Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

    Zehra , babasının Vehbi olduğu, Vehbi'nin 1964 yılında öldüğü, ölünceye kadar taşınmazı Vehbi'nin kullandığını, nüfus müdürlüğü cevabi yazısında Zehra Cumalıoğlu ile tapu malikinin aynı kişi olup olmadığının tespit edilemediği, Zehra Cumalıoğlu'na ait nüfus kaydının gönderildiği anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, tapu kaydında düzeltim, birleştirilen dava ise kayıt malikinin davacıların mirasbırakanı olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'ın kayden paydaş olduğu ... ada ... sayılı parselin tapu kaydında soyadının “...” olarak yanlış yazıldığını ileri sürerek nüfus kayıtlarına uygun şekilde “...” olarak düzeltilmesini istemişler, bozma sonrası birleştirilen dava ile de aynı taşınmazda “... ve ...'...

      Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu maliki olan .......'nin soyadı ......., baba adı ...... olup, davacıların murisi olan ......' nin soyadının ......., baba adının .........olduğu, dosya arasına alınan Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1370 Esas sayılı dosyasından verilen kararın ise .............. resmi kayıtlarda Asiye olarak geçen annesinin ... olduğunun tespitine ilişkin olup, dosyaya davalı sıfatının tespiti bakımından bir katkı sağlamadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla; davacılara, tapuda isim tashihi veya davalıların murisi ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespiti için dava açmak üzere süre verilip, sonucuna göre taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği düşünülmeden hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

        Şu halde, tapu kaydı, tapulama tutanağı ve veraset belgesindeki açıklamalara göre kayıt malikinin kim olduğuna yarar bilgilerin tapu kütüğünde mevcut olduğu, tanınan ve bilinen kişi olup, maddede yazılı koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, bu hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle kayıt malikinin bilinmeyen kişi olduğundan hareketle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılardan kayyım vekili ve ......

          Sonuç olarak; Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce ölmüş olup soy ismi almayan veya herhangi bir nedenle nüfus kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de; bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilebileceği nazara alındığında, “tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi” şeklinde bir hüküm kurulması gerekir. Bu şekilde bir tespit hükmü kurulması usul ekonomisine de uygun düşecektir.Davaya konu olayda mahkemece davacının talebi doğrultusunda bir tespit hükmü kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirken onanması isabetli değildir....

            O halde; mahkemece, dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren bütün tedavül ile dayanakları belgeler tapu müdürlüğünden; vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığından ve vergi dairesi müdürlüğünden getirtilip kayıt ve belgelerde kimlik bilgilerinin bulunması halinde, nüfus müdürlüğünden ilgililerin nüfus aile kayıtları celbedilip tapu maliki ile irtibatının araştırılması, bu kayıtlardan bir sonuç elde edilememesi durumunda, davacıya, Tapu Müdürlüğü ve ... taraf gösterilerek açılacak dava ile, tapuda malik görünen kişi ile mirasçılık belgesinde adı geçen murisin aynı kişi olduğunun tespiti açısından süre ve imkan verilmesi, toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek, kayyım tayin edilen kişi ile mirasçılık belgesindeki kişinin aynı kişi olup olmadığı hususu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla davanın kabulü doğru görülmemiştir....

              ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Talep, tapu kayıtlarında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Davacı, murisi olan annesinin... kızı ... olduğunu, 13551 ada 102 parsel, 13551 ada 103 parsel, 13558 ada 73 parsel, 13554 ada 6 parsel, 13538 ada 78 parsel, 13519 ada 1 parsel, 13519 ada 72 parsel, 13530 ada 56 parsel, 13530 ada 57 parsel, 13534 ada 3 parsel, 13555 ada 1 parsel, 13524 ada 16 parsel, 13532 ada 22 parsel, 13544 ada 51 parsel, 13544 ada 50 parsel, 13523 ada 13 parsel, 13523 ada 39 parsel ve 13523 ada 41 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında, paydaşın ... karısı ... olarak yazıldığını, murisi ...' ün ilk eşinin adının ... olduğunu ileri sürerek, tapu kaydında geçen ... karısı ... ile murisi ... kızı ...' un aynı kişi olduğunun tespiti ile tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                Bu tür işlerde, talep eden taraf ile hasım gösterilen Tapu Müdürlüğü arasında bir uyuşmazlık yoktur. Tapu Müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte, yargılamada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemiyeceği gibi, ilgili tarafın davayı kabulü de sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Diğer taraftan, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında "Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması" çekişmesiz yargı işi olarak sayılmış olup, niteliği itibariyle tapu kayıt maliki ile davacının ya da murisinin aynı kişi olduğunun tespiti işleri de bu tanıma uymaktadır....

                  Bu tür davalarda mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek veya aynı kişi olduğunun tespitine karar verilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu