Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/223 KARAR NO : 2023/974 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HOPA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/93 ESAS - 2022/233 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini (İhtiyati Haciz Şerhi) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

Borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde ya da haciz şerhinin usulsüz kaydı hallerinde ilgilisinin terkine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki, şerhin terkinini dava edebilir. Somut olayda da, dava konusu taşınmaz davalı ... adına kayıtlı iken davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında davanın kabulüne karar verilmiş, karar 14.01.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Kayda haciz şerhi 19.04.2007 tarihinde işlenmiştir. Ancak, tapuda görülmekte olan tapu iptali tescil davası nedeniyle 27.03.2007 tarihli ihtiyati tedbir kararı da bulunmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.07.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; haciz şerhi terkini isteminin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 25.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Tapu Sicil Müdürlüğü ve Vergi Dairesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteminde bulunmuştur. Davalı ..., tapu iptali ve tescil istemini kabul etmiş, davalı ... ve Tapu Sicil Müdürlüğü ise haciz şerhi terkini isteminin reddini savunmuştur....

      Davada haciz şerhi nedeniyle hak sahibi olan kişinin yer almasının gerektiği kuşkusuzdur. Şerhin terkini doğrudan onun kişisel hakkını etkileyecektir. Ancak, davada temel iddia bu şerhin satın alma işlemi tamamlandıktan sonra önceki malik adına, kayıtta varmışçasına resmi senede işlendiği şeklindedir. Burada sicil memurlarının hatalı işleminin iptali istenmektedir ve ilgili tapu sicil müdürlüğüne davanın yöneltilmesi doğrudur. Mahkemece, maddi hukuk açısından zorunluluk olmadığı halde, maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yardımcı olmak amacıyla birden fazla kişiye karşı dava açılmasının zorunluluğu söz konusu olduğundan, bir başka anlatımla haciz şerhi alacaklısı ile tapu sicil müdürlüğü arasında şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, haciz şerhi alacaklısının da usulünce davada yer alması sağlanarak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken yazılı nedenlerle davanın reddi doğru değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki ihtiyati tedbir şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu taşınmazlarda asliye hukuk mahkemesinin 2004/190 sayılı dosyasında görülmekte olan dava sırasında kayda mahkemece tedbir kararı verilmemesine rağmen ihtiyati tedbir şerhinin işlendiğini ileri sürerek şerhin terkinini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydındaki ihtiyati tedbir şerhinin terkini istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.04.2011 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 100 parsel sayılı taşınmaza şufa hakkını kullanarak tamamen malik olduğunu, şufa davası sırasında taşınmaz kaydına davalı tarafından haciz konulduğunu, şufa davasında verilen hükümde haciz şerhinin terkininin yer almaması nedeniyle şerhi terkin ettiremediklerini ileri sürerek tapu kaydındaki haciz şerhinin terkinini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ihtiyati haciz şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17.11.2011 gün ve 2011/10705 - 13874 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 300 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 18.05.1976 tarihli ihtiyati haciz şerhinin bulunduğunu, bu şerhin dayanağının kalmadığını ileri sürerek terkin isteminde bulunmuştur. Davalılar, kayıt malikinin mirasbırakanları ...'a borcu nedeniyle haciz konulduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, haciz şerhinin borç nedeniyle konulduğu, borcunda ödenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              Yeniden somut olaya döndüğümüzde; davacılar ile davalılar arasında görülmekte olan tapu iptali tescil davası sırasında dava konusu taşınmazlar için ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu karar kayda işlenmiştir. Şimdi hükmen taşınmazlara malik olan davacılar önceki malikin borçlarından dolayı taşınmazlar üzerine konulan haciz şerhlerinin kendilerine karşı ileri sürülümeyeceğini ileri sürerek terkin istemektedirler. Gerçekten de, ihtiyati tedbir kararından sonra taşınmazın tapu kaydına işlenen haciz şerhleri var ise terkini gerekir. Bu nedenle de açılan davada haciz şerhi lehterları hasım olarak gösterilmelidir. Davacılar, davalarını doğrudan önceki kayıt malikine karşı, diğer bir anlatımla haciz şerhinin dayanağı olan icra takiplerinin borçlusuna karşı yöneltmişlerdir....

                DELİLLER : Tapu kaydı, resmi senet, Eyüp T3 cevabi yazıları ve ekleri, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacı paydaş olduğu taşınmaz üzerinde bulunan 28/05/1936 tarihli haciz şerhinin kaldırılmasını istemiştir. Davacının terkini istenen haciz şerhinin bulunduğu taşınmazda 45/60 hisse oranında paydaş olduğu ve payın 14/03/1990 tarihinde satış edinme sebebine istinaden davacı adına tapuya tescil edildiği sabittir. Tapu sicil müdürlüğünün cevabi yazıları ve eklerinde de açıkça anlaşıldığı üzere dava konusu haciz şerhine ait dayanak belgeler ve evraklar bulunamamıştır. Tapu kaydından dava konusu şerhin kimin lehine konulduğu ve hakkında bir bilgiye rastlanmadığı anlaşılmaktadır. Tapu Müdürlükleri, TMK'nın 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulmasından ve bu sicillerin yasalara uygun oluşmasından görevli ve sorumludur....

                Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Kısaca tanımlamak gerekirse haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara alacaklının icra müdürlüğü aracılığı ile el koymasıdır. İcra İflas Kanununun 91.maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında kurulan ilişki Türk Medeni Kanununun 1010.maddesi uyarınca tapu kütüğüne şerh verilmekle de sonradan üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelir. Eldeki davada da, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 02.03.2007 tarihinde haciz şerhi işlenmiştir. Bu durumda, davalı alacaklının bu hakkını taşınmazın mülkiyetini sonradan kazanan kişilere karşı da ileri sürebilme olanağı elde ettiğinden söz edilebilir. Ancak, burada şerhin korumasından davalının yararlanmasını engelleyecek bir durum söz konusudur....

                  UYAP Entegrasyonu