Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 2017/32 E. - 2017/387 sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....

    DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

    düzenlemesine göre somut olayın incelenmesinde, dava konusu taşınmazın tamamının mahkeme kararıyla tapusunun iptal edildiği, davacı tarafından dava konusu taşınmazın satın alındığı 14.08.2012 tarihinde tapu kaydında dava açıldığına dair bir şerhin bulunmadığı, her ne kadar 6098 sayılı Kanun'un 214 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince davalı banka taşınmazın alıcının elinden alınmasından sorumlu ise de eldeki davada dava konusu taşınmazın tapu sicilinin tutulmasından dolayı tapu kaydının iptaline karar verilmiş olması sebebiyle artık tüm sorumluluğun Devlet'e geçtiği, eski malik davalı bankanın sorumluluğunun ortadan kalktığı, davacının hakkettiği tazminatı Maliye Hazinesinden alınmasına karar verilmesi sebebiyle ile davacının davalı bankadan 6098 sayılı Kanun'un 214 üncü maddesine dayalı olarak tazminat talep etme hakkı ortadan kalktığından davalı banka hakkında İlk Derece Mahkemesince red kararı verilmesinde ve bunun sonucunda davalı banka lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde...

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/108 E. 2014/547 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı T6ne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından davalılar T1 ve diğerleri aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Yalova İli, Termal İlçesi, Gökçedere, 422 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın temyiz dilekçesinin reddi kararı üzerine 17/01/2017 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacının dava konusu taşınmazı 21/02/2006 tarihinde satın alarak malik olduğu anlaşılmıştır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

      İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; Tapu sicilinin tutulmasından doğan zarar nedeniyle MK. 1007.maddesine dayanarak devlet aleyhine açılacak tazminat davalarında BK. 60. maddesindeki 1 ve 10 yıllık süreler uygulandığını, davada bahsedilen tazminatlar ile ilgili olarak hak düşürücü süreler ve zamanaşımı sürelerin geçtiğini, açılan bu dava M.K. 1007.Maddesindeki devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan kusursuz sorumluluğu kapsamında değerlendirilemeyeceğini, dosya kapsamına göre; "tamamen red kararı" verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmayla deliller isabetsizce takdir edilerek usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiğini, mahkeme dosyasında bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/80 E. 2017/385 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacıların aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Çiftlikköy İlçesi, Dereköy köyü, 128 ada 66 parsel sayılı taşınmazın malik adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 02/11/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

      (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125. maddesindeki) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması söz konusu olacaktır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (YHGK'nun 05/03/2003 gün ve 2003/19- 152 E. - 2003/125 K.; 29/09/2010 gün ve 2010/14- 386 E. - 2010/427 K.; 15/12/2010 gün ve 2010/13- 618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı)....

      .-2012/58K. sayılı kararına istinaden kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması sebebiyle tamamının hükmen tescil harici bırakıldığı bu kararın tapuda infaz edildiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.nun "sorumluluk" kenar başlığını taşıyan 1007.maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, davacı tarafından, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini için husumetin Hazineye yöneltilmesi gerekir....

        Mahkememizin 2008/159 Esas sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı ve yapılan incelemesinde; tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, dava konusu Bursa ili Mustafakemalpaşa ilçesi Güvem Köyü 107 ada 182 parsel sayılı taşınmazın 6500,92 m2'lik kısmnın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 08/04/2013 tarih ve 2012/15320 Esas, 2013/3895 Karar sayılı ilamı ile hükmün onandığı ve taraflarca yasal süre içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmadığından hükmün 25/12/2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 gün ve 2009/4- 383 E. - 2009/517 K.; 16.06.2010 gün ve 2010/4- 349 E. - 2010/318 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Ancak 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi hükmüne göre, tazminata hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanı sıra, tapu sicilinin tutulması nedeniyle bir zarar doğmuş olmalıdır....

        UYAP Entegrasyonu