Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca,davacı Şöhret tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi, koşullarının varlığı halinde HUMK nun 409. maddesinin gözetilmesi gerekirken, anılan ilkeler gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Temlik alan ... vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.’ nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil Olmadığı Takdirde Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasının reddine, alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL, TESCİL VE ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı vakıf kadastro suretiyle davalı belediye adına 03.12.1979 tarihinde tescil edilen dava konusu106 ada 28 parsel sayılı taşınmazın eski kayıtlarda vakfa ait olduğunu, taşınmaz tapu kaydında kültür ve tabiat varlığı şerhi bulunduğunu, 5737 Sayılı Yasanın 30.maddesi uyarınca vakfı adına tescili gerektiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescile, 5 yıllık kira gelirinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, davacının dava hakkı bulunmadığını, 5737 Sayılı Yasanın 30. maddesi uyarınca mazbut vakıfların dava açabileceğini, taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelmediğini, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

        MAHKEMESİ Dava, taşınmaza ilişkin tapu iptal tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalılar; davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının talep hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece; muris muvazaası nedeni ile tapu iptal ve tescil davasında taraflar arasındaki satışın muvaazalı olduğu gerekçesi ile tapu iptal ve tescil kararı verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu durumda taraflar arasında yapıldığı iddia edilen taşınmaz satışı ve bedelin ödenmesine ilişkin sözleşmenin hukuken var olmayan bir sözleşme olduğu, somut olayda satış yapıldığı iddia edilen işlemin aslında hiç yapılmamış olduğu, mirasçılardan mal kaçırmak saiki ile yapılan bir işlem olduğu, taraflar arasında gerçek bir alım satım işlemi olsa idi muris muvazaası nedeni ile açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerektiği oysa ki davanın kabul edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle...

            KARAR : Davanın kısmen kabulü Taraflar arasındaki tapu iptal tescil olmadığı takdirde alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece tapu iptal ve tescil isteminin reddine, alacak talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

              Dava dilekçesinde, tapu iptal ve tescil mümkün olmadığı takdirde alacak talebinde de bulunulduğu halde, mahkemece, kararın gerekçe kısmında alacak talebinin bulunmadığının belirtilmesi isabetsiz olmuş ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK'nun 438/son maddesi gereğince gerekçe kısmından anılan kısmın çıkarılmak suretiyle onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı tarafça; tapu iptal tescil ve 50.000,00 TL alacak isteğinde bulunulmuştur. Mahkemece, tapu iptal ve tescil yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, alacak isteği yönünden davanın kısmen kabulü ile 40.221,46 TL'ye hükmedilmiş, 9.778,54 TL ise reddedilmiştir. Mahkemece; tapu iptal ve tescil talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği halde, hükmün dört numaralı bendinde vekalet ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak, tapu iptali ve tescil KARAR Davacı, ortak miras bırakan ... mirasçılarından ... ile yapmış olduğu Düzenleme Şeklindeki Miras Payının Devri Sözleşmesinin hile ve gabin nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuş olduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Sayılı ilamın incelenmesinde; Dava türünün Tapu iptali ve tescil davası olduğunun belirtildiği, Gerekçeli Kararının hüküm kısmının 1. fıkrasında “tapu iptal ve tescil talebinin reddine, alacak davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle belirlenen ve ıslah tarihi ile artırılan 50.192.999,20 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verildiği, 24/02/2021 tarihli iş bu kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar genel mahkemece, terditli dava sonucunda alacağa hükmedilmiş ise de; dava sırasında tapu iptali ve tescil talebi incelenip bu husus değerlendirme konusu yapıldıktan sonra tapu iptal tescil talebi bakımından davanın reddine, alacak talebi bakımından kabulüne karar verilmiş olup, temelde dava gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden, ilam kesinleşmeden takibe konulamaz....

                    UYAP Entegrasyonu