Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hakimiyet hakkı kurmasını sağlamaz ise de, tasarruf yetkisinin dar manada kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 1010. maddesi uyarınca haciz şerhi tapuya yazıldıktan sonra borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde haczi koyan makamın yazısı ile ya da şerh lehtarının talebi ile terkin edilebilir. Haciz şerhinin usulsüz kaydı hallerinde ilgilisinin terkine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki, şerhin terkinini dava edebilir. Ancak, taşınmaz kaydındaki haciz şerhlerinin her zaman yasal prosedürüne göre terkin edilmesi mümkün olmayabilir. Bu hacizi koyan ilgili makamın, taşınmaz malikinin ya da haciz lehtarının ilgisizliğinden kaynaklanabilir. Bu gibi durumlarda tapu kaydında duran haciz şerhi yolsuz kayıt haline gelecektir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/06/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Davacı, ...663 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı ...'ın borçlarından dolayı haciz-tedbir işlemi yapıldığını, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/433 Esas, 2013/687 Karar sayılı ilamı ile haciz şerhi konulan taşınmazın kendisine verildiğini, yapılan işlemin haksız ve yersiz olduğunu belirterek haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

      Bu doğrultuda; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ve istinaf sebepleriyle bağlılık ilkesi dikkate alınarak yapılan incelemede, uyuşmazlık konusunu oluşturan Gebze Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/01/1964 tarih ve 1964/34 sayılı yazısı ile konulan ihtiyati tedbir şerhinin dayanağının tespit edilemediği belirtilerek Tapu kaydının tutulmasından davalı kurumun kusursuz olarak sorumlu olması nedeniyle, şerhin yolsuz olduğunun tespiti ile tapu kaydındaki şerhin terkini talep edilmiştir. Bilindiği üzere Tapu Sicil Müdürlüğü tapu kayıtlarının düzenli tutulmasında sorumlu olup, kayıttaki hatalardan bireylerin hak ve işlem güvenliğini sağlamakla yükümlü olan devlet sorumludur....

      Şikayet olunan vekili, şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasının takipsizlik nedeniyle düşerek 2007/1620 E. olarak yenilendiğini, ihtiyati tedbirin de düştüğünü, ayrıca Tapu Müdürlüğü'ne yazılan yazıda, sadece ihtiyati tedbir konulmasının talep edildiğini, davacının şerhinin ihtiyati haciz şerhi olmadığını, müvekkilinin tapuya güvenle hareket ettiğini, müvekkilinin ihtiyati haczinin ve tasarrufun iptali davası kararının daha önce kesinleştiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece,... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/75 E. sayılı dosyasından yazılan yazı ekinde gönderilen tensip zaptında taşınmazın tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir ve İİK'nın 281/2. maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, ihtiyati haciz şerhinin sehven işlenmediğinin anlaşıldığı, taşınmazın tapu kaydındaki şerhin, sadece ihtiyati tedbir şerhi değil, aynı zamanda ihtiyati haciz şerhi olduğu, şikayetçinin açtığı tasarrufun iptali davası sonucu... 4....

        Kısaca tanımlamak gerekirse haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara alacaklının icra müdürlüğü aracılığı ile el koymasıdır. İcra İflas Kanununun 91.maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında kurulan ilişki Türk Medeni Kanununun 1010.maddesi uyarınca tapu kütüğüne şerh verilmekle de sonradan üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelir. Eldeki davada da, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 13.12.2007 ve 22.08.2007 tarihlerinde haciz şerhi işlenmiştir. Bu durumda, davalı alacaklıların bu hakkını taşınmazın mülkiyetini sonradan kazanan kişilere karşı da ileri sürebilme olanağı elde ettiğinden söz edilebilir. Ancak, burada şerhin korumasından davalının yararlanmasını engelleyecek bir durum söz konusudur. Şöyle ki, şerh konulduğu tarihte taşınmazın mülkiyeti davalı olup bu dava nedeniyle de taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi işlenmiştir....

          Tapu Kanununun 26. maddesi gereğince satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmişse; şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmazsa bu şerhin tapu müdürü veya memuru tarafından re’sen terkini gerekir. Ancak, yasanın bu emredici hükmüne rağmen şerh re’sen terkin edilmediği takdirde kanunda belirtilen beş yıllık süre geçtiğinden şerhin tapu memurlarınca terkin edilmemesinin bir önemi yoktur. Satış vaadi alacaklısı davacının aleyhine bir durum yaratacak şekilde ve kısa vadede kendiliğinden tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasını istemesi beklenemeyeceğine göre taşınmaz malikinin (somut olayda satış vaadi borçlusu davalının) başvurusu üzerine terkin edilecektir. Her iki durumda da terkin edilmediği takdirde tapudaki şerh beş yıllık sürenin dolmasıyla yolsuz tescil haline gelerek kendiliğinden hükmünü kaybeder ve taşınmazı tapudan devralan üçüncü kişileri bağlamaz....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.12.2004 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 5.4.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 13.06.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki ihtiyati tedbir şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; yargı yeri nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 06.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyeti Hazine adına kayıtlı, kat irtifakı kurulu 713 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 1 nolu bağımsız bölüme ait tapu kaydı üzerinde yer alan "Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı 04.04.2003 tarih 2003/2009-187 sayılı yazısı" şeklindeki ihtiyati tedbir şerhinin terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın askeri yargıda görülmesi gerektiği gerekçe gösterilerek davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir....

                Davalı vekili, taşınmazlar üzerine kapananazılarına istinaden şerhin konulduğunu, müdürlüklerinin.. olarak hizmet verdiğini belirterek kurumlarına husumet yöneltilemeyeceğinden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 29.08.1979 tarihli ve evmiye numarası ile dava konusu taşınmazların tapu kaydına konulan haciz şerhi lehtarınınolduğu ve davanın da yöneltilerek anılan haciz şerhlerinin terkini talep edildiği halde mahkemece, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, davalı kurumda haciz şerhlerine ilişkin dayanak belgelerin bulunmadığından bahisle yanılgılı değerlendirme ile davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                  Dava konusu taşınmazın tapu kaydına 24/02/2010 tarihinde işlenen ihtiyati tedbir kararı bu tarihten sonra 3.kişiler için alenilik oluşturacağından bu tarihten sonraki haciz şerhleri haciz alacaklıları için TMK'nun 1020.maddesindeki tapu sicilinin açıklığı prensibi gereğince hüküm ifade etmeyeceğinden bu tarihten sonra tapu kaydına düşülen haciz şerhlerinin kaldırılması gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu