Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dan satın alarak taşınmaza malik olduğu, ancak davalı yanın eşi ...tarafından...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/13 Esas sayılı dosyası ile taşınmazın aile konutu olduğu iddiasıyla tapu iptal tescil davası açıldığı,...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/517 Esas 2011/732 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu 1042 parsel sayılı taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, davalı ...' nin de bu yeri aile konutu olarak kullanıldığını bildiği ve devir sırasında iyi niyetli olmadığı,davacı kadının TMK' nun 194. maddesine dayalı olarak açmış olduğu tapu iptal tescil davasının şartlarının oluştuğu gerekçesiyle tapu iptal tescil davasının kabulü ile taşınmazın ... adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği ve sözkonusu taşınmazın 23/02/2013 tarihinde davalı ... adına tapuya tescil edildiği; bu itibarla yaptığı ödeme karşılıksız kalan davacının davalıya yönelik yaptığı takibe davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine temyize konu iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Davacılar tarafından tenkis isteği ile açılan davada, mahkemece, davanın tapu iptali tescil olmadığı takdirde tenkis davası olduğu değerlendirmesi yapılarak davanın reddine karar verilmiş, ne varki davacılar tarafından verilen dilekçe ile açtıkları davanın iptal tescil değil tenkis davası olduğu belirtilerek tenkis yönünden temyiz edilmiştir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 16.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 9.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Alacak ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davada, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde alacağa hükmedilmesini istemiştir....

        ortak hesaptan çektiği paranın toplam 418.729 TL, davacı ...’nın payına isabet eden miktarın ise 104.682 TL olduğunu beyan ederek harcı ikmal etmiş; 22.12.2015 tarihli duruşmada isteğin öncelikle tapu iptal tescil ve alacak, olmadığı taktirde tenkis olduğunu beyan etmiştir....

          Davalı-alacaklılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil lehine dava konusu tapunun iptal ve tesciline, tapu iptal ve tescilinin mümkün olmaması halinde ödenen bedelin iadesine ilişkin dava açıldığını, dava konusu taşınmazın henüz tamamlanmamış olması nedeni ile tapu iptal ve tescil koşullarını taşımadığından taraflarınca bedel iadesinin talep edildiğini, yerel mahkemece bu doğrultuda ödenen bedelin müvekkile ödenmesine karar verildiğini, mahkeme kararı taşınmazın aynına ilişkin hüküm içermediğinden icra takibi başlatılabilmesi için kesinleşme şartının aranamayacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Küçükçekmece 4....

          Mahkemece yapılan yargılama sonucu; her ne kadar davacı Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan zararın tazminini talep etmiş ise de davacı tapu siciline güvenerek üçüncü şahıstan satın almış olduğu dava konusu taşınmaz kadastro işlemi ile yayla vasfında olduğu halde vatandaşlar adına tescil görerek tapu kaydı oluşturulduğu, daha sonra bu taşınmazların Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 31/01/2001 tarih 2000/8-1836 Esas - 2001/13 sayılı kararı ile yayla niteliğinde olduğuna hükmedildiği, bunun üzerine Hazine tarafından tapu iptal tescil davaları açılarak taşınmazların tapu kaydının iptal edildiği ve yayla vasfı ile özel sicile kaydedildiği, dava konusu taşınmaza ilişkin verilen tapu iptal kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, tüm bu sürecin tamamen hukuk kuralları çerçevesinde ve hukuka uygun olarak gerçekleştiği, yayla niteliğinde bulunan taşınmazın tapu kaydının iptal edilmesi sureti ile zarara uğradığını iddia etmenin iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı...

            Davacılar ..., ... ve ... 15.12.2016 tarihli dava dilekçesiyle; dava konusu taşınmazların cebri icra yolu ile davalı banka adına tescil edildiği, taşınmazların bedellerinin ödenmediği, bu nedenle dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep ve dava etmişler, davacılar ..., ... ve ... tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının, davacılar ... ve ... tarafından açılan tapu iptal tescil davası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahalli mahkemece yapılan yargılama sonunda her iki davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar tarafından istinaf edilmiş ve bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan inceleme neticesinde, asıl davada davacılar ... ve ... tarafından dava konusu edilen tapu iptal tescil istemi ile birleşen davada davacılar ..., ... ve ...'...

              Mahkemece; ilk kararda tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 08.11.2010 tarihli ve 2010/2675 Esas, 2010/5356 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin tapu iptal ve tescil yönünden vermiş olduğu ret kararının onanmasına alacağa ilişkin talep yönünden ise taraf delilleri toplanarak satış parasının ödendiğinin ispatlanması halinde denkleştirici ... ilkesi doğrultusunda değer belirlenerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozma üzerine mahkemece davacının davasının kabulüne 10000 ABD dolarının ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının davalı taraftan tahsiline karar vermiştir. Hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir. 1....

                Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/190 esas sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının 07.02.2013 tarihinde kesinleştiği ve davalının bu tarih itibariyle sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle ödenen satış bedeline kesinleşme tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı vekili 07.10.2015 tarihli duruşmada, taşınmazın 29.08.2013 tarihinde dava dışı arsa sahibine teslim edildiğini beyan etmiştir. Bu durumda mahkemece, kabul edilen alacağa taşınmazın davacının elinden fiilen çıktığı tarih olan 29.08.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK. nun 438/7 maddesi gereğidir....

                  SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasında; Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme ile davanın tapu iptal ve tescil davası niteliğinde olduğu, çekişmeli yargı işlemlerine tabi olduğu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar davalı ve davacı vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 134 ada 23 parsel sayılı taşınmazın maliki olmasına rağmen tapuda malik görünmediğini, Kahramanmaraş 1....

                    UYAP Entegrasyonu