iptal tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup yargılama sırasında iptal ve tescil isteğinden feragat edilmiş, mahkemece tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER : Tapu Kayıtları, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacı, Yozgat İli, Sorgun İlçesi, Alcı Köyü, 985 ve 1900 parsel sayılı taşınmazları davalıdan satın aldığını, ancak tapu kaydının, taşınmazın önceki maliki dava dışı Osman Tekin tarafından, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal tescil davası neticesinde, Sorgun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/325 E. 2014/995 K. ile iptal edildiğini belirterek, taşınmazların gerçek değerinin tespitinden sonra artırılmak üzere 2.000,00.-TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile bilikte davalıdan tahsilli talep edilmiştir. Sorgun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/325 E. 2014/995 K....