Dava, harici satıma dayalı tapu iptal ve tescil, aksi takdirde alacak isteğine ilişkindir. 1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin tapu iptal ve tescil isteğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı vekilinin alacak isteğine yönelik temyiz itirazına gelince; Davacının, 04.04.2012 havale tarihli dava dilekçesinin deliller kısmında açıkça yemin deliline de başvurduğu sabittir. Hal böyle olunca, davacı tarafa yemin deliline de dayandıkları hatırlatılarak, yemin teklifinde bulunup bulunmayacaklarının sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Dava; tapu iptal tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. Mahkemece; tescil talebinin reddine, asıl alacak talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Hüküm davacı tarafça öncelikle tescil kararı verilmesi aksi halde belirlenen değerin düşük olduğundan bahisle rayiç değere hükmedilmesini talep etmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, tapu iptal tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır."...
Mahkemece, tapu kayıtları, tanık anlatımları, TMK'nun 684, 718 ve 724.maddeleri tartışıldıktan sonra davacıların tapu iptal ve alacak davalarının ayrı ayrı reddine, davacıların harici satış bedelinin tahsili veya TMK'nun 723.maddesi uyarınca arazi maliklerine yönelik tazminat talep etmekte muhtariyetlerine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından dilekçelerinde yazılı olan gerekçelerle bozma istekli olarak temyiz edilmiştir....
Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, mahkemece davacının iptal ve tescil talebinin sübut bulmadığından reddine karar verilmiş ise de; davacı vekili tarafından mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan iptal ve tescil talebinin olduğu, alacağa ilişkin terditli talebinin bulunmadığı dikkate alınarak davacı vekilinin 07.10.1953 tarih ve 1953/8, 1953/7 sayılı YİBK Hukuk Bölümü Kararı uyarınca; davacının mal rejiminin tasfiyesi sonucunda oluşan hakkı kişisel hak niteliğindeki bir alacak hakkı olup, ayın (mülkiyet) istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle ret kararı verilmesi doğru değilse de ret kararı sonuç itibari ile doğrudur....
Bu hali ile tapu iptal ve tescil talebi haklı görülür ise tapu iptal tescil talep edilen gayrimenkulün bedelinin tazminat olarak ödeneceği açık olup davanın ıslah ile tazminat davasına dönüştürüldüğü yönündeki mahkeme kararı hatalıdır. Sonuç olarak takibe konu ilam tapu iptal tescil istemli taşınmazın aynına ilişkindir. Bu itibarla, hüküm kesinleşmedikçe icra edilemeyecektir. O halde, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Yukarıda anılan gerekçe ile, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile takibin iptaline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)-Davacının istinaf talebinin KABULÜ İLE, Gebze 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL. ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalılardan... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalı ...'ın ise davacı şirketin müdürü olup, sözleşmede belirtilen 7 adet dairenin davalı ...'e, 9 adet dairenin de yüklenici olan ... veya davacı şirkete devri gerektiği halde davalı ...'ın kötü niyetli olarak tüm daireleri davalı ...'e temlik ettiğini, sonra da davalı ...'den şirkete düşen taşınmazları satma yetkisi içeren bir vekaletname aldığını, anılan davalının da kötü niyetli olduğunu, vekaletnameye dayalı olarak davalı ...'ın davaya konu taşınmazları düşük bedellerle muvazaalı olarak davalı ...'e devrettiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil olmazsa bedelin tahsili isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2014/196 E. 2015/227 K. sayılı kararı ile; davalı ... ve....yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, tapu iptali ve tescil isteği bakımından Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/451 Esas, 2014/840 K sayılı dosyası ile ihalenin feshine karar verilerek taşınmazın davacı adına tescil ediği, iptal tescil isteğinin konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına, alacak talebi bakımından ıslah harcı yatırılmadığı dikkate alınarak bu dosyada karar verilmesine yer olmadığına, davacının ayrı bir dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ 1. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2. Bozma Kararı Dairenin 14/03/2019 tarihli ve 2016/5723 E. 2019/1889 K. sayılı kararıyla; "...Dosya içeriği ve toplanan delillerden; İstanbul 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, akıl zayıflığı içerisinde bulunan miras bırakan ...’in, davalılar etkisinde kalarak ve muvazaalı işlemle dava konusu 22 numaralı bağımsız bölümünü davalı gelini ...’a temlik ettiğini, ayrıca murise verilmesi gereken kamulaştırma bedelinin davalı ... tarafından yine muvazaalı olarak alındığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil ve alacak isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmaz temlikinin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunun anlaşıldığı, alacak isteği yönünden davanın kanıtlanamadığı gerekçeleriyle iptal tescil isteğinin kabulüne, alacak isteğinin ise reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tapu iptal ve tescil taleplerinin hatalı incelendiğini, mahkemece tapu iptal ve tescile karar verilerek, müvekkili davacının, davalılarla birlikte paylı mülkiyet sahibi yapılabilmesinin mümkün iken aksi yönde araştırma yapılması ve karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece belirlenen tazminat miktarının düşük olduğunu, beyanlarını destekler nitelikte Yargıtay kararlarının ve Anayasa Mahkemesi kararlarının bulunduğunu, somut olayda kararda belirtilen 5 değerin geçerli ve denetlenebilir bir veriye dayanılarak TL'den altı sıfır atıldığı dikkate alınarak, denkleştirici adalet ilkesi ve unsurları doğrultusunda ve enflasyon karşısında paranın kaybettiği değer baz alınarak rapor düzenlenmesi gerektiğini ve buna göre karar verilmesi gerektiğini, ancak aksi yönde verilen karar ve itirazlarının dikkate alınmadan hüküm kurulmasının usul ve yasalara aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tapu iptal ve tescil...