"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.04.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı Şişli Tapu Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; tapu kaydındaki şerhin terkini davalarında husumetin şerh lehdarlarına yöneltilmesi gerekir. Başka bir ifadeyle, pasif dava ehliyeti şerh lehdarlarına aittir....
Somut olayda uyuşmazlık tapu kaydındaki şerhin terkini isteğine ilişkin olduğundan bu davalarda husumetin kural olarak şerh lehtarına yöneltilmesi gerekmektedir. Diğer yandan tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan belirtmenin kimin yararına konulduğu yani lehtarının belirlenemediği durumlarda hukuki dayanağı saptanamayan ve yolsuz kayıt niteliğini kazanan şerhlerin terkininde lehtarı aramak mahkemelerdeki iş ve işlemleri çıkmaza sokma anlamına geleceğinden kaydın terkini istenirken davanın bu kayıtları tutmakla yükümlü tapu müdürlüğüne yöneltilmesi isabetli olacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.09.2013 tarihli 2013/14 - 93 Esas, 2013/1364 sayılı Kararı da bu doğrultudadır. Mahkemece yapılması gereken iş; şerh lehtarı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.01.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin ... İlçesi 10177 ada 203 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan, "Parsel üzerindeki zeytin ağaçları...a aittir." şeklindeki belirtmenin terkinini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın şerh lehtarına karşı açılması gerektiğini, Hazineye husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Tapu Sicil Tüzüğünün 55/d maddesinde de şerh için kira sözleşmesinin sunulması yeterli görülmüştür. Hemen belirtmek gerekir ki, şerh anlaşması kira sözleşmesinden ayrı düzenlenmiş ise bu sözleşmenin de ibrazı gereklidir. Tüzükte şerh için kişisel hak sahibi ya da kayıt malikinin başvurusu açısından özel bir düzenleme getirilmemiş, kiracıya yetki verilmesi koşulu da aranmamıştır. Ayrıca, Borçlar Kanununun 255 ve parelelindeki 277. maddeleri şerh için şerh anlaşmasını yeterli görmüş, ayrıca yetkilendirme koşulu öngörmemiştir. Somut olayda; davacı 01.01.2009 - 31.12.2009 dönemine ilişkin kira ilişkesinin varlığından söz ederek tapu kaydındaki kira şerhinin usulsüz işlemlere dayanarak tapuya yazıldığını ileri sürmektedir. Terkini istenen kira sözleşmesi şerhine ilişkin sözleşme ise 01.01.2010 başlangıç tarihli ve 5 yıllıktır. Sözleşmenin tarafları ise davacı ve davalı şirket olup kira sözleşmesi ile birlikte şerh anlaşması da yapılmıştır....
Tapu Müdürlüğüne sunarak tapu kaydına şerh edilmesini talep ettiğini, ancak sözleşmenin sehven satış vaadi sözleşmesi olarak şerh edildiğini ileri sürerek tapu kaydındaki "satış vaadi sözleşmesi" şerhinin terkin edilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacı vekilinin sunduğu 24.06.2014 tarihli dilekçede, davalının dava konusu alacakları ödediğini bildirdiği anlaşıldığından davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davalının başvurusu ile tapu kaydındaki şerhin terkin edildiği anlaşıldığından davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, gerekçede sehven davalının dava konusu alacakları ödediğinden bahisle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtilmiştir....
Gerçekten, çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları malikin tasarruf yetkisini kısıtlar ve şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı da ileri sürülebilir. Türk Medeni Kanununun 1027.maddesine göre de, tapu siciline işlenen bu tür şerhlerin tapu memuru tarafından ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça kaldırılması mümkün değildir. Tapu sicilindeki anlamını ve geçerliliğini yitiren şerhlerin terkini ancak mahkeme kararı ile yapılabilir. Somut uyuşmazlıkta konulan şerh HUMK.nun 101 ve devamı maddeleri uyarınca konulmuş ihtiyati tedbir şerhi değil, tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına dair şerh olduğundan yasanın 1027.maddesi hükmünce kaldırılması görevli ve yetkili mahkemeden talep edilebilir. Mahkemece açıklanan doğrultuda inceleme yapılarak çekişmenin esası hakkında karar verilmesi yerine istemin yazılı olduğu şekilde doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDAKİ ŞERHİN TERKİNİ -KARAR- Dava 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydındaki şerh ve beyanların terkini isteğine ilişkin olup, davanın bu niteliğine göre temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait isede anılan Dairece görevsizlik kararı verildiği görülmekle, görev uyuşmazlığının giderilmesi için Dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 5.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması halinde veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi İcra ve İflas Kanununun 110. maddesi uyarınca da borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple haczin kalkması halinde de şerhin terkini mümkündür. Somut olaya gelince; tapu kaydındaki dayanağı kalmayan veya yolsuz şerh verildiği iddia edilen haciz şerhlerinin terkini taleplerinde genel mahkemeler görevli olup, açılan davalarda da haciz lehtarları hasım gösterilmelidir. O halde; davacının, haciz şerhinin terkinini talebiyle şerh lehtarlarına husumet yöneltmeden, önceki kayıt maliki olan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki şerhin iptali ve terkini davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... köyü 1571 parsel sayılı 1575,62 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliği ile hükmen Hazine adına tescil edildiğini, tapu kaydına 2942 sayılı Yasanın 7. maddesine göre şerh konulduğunu, oysa bu şerhin hukuken dayanağı bulunmadığını ve geçersiz olduğunu ileri sürerek iptali ve terkini istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının şerhler hanesindeki şerhin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydındaki şerhin iptali ve terkini istemine ilişkindir....
Tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak şerh lehtarına yöneltilmesi, şerh lehtarı belirlenemediği takdirde kayyım tayin edilerek davanın kayyım huzuruyla görülmesi gerekir. Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmaz üzerine ... yararına 16.10.2001 günlü 10562 yevmiye no'lu şerh konulduğu anlaşıldığından davada husumet şerh lehtarı ...'a yöneltilmelidir. Bu nedenle mahkemece şerh lehtarı olmayan tapu müdürlüğü hakkında açılan davanın husumet yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı idare lehine BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....