Asliye hukuk mahkemesinin 2004/190 - 2007/99 sayılı dosyasında dava dışı ... ve arkadaşlarının açtığı tapu iptali tescil davası sırasında tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi işlenmiştir. Bu tedbir kararı tapu iptali tescil davasının davacıları lehine şerh edilmiştir. Bu durumda davanın yararına ihtiyati tedbir kararı bulunan kişilere karşı yöneltilmesi gerekirken husumetin tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmesi doğru değildir. Mahkemece davanın pasif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davacının istemi tapu kaydındaki ihtiyati tedbir şerhinin terkini olmasına rağmen mahkemece beyanlar sütunundaki kaydın terkinine karar verilmiş olması ayrıca doğru görülmemiştir. ./.. 2009/11300 - 12794 - 2 - SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 12.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak bir hususun şerh veya beyanlar sütununa yazılması taşınmazın ayni hakka ilişkin statüsünde bir değişiklik meydana getirmez. Şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolaysıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez. TMK’nın 1009 ila 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğü'nün 54 ila 66. maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir tapu işlemidir. Şahsi hakların kuvvetlendirilmesini, malikin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını ve muvakkat (geçici) tescilin tapu kütüğüne yazılmasını sağlar....
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini isteğine ilişkindir. Şerhten amaç, ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolaysıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez. Şerhin terkini davalarında kural olarak husumet yararına şerh konulan gerçek veya tüzel kişiye karşı yöneltilir. Tapu müdürlükleri TMK’nın 997 ve devamı maddeleri gereğince tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerin yasalara uygun biçimde oluşması ile görevli ve sorumludurlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.08.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, 2942 sayılı Kanun'un 19. maddesinde yapılan değişiklikle 113 ada 3 parsel ve 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesinde bulunan zilyetlik şerhinin hukuki sebebinin kalmadığını belirterek taşınmazların tapu kayıtlarında davalı ... lehine bulunan zilyetlik şerhinin terkinine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22/04/2016 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir....
Yine anılan maddenin 2. fıkrasında da rücu şartının tapu siciline şerh verilebileceği belirtilmiştir. Dava konusu taşınmazın kaydında da rücu şartı tapuya şerh verilmiştir. Davacılar bağışlayanın bağış yapılan kişiden önce öldüğünü ileri sürerek terkin talep etmektedirler. Ancak bu talebin şerh lehtarı ... mirasçılarına yöneltilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek pasif dava ehliyeti bulunmayan tapu sicil müdürlüğü aleyhine açılan davanın reddi gerekirken 2010/8089 - 9534 yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 30.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.12.2005 gününde verilen dilekçe ile kira sözleşmesi şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 5 parsel sayılı taşınmaz kaydına 17.01.2002 ve 06.11.2002 tarihli kira sözleşmesi uyarınca şerh konulduğunu, ancak sözleşmenin 28.02.2005 tarihinde fesh edildiğini ileri sürerek tapu kaydındaki şerhin terkini isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydındaki kira sözleşmesine dair şerhin terkini isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.01.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 346 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının muhdesat hanesinde "üzerindeki ev ...'a aittir" şeklinde şerh bulunduğunu, ancak bu şerhin geçerli bir sebebe dayanmadığı gibi şerh lehtarına da ulaşılamadığını ileri sürerek tapu kaydındaki şerhin terkinini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, 108 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tapuda malik olarak görünen dava dışı ... adına kayıtlı iken ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan Tapu İptali ve Tescili davası sonucunda ... adına olan tapunun iptaline ve davacı ... Topçu adına tesciline karar verildiğini, verilen bu kararın kesinleştiğini, söz konusu kararın infazı için tapuya müracaat edildiğinde tapu kaydında ...'...
Bu nedenle, tapu kaydındaki şerhin kimin yararına konulduğunun belirlenememesi halinde husumet tapu sicilini tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlüğüne yöneltilebilir. Tapu sicil müdürlüğü yasal hasım konumunda olduğundan kendisine yargılama giderleri yükletilemez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.09.2013 tarihli 2013/14-93 Esas ve 2013/1364 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır. Somut olaya gelince, şerhin terkini istenen taşınmaz kayıt maliklerinin tamamı davada taraf kılındığından tapu sicilinin düzgün tutulmasından sorumlu Kartal Tapu Sicil Müdürlüğü'ne husumet yöneltilmesine gerek bulunmamaktadır. Beyanlar hanesindeki kaydın terkini isteğinin tapudaki hak sahiplerine yöneltilmesi yeterli iken Kartal Tapu Sicil Müdürlüğü de davada hasım gösterilerek onun yönünden ayrıca hüküm kurulmaması doğru değildir. Davalı ......