Davalılar ....; iddiaların doğru olmadığını, taşınmazın tamamının bedelinin .. tarafından ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı ...; taşınmazı iyiniyetle edindiğini ve iyiniyetinin korunması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Tapu iptal tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin davalılar ... ve ... yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "davalı ... tarafından ibraz edilen belgelerin yazılı delil başlangıcı veya güçlü delil teşkil edip etmeyeceği yönünde gerekli araştırmanın yapılması, iddia ve savunmasını yazılı belge ile ispatlayamayan tarafın son dayanacağının yemin delili olduğu (şayet deliller arasında ileri sürülmüşse hususunun gözetilerek) soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin davalı ... ve ..yönünden kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia,savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ihracına ilişkin kararın iptal edildiği,bu kararın geriye etkili sonuç doğurduğu, tapudaki devirlerin geçersiz olduğu, davaya konu bağımsız bölüm ödentileri yönünden davacının 21.922,50 Tl ödeme eksiğinin verilen süre içinde depo edildiği gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davasının kabulü ile davalı ... adına kayıtlı dava konusu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, davalı ... ... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, manevi tazminat ve kira bedeli talebinin yasal şartları taşımadığından reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı, davalı kooperatif ve ... vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, tapu iptali ve tescil, kira ve manevi tazminat olmadığında ortaklığa dayalı tazminat istemine ilişkindir....
Bu hususlar belediye başkanlığından ve su ve elektrik idarelerinden ve diğer ilgili merciilerden sorulup alınacak cevap yazılarına göre taşınmazın değerlendirme tarihinde (tapu iptali ve tescil davalarının kesinleştiği tarihte) arsa niteliğinde olup olmadığı saptanmalıdır....
nın iyiniyetli olduğu saptanmak suretiyle terditli ilk istek olan tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince; davacı, tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat talebinde bulunmuştur. Ne varki, mahkemece davacının terditli isteği olan tazminat isteği yönünden olumlu, olumsuz bir karar verilmemiştir. O halde; mahkemece tazminat isteği yönünden de bir değerlendirme yapılarak neticesine göre bir karar verilmesi gerektiği..." gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece davalı ...'e yönelik tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı....
Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir.Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir....
T21 Dava : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dava dosyasının istinaf incelemesi sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin müştereken maliki oldukları Yalova ili, Çınarcık ilçesi, Çalıca köyü, 304 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman sınırları içinde kaldığına ilişkin Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan tapu iptal ve tescil davası sonunda 04/12/2018 tarih ve 2014/679 esas 2018/443 sayılı kararı ile taşınmazın tamamının eylemli orman olduğunu belirterek davacılar murisi adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile hazine adına kayıt ve tesciline karar verdiğini, müvekkillerinin tapu siciline güvenerek intikalen taşınmaza malik olduklarını, kayda güvenen müvekkillerinin uğradığı zarardan devletin sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hak ve talepleri, ıslah ve ek dava hakkı ve...
Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerledirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise, net gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir....
Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....