Şirketi tarafından düzenlenen ve açıklama kısmında ivaz bedeli yazılan 21.900,00 TL+ KDV bedelli faturanın 15 yıllık intifa hakkının karşılığı olarak ödendiğine karar vermesi halinde intifa bedelinin kullanılmayan kısmının 9.093,36 TL olduğu, taşınmaz üzerinde 15 yıllık intifa hakkı mevcut iken taşınmazı bu yükümlülükle almış bulunan malik tapu kaydında tescilli bulunan intifa hakkının getirdiği yükümlülükleri de üstlenmiş olduğu davacının taşınmazı kullanma ve semerelerinden istifade etme hakkına sahip olduğunu bildiği heyetimizce değerlendirilmekte ve bu kapsamda, intifa hakkı bedelinin kullanılmayan süreye isabet eden kısmının davacıya karşı borcu devraldığı için malikten talep etme hakkının bulunduğu, önceki bayi ve kefillerin borcu devrettikleri için sorumlulukları bulunmadığı kanaatine varılmıştır....
Mevkii ... parselde tapuya kayıtlı olan taşınmaz için Emirdağı Tapu Sicil Müdürlüğü nezdinde 15.01.2008 tarihli ... yevmiye noIu 15 yıl süreli 45.000,00 TL bedelli intifa sözleşmesi ve intifa resmi senedi düzenlendiğini, Rekabet Kurulu Kararı sonrası 15 yıl olan intifa süresinin 5 yıla indirgenmesi sonucu, 05.07.2013 tarihinde müvekkiline gönderilen yetki belgesi sonrasında sözleşmenin sona erdirildiğini, intifa hakkının tapuda terkin edilinceye kadar geçen dönem için hesaplanan bedelin ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin iyi niyetli olarak sadece kullanılan süreye isabet eden tutarı talep ettiğini, intifa hakkının tesis tarihi olan 15.01.2008 ile 25.05.2008 tarihi arasındaki intifa bedelinin 16.125,00 TL olup, davalı tarafça ödenmediğinden Üsküdar .... Noterliği'nin 23.05.2013 tarih ve ... yevmiye noIu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtara rağmen bedelin ödememesi üzerine İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... E....
Davacı vekili, dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkının borçlu tarafından çıplak mülkiyet sahipleri lehine feragatını içeren 12.9.2007 tarihli tasarrufunda iptalini de talep etmiş; mahkemece, borçlunun taşınmaz üzerindeki intifa hakkının 2007 yılında kaldırıldığı, şahsa sıkı sıkıya bağlı olan (karğır apartman niteliğindeki taşınmazın kullanımına dair) intifa hakkının ise haczinin mümkün olmadığı, haczi mümkün olmayan bir hakla ilgili tasarrufun iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İntifa hakkının devri veya çıplak mülkiyet sahipleri lehine feragat edilmesi halinde anılan tasarrufun iptale tabi olacağı, kaldı ki, dava konusu taşınmazın kargir apartman olmayıp et lokantası olarak kullanılan ve tapuda 423,25 metrekare alanlı dükkan olduğu, keşif sonrası düzenlenen 22.04.2013 tarihli bilirkişi raporundan da taşınmazın ... Et lokantası olarak faaliyet gösteren işyeri olduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece yeni oluşan imar parselleri hakkında hüküm kurulduğu halde, 499 parsel sayılı taşınmaz hakkında bir karar verilmemiştir. 499 parsel hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken hüküm kurulmaması da doğru görülmemiştir. 3-Diğer taraftan satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı varsa bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunlu olduğu gibi taşınmazın 14.03.1960 günlü ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir. İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakatlarını aramaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmesi gerekir. Dava konusu taşınmazlarda paydaş bulunan... ve ... hisseleri üzerinde ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. İntifa hakkı sahibi ... de davacı tarafta yer almış ancak açtığı dava reddedilmiştir....
(TMK.m.795) İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer(TMK.m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....
T3 ödenmesi şeklinde karar verilmesi gerektiği halde, belirlenen kamulaştırma bedelinin tamamının T3 ödendiğini, bu hali ile takyidat dikkate alınmadan 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası hükümlerine aykırı olarak hüküm kurulduğunu fakat bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan intifa hakkına ilişkin şerh kaldırılmadığı için taşınmazın idare adına tescil ve terkin işlemlerinin yapılamadığını, intifa hakkının terkini için bu kez İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/251 E 2016/37 K sayılı dosyasında görülen intifa hakkının bedelsiz terkini talepli davayı açtıklarını, mahkemece, intifa hakkı karşılığı olarak belirlenen 256.319,56 TL'nin intifa hakkı sahibi adına depo ettirildiğini ve buna göre karar tesis ettiğini, dolayısıyla, davalının, kamulaştırma bedelini intifa hakkı sahine ödemeyerek sebepsiz zenginleştiğini ve idarenin bu bedeli hem kamulaştırma dosyasında hem de intifa hakkının terkini talepli açtıkları davada yatırmak...
-K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinden ... ile davalı arasında akdolunan bayilik sözleşmesi kapsamında bayilik faaliyete konu olan ve diğer müvekkil ... adına tescilli taşınmazlar üzerinde davalı yararına onbeş yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, Rekabet Kurulu kararları uyarınca sözleşme süresi beş yılı aşamayacağından bahisle akdi ilişkinin beşinci yılın sonunda sonlandığı halde intifa hakkının terkin edilmediğini belirterek iki adet taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tüm deliller birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca kanıtlanan davanın kabulüne, davaya konu iki adet taşınmaz üzerinde davalı lehine bulunan intifa hakkının terkinine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Bilirkişi tarafından düzenlenen 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazlar hakkında Nilüfer Belediyesinin 03.11.2021 tarih ve 427 Karar sayılı Meclis Kararı ile 5 yıl süre ile davacı şirket lehine intifa hakkı tesis edilmesine karar verildiği, Nilüfer Belediyesi Meclis kararı ile davacı şirket lehine intifa hakkı tesis edilmesi kararı verilmesi intifa hakkı tesisi için yeterli olmayıp anılan karar kapsamında tapu siciline tescil yapılması TMK.m.795 uyarınca zorunlu olduğu, intifa hakkının tapu siciline tescil edilmemesi durumunda hukuken tesis edilmiş bir haktan bahsedilemeyeceği, bu kuralın istisnası kanuni intifa hakkı için geçerli olup dava konusu talep kanuni intifa hakkına dayanmadığı, dava konusu tapu kayıtlarında, Nilüfer Belediyesinin 03.11.2021 tarih ve 427 Karar sayılı Meclis Kararı ile 5 yıl süre ile davacı şirket lehine intifa hakkı tesis edilmesine dair karar uyarınca tapuya tescil işleminin yapılmadığı, bu doğrultuda TMK.m.795/1 uyarınca hukuken...
İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nın 700. maddesi uyarınca "Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder." Somut olaya gelince; dava konusu İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, Kocasinan Mahallesi, 14538 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ...'a ait 4/171 hissede Mevlüt oğlu Yahya Çalışkan lehine 23.09.2010 tarihinde 13820 yevmiye sayılı işlem ile intifa hakkı bulunduğuna ilişkin şerh konulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece; adı geçen intifa hakkı sahibinin davada taraf olması sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, intifa hakkı sahibinin hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince kurulan intifa hakkının belirlenen süreden önce sona ermesi nedeniyle kalan süreye ilişkin intifa hakkı bedelinin güncellenmiş değeri ile semerelerin ve intifa hakkının tapudan terkin masraflarının tahsiline ilişkindir. Bu durumda mahkemece davacının talepleri yönünden inceleme yapılarak bir karar verilmek gerekirken, dava konusu olmayan sabit yatırımlar yönünden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....