Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Muhdesat aidiyetinin tespiti davasının hangi hallerde açılacağı doktrinde ve Yargıtay kararlarında açıklanmıştır. Bu tür bir davanın ancak taraflar arasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasının varlığı ya da kamulaştırma işlemine tabi tutulan taşınmaz üzerindeki muhdesatlar hakkında görülebileceği benimsenmiştir. Taraflar arasında görülmekte olan “tenkis” veya “tapu iptali ve tescil” davaları, aidiyet tespiti davası yönünden hukuki yararın mevcut olduğunu göstermez. Bu husus dava şartı olup, resen gözetilmesi gerekir. Somut olaya gelince, taraflar arasında derdest bir ortaklığın giderilmesi davasının bulunmadığı, dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırma işlemleri de yapılmadığı dikkate alındığında, davacının aidiyet tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.11.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil muhdesat aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 12.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili Av. ... tarafından karar duruşmalı olarak temyiz edilmişse de gerekçeli kararın adı geçene tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ mazbatası dosya içerisinde bulunmadığından mahkemece temin edilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 18.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti K A R A R Davada, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; muvazaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,18.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Katların davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine, davacının tescil ve fazlaya ilişkin diğer taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafında temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptal ve tescil ile muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. Taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti davaları kendine özgü davalardan olup, dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Muhdesat tespiti davalarında ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan diğer tüm tapu maliklerinin veya tapu kayıt malikinin mirasçılarının davada taraf olarak yer almaları zorunludur....

            Davacının harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil isteği ile TMK.nun 724. maddesi gereğince temliken tescil olarak uygulamada adlandırılan talebi harçlandırılıp dava haline getirilmemiş veya ıslah işlemi ile yine harcı da yatırılarak mevcut talebe eklenmemiştir. Bu durumda usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde tapu dışı harici satış ve TMK.nun 724. maddesi çerçevesinde inceleme yapılıp her iki isteğin de reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davanın reddine ilişkin kararın sadece tespit davasına münhasır olduğu kabul edilmelidir. Yapılan bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/son maddesi uyarınca davanın reddine ilişkin hükmünün gerekçesinin belirtilen şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.02.2014 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve muhdesatın aidiyetinin tesipiti talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.12.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16.01.2020 NUMARASI : 2018/586 ESAS - 2020/56 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülen "Muhdesat Aidiyetinin Tespiti" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi uyarına dosya üzerinden inceleme yapıldı....

                Davacı cevaba cevap dilekçesinde özetle, tapu iptal ve tescil davası ile işbu davanın konusu farklı olduğu, tapu iptal ve tescil davasının eldeki dava yönünden kesin hüküm teşkil etmediği, tapu iptal ve tescil davasında arzın üste tabi olduğu ilkesi uyarınca muhdesatın niza konusu yapılmadığını beyan etmiştir. Davacı vekili yapılan keşif sonrasında vermiş olduğu 29/04/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle, alt kattaki yapının sadece duvarlarının bulunduğu, iç tadilatın ve kapıların müvekkil tarafından yaptırıldığı, üst katın ise alt katın sac kısmının kaldırılarak atıldığını, arkaya doğru uzanan ek yapının ise müvekkil tarafından yaptırıldığını, derdest ortaklığın giderilmesi davası bulunduğundan eldeki davanın açılmasında hukuki yararın bulunduğunu, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini"talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, kadastro öncesi mirasçılık hakkına dayalı tapu iptali ve tescil ile paydaş olunan başka bir taşınmazdaki muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olup, mahkemece iptal tescil isteğinin kabulüne, tespit isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından muhdesatın aidiyetinin tespiti isteği yönünden temyiz edilmiştir. Temyiz edenin sıfatı ve davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu