TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/659 ESAS, 2021/136 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen Tazminat KARAR : Karacabey 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dava dosyasının istinaf incelemesi sonucunda; Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin maliki bulundukları Bursa ili Karacabey ilçesi Boğazköy Mahallesi 1314,528,1393,428,226,146 parsel sayılı taşınmazınların 3621 sayılı Kıyı Kanununun 9. Maddesine göre kıyı çizgisinin içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakıldığını, söz konusu taşınmazlardan 1314 parsel sayılı taşınmazın 506 m² sinin Karacabey 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/358 esas 2015/527 sayılı kararı ile, 528 parsel sayılı taşınmazın 0,27 m² sinin Karacabey 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/325 esas 2015/207 sayılı kararı ile, 1393 parsel sayılı taşınmazın 444 m² sinin Karacabey 2....
Tapu müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur. Şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerekmekte olup şerh lehtarının yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde tapu sicilinin doğru tutulmasından sorumlu tapu müdürlüğüne husumet yöneltilmelidir. Somut olaya gelince; dosya içerisinde bulunan dava konusu taşınmaz üzerindeki şerhlerin yazıldığı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 956/1056 Esas, 957/421 sayılı Kararı incelendiğinde; davacıların ..., ..., ..., ..., ..., davalının ise ... ...; davanın tapu iptali, dava tarihinin 11.12.1956 olduğu, 21.05.1957 tarihinde 2377 ada 2 parsel sayılı sicilin iptali ile taalluk ettiği yerin 22.12.959 tarih ve 396/892 sayılı mirasçılık belgesinde yazılı payları oranında Zehra mirasçıları olan davacılar adına tapu siciline tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. ......
Bilindiği üzere, tapu sicillerinin tutulması kamu düzeni ile ilgili olup, Hakim doğru sicil oluşturmakla yükümlüdür.Doğru sicil oluşturulabilmesi için yenilenen parsel numaraları üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken sayfası kapatılan eski kadastral parsel numaraları üzerinden karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca, 742 parsel sayılı taşınmazın 03/06/2014 tarihli ifraz işlemi ile 1269,1270,1271 parsel numaralarını aldığı halde kapatılan 742 parsel numarası üzerinden 668 parsel sayılı taşınmazın da ifraz işlemi ile 1299,1300,1301 parsel numaralarını almasına karşın yeni tapu kayıtları ile geldi ve gittilerini gösterir tapu kütüğü sayfaları getirtilip denetimi yapılmadan kapatılan parsel numarası üzerinden karar verilmesi ayrıca 551 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan adına kayıtlı 90/216 payın davalı ...’ye temlik edilmesine rağmen 9 /216 pay üzerinden hüküm kurulması isabetsizdir....
DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Çeşme Tapu Müdürlüğünün 118 cilt numaralı zabıt defterinin 60. Sayfasında kendilerine iskan hakkı olarak tescil edilen taşınmazların maliki olan ''Kareferya muhacirlerinden Derviş Mehmet bin Demir, Derviş oğlu Demir, karısı Fatma ve oğlu Bektaş'ın mirasçıları olduğunu, Çeşme Tapu Müdürlüğünün 118 cilt nolu zabıt defterinin 60. Sayfasının 59. Sırasındaki ve 61....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2018 NUMARASI : 2017/201 ESAS - 2018/183 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Samsun ili, Canik ilçesi, Düvecik Mahallesi, 393 parselde ve yine 424 nolu parseldeki kayıtlı taşınmazın davacıların maliki iken Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/3 esas 2008/70 karar sayılı kararı ile taşınmazın orman vasfı olduğu gerekçesiyle tapusunun iptali nedeniyle davacı müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle şimdilik 10.000,00.TL tazminatın ilgili tapu kaydının iptal davasının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili için talep ve dava etmiştir....
DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Samsun ili, Canik ilçesi, Düvecik Mahallesi, 393 parselde ve yine 424 nolu parseldeki kayıtlı taşınmazın davacıların maliki iken Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/3 esas 2008/70 karar sayılı kararı ile taşınmazın orman vasfı olduğu gerekçesiyle tapusunun iptali nedeniyle davacı müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle şimdilik 10.000,00.TL tazminatın ilgili tapu kaydının iptal davasının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili için talep ve dava etmiştir....
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicillerinin tutulması bir takım prensiplere bağlı olup; bunlardan ilki tescil, ikincisi sicilin güvenilirliği(aleniliği), diğeri Hazine'nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise; geçerli bir hukuki sebebin bulunması, bir başka ifadeyle, illetten mücerret olmamasıdır. Oluşan bir sicil kaydının korunabilmesi bakımından, illetini teşkil eden geçerli bir sebebin olması zorunludur.Somut olayda, davalı adına oluşan sicil kaydının hukuki mesnedi, ihale olup; bu da iptal edilmiştir.O halde, ihalenin iptali ile sicilin hukuki dayanaktan yoksun kalacağı ve TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği sabittir....
Tapu müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur. Şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerekmektedir. Somut olayın incelenmesinde; 1-Tespit dosyasında 21.10.2015 havale tarihli jeoloji bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, dava konusu parselin doğusunun dışbükey yamaç olduğu, incelenen alanı etkileyecek kayma, akma türü heyelan ve parsel içinde yer alan prefabrik yapılarda heyelana bağlı yarık ve çatlak oluşumu gözlemlenmediği belirtilmiştir. Mahkemece anılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne; şerhlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Somut olaya gelince; Dairemizce öteden beri uygulanan yerleşik ilkelere göre tapu kaydındaki malik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında hakim tarafından bazı araştırmaların yapılması gerektiği benimsenmiştir. Buna etken olan husus tapu sicillerinin düzenli tutulması zorunluluğunun kamu düzeniyle yakından ilgili olmasıdır. Bu ilkelere göre tapu kaydının düzeltilmesi davalarında taraflardan biri dayanmasa da hakim re’sen harekete geçerek bir kısım delilleri toplayabilir....
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, Dairece; “.......Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, tapu iptali-tescil isteği hakkındaki davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, Hazinenin TMK.'nun 1007. maddesinden kaynaklanan sorumluluğuna dayalı tazminat isteği bakımından yapılan değerlendirmenin isabetli olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Bilindiği üzere, eski Türk Kanunu Medenisi'nin 917. ve bu kuralı aynen benimseyen yeni Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesinde, tapu sicillerinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin birinci derecede ve objektif sorumluluğu bulunduğu esası kabul edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, anılan maddeler ile öngörülen sorumluluk kusursuz sorumluluk olup, tapu sicilinin tutulması görevi ile yükümlü bulunan memurun yaptığı yanlış işlem ve kayıtta kusursuz olması bile, Devleti sorumluluktan kurtarmaz....