Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davalının Nakilbent cami imam-hatibi olarak görev yaptığı, davalının ikamet ettiği dava konusu yerin cami lojmanı olarak ilçe müftülüğü tarafından tahsis edildiği, Vakıflar meclisinin 13.03.2017 tarihli kararı ile 1093 adet taşınmazın cami görevlilerince ikametgâh olarak kullanılması için 49 yıllığına Diyanet işleri başkanlığına tahsis edildiği, bu karara dayalı olarak Fatih İlçe müftülüğü ile protokol düzenlendiği dava konusu taşınmazın tahsis edilen taşınmazlar arasında yer aldığı anlaşılmıştır....
Dava, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yapılan inceleme sonucunda, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2021 Tarihinde yürürlüğe giren 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı Daireler arası İş Bölümü kararında 1. Hukuk Dairesi iş bölümünün 1. Maddesine göre; Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara bakma görevinin 1. Hukuk Dairesi'nin görevinde olduğu belirtilmiştir. Davanın niteliğine göre istinaf inceleme görevinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin görev alanına girmesi nedeniyle dava dosyasının 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine 06/02/2023 günü oy birliği ile karar verildi....
İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yanlış nitelendirme ile hüküm tesis edilmiş olup, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kararında haksız işgal tazminatı-elatmanın önlenmesi talebini herhangi bir hukuki gerekçeye dayandırmaksızın kabulüne karar vermekle usul ve yasaya aykırı bir hüküm tesis ettiğini, haksız işgal tazminatı ve elatmanın önlenmesi davasında bilirkişi raporu dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu haliyle yerel mahkemenin yazılı şekildeki hükmü hukuka aykırı olup, müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet vereceğini, özellikle haksız işgal tazminatı ve elatmanın önlenmesi konularında iki ayrı uzman bilirkişiden rapor alınması gerekirken sadece inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarının da bu doğrultuda olduğunu ileri sürmüştür. C....
Yapı Kooperatifi üyeliğinden ihraç edildiğini, müvekkilinin ise davalı kooperatife üye olduğunu ve davalıya tahsis edilen dairenin, ihracın kesinleşmesinden sonra müvekkiline tahsis edildiğini ancak davalının daireyi müvekkiline teslim etmediğini ve haksız olarak işgal ettiğini ileri sürerek, davalının G blok ... nolu daireye elatmasının önlenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ...'ın kooperatif üyeliğinden ihracına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacı ...'...
DELİLLER: Tapu Kaydı, Tahsis Belgesi, 30.09.2016 Tarihli Harici Satış Sözleşmesi, Keşif, Bilirkişi Raporu vs. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, davacı tarafından inşaat firmasından harici satış sözleşmesi ile satın alınan ve kendisine satın alınan dairenin tahsisine ilişkin belge verilen ve de teslim edilen bağımsız bölümün satışı konusunda davalı ile yapılan sözleşme gereği bedelinin ödenmemesinden dolayı davalıya teslim edilen bağımsız bölümde davalının haksız işgalci konumunda olduğundan bahisle, davalıya satış ve teslim tarihi olan 30.09.2016 tarihinden itibaren dava konusu taşınmazın getireceği kira bedelinin tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL haksız işgal tazminatı ve davalının taşınmazdan tahliyesi istemine ilişkindir....
Dava, çaplı taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi ve haksız kullanım tazminatı diğer bir anlatımla ecrimisil istemine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin tüm, davacılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....
Tapu tahsise konu yerle ilgili İsmail Eryüksel tarafından ödememeye ilişkin makbuzların dosya içerisinde olduğu görülmüştür. Tapu tahsis belgesi, imar ve gecekondu mevzuatı çerçevesinde; Hazine, Belediye, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İl Özel İdarelerinin müstakilen sahip oldukları taşınmazlar üzerinde 2981 sayılı kanuna göre belirlenen çerçevede ilgili kişilere tanınan bir belgedir. Tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp, yalnızca fiili kullanımı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : TAVAS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2013 NUMARASI : 2012/173-2013/470 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. .. 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, 1755 ve 1759 parsel sayılı taşınmazları davalıdan satın aldığını, satış işleminden sonra da davalının taşınmazlardan çıkmayıp evde oturmaya, ahırda besicilik yapmaya devam ettiğini, davalının kendisi aleyhine açtığı tapu iptal ve tescil davasının reddedilerek kesinleştiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği ile eldeki davayı açmıştır....
Dosyadaki mevcut belgelerden; davalı tarafça sunulan tapu tahsis belgesinin, dava konusu taşınmazın 277 m2'lik kısmına ilişkin olarak davacı idare tarafından verildiği, bu davadan önce 01.02.2002-31.01.2007 tarihleri arasındaki süre için açılan ecrimisil davasının yargılaması sırasında 01.06.2007 tarihinde yapılan keşif ile davalının tapu tahsis belgesi kapsamı dışında kalan 158,09 m2'lik kısmı bahçe olarak işgal ettiğinin tespit edildiği, anılan tapu tahsis belgesinin ise 09.04.2009 tarihinde mülkiyet belgesine çevrilerek, davalının paylı mülkiyete tabi taşınmazda paydaş konumuna geldiği anlaşılmaktadır. Somut olayda ise; davalının, 01.06.2007 tarihinden sonra taşınmazda tapu tahsis belgesi kapsamı dışında kalan bir alanı bahçe olarak işgal ettiği davacı idare tarafından ispat edilemediği gibi, mahkemece dinlenilen davalı tanıkları da bahçe olan bu alanın dava dışı Sebahat tarafından kullanıldığını ifade etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.07.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı maliki .....'den gayrimenkul satış vaadi ile satın aldığını, ancak davalının haksız olarak konutu işgal ettiğini belirterek elatmasının önlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00 TL ecrimisilin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....