Dava, 2/B çalışmasına itiraz ve tapu kaydındaki 2/B şerhinin silinmesi istemine ilişkindir. Mahkemece tapu kaydındaki şerhlerin kaldırıldığı belirlenerek, 6292 sayılı kanunun 7/1-a maddesi de gözönünde bulundurularak yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmaktadır. Ancak; 6292 sayılı Kanun gözönünde bulundurularak tarafların leh ve aleyhlerine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekirken yazılı olduğu gibi davalılar aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 4. bendinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine “ Her iki taraf lehine de, yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına" ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.'...
Askı ilanı sonunda itirazsız tutanaklar kesinleştirilip tapu kayıtları oluşturulduktan sonra, tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut şerhin değiştirilmesi istemli davaların, kayıt maliki Hazineye ve varsa lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması zorunlu olup, davacının, iddiasını Hazine ve varsa kullanıcı şerhi sahibine karşı kanıtlaması zorunludur. Özen gösterilmediğinde hak sahipliğinde değişiklik sonucunu doğuracak ve tarafları arasında uyuşmazlık bulunan bu tür davaların, 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesi anlamında çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez. Bu nedenle, söz konusu davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda dava, beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhinin değiştirilmesi, bu mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir....
Görülüyor ki, davacı paydaşın payı ile ilgili tasarruf yetkisi yasadan kaynaklandığından, diğer paydaşın rızası gerekmeden istemde bulunarak taşınmaz kaydındaki miktar fazlasının terkinini talep etme olanağı vardır. Bu yüzden mahkemece, kayıttaki diğer paydaşın davada taraf durumunu almadığından söz edilerek davacı isteminin reddi doğru olmamıştır. Dava konusu taşınmaz 59 ada 6, 8 ve 10 parsellerin imar uygulaması ile oluşmuştur. 59 ada 6 parsel sayılı taşınmaz 21.02.1934 tarih, 274 no.lu tapu kaydına dayanılarak kadastro işlemine tabi tutulmuş, 8532 m2 Hazine fazlalığı beyanlar sütununda belirtilen tutanak 04.01.1955 tarihinde kesinleşmiş, miktar fazlalığı ise 30.12.1955 tarihinde tapunun beyanlar sütununa yazılmıştır....
Mahkemece; davanın kabulüne, 1130 parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline, davalıların elatmasının önlenmesine ve tapunun beyanlar hanesindeki "1101 parsel maliki ... zilyettir." şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptali ile tesciline ve tapu kaydındaki şerhin silinmesine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli 1130 nolu parselin yörede 13 nolu orman kadastrosu komisyonu tarafından yapılan orman kadastrosunda Yellice – Karapür serisi Devlet Ormanları sınırları dışında bırakılmışsa da Orman Yönetiminin Asliye 2. Hukuk Mahkemesinde açtığı orman tahdidine itiraz davası sonucu mahkemece 04.05.1973 gün ve 1969/390 Esas- 1973/265 Sayılı kararı ile bu karara ekli Orman Teknisyeni ... ......
Kısaca, davacı pay maliki diğer paydaşın katılımı olmadan tapu kaydındaki kira şerhinin terkini talebi ile dava açamaz. Mahkemece, dava şartı olan bu husus gözden kaçırılarak çekişmenin esasının incelenmesi yasaya aykırı olmuştur. Kabule göre de; 1.8.1982 başlangıç tarihli 20 yıllık kira sözleşmesinin bitim tarihi 1.8.2002 olmaktadır. Ne var ki, davalı şirkete sözleşmede, sözleşmenin bitimi tarihinden asgari 1 ay önce bildirilmesi koşulu ile 10 sene için temdit hakkı tanınmıştır. Davalı 16.5.2002 tarihinde bu hakkını kullanmış, sözleşmenin bitimi 1.8.2012 tarihine ötelenmiş ve bu husus tapu siciline işlenmiştir. Özetle, sözleşme davanın açıldığı tarihte hüküm ve sonuç meydana getirmektedir. Ayakta olan sözleşme dururken B.K.nun 255.maddesinden yararlanılarak konulan şerhin sözleşme dışındaki ve kira sözleşmesini etkilemeyecek bazı ilişkilerin varlığından söz edilerek terkini yasaya ve sözleşme hükümlerine aykırıdır. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydındaki eylemli ... şerhinin silinmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1977 yılında ilân edilerek kesinleşen arazi kadastro çalışmalar, 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 07/01/1993 tarihininde ilân edilen 2/B madde uygulaması vardır....
. - 1994/70 K. sayılı kararı ile orman vasfıyla Hazine adına hükmen tescil edilmiş; davacı Orman Yönetimi, orman olan taşınmazın beyanlar hanesinde ''1979 yılından beri ... oğlu ...'ün kullanımındadır" şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının'' bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "1979 yılından beri ... oğlu ...'...
. - 1994/166 K. sayılı kararı ile orman vasfıyla Hazine adına hükmen tescil edilmiş; davacı Orman Yönetimi, orman olan taşınmazın beyanlar hanesinde ''1972 yılından beri ... oğlu ...'ın kullanımındadır şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının'' bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "1972 yılından beri ... oğlu ... kullanımındadır" şerhinin ve ''07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının'' kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Türkiye Taş Kömürleri Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki 2/B şerhinin silinmesi davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı yazılı hükmün; Dairemizin 30/01/2006 gün ve 2005/13014-2006/424 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usul ve yasaya da uygundur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve H.Y.U.Y.nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı yasanın 442. maddesi uyarınca takdiren 160.00.- YTL. para cezasının düzeltme isteyenden alınmasına 16/03/2007 gününde oybirliği ile karar verildi. ....
Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında 19545 m²'lik bölümde Hazine fazlalığı olduğuna ilişkin şerhle ilgili olarak, Hazinenin miktar fazlasının adına tescili için dava açıp açmadığı, açılmışsa sonucu araştırılmadan tapu kaydındaki yüzölçümü esas alınarak hesaplanan bedele hükmedilmesi, 2-Davacıların murisinin, dava konusu taşınmazda toplam 168/960 payı olduğu ve henüz davacılar adına tapuda intikal yapılmadığı gözönüne alındığında, murise ait payda davacıların veraset ilamındaki payları oranında tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescile karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde doğrudan davacılar adına olan payın iptali yönünde karar verilmesi, 3-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değiştirilen Geçici 6.maddesinin 7 ve 13. fıkralarında "Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir"...