Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ... hissesi üzerinde bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ... hissesi üzerinde bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğine göre; Davacı vekili, dava dilekçesinde davanın konusunun müvekkiline ait gayrimenkuldeki haciz ve satışa arz şerhlerinin terkini olduğunu belirtmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinin açıklamalar bölümünde, müvekkiline ait dava konusu 1421 ada 28 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 16 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında yer alan “davalıdır”, “kesinleşmemiş mahkeme kararı vardır” şerhleri ile ihtiyati tedbir şerhine rağmen ve icra dosyasında satışı düşürülmesine karar verildiği halde; taşınmazın tapu kaydına davalılar tarafından konulan haciz ve satışa arz şerhlerinin müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek dava konusu taşınmazla ilgili olarak davalıların muarazalarının ve el atmalarının önlenmesine, söz konusu şerhlerin terkinine karar verilmesini istemiştir....
Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tecsil, tespit, tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 09.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir. Belli edilen günde davacı asil ... ile diğer taraftan davalı SGK Başkanlığı vekili Avukat .... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Dava tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini talebine ilişkindir. Somut olayda dava, Çeşme ilçesi Alaçatı Mahallesi 377 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları üzerinde bulunan haciz şerhlerinin terkini talebine ilişkin olup haciz şerhlerinin dayanağı olan takibe konu alacak bedelleri toplamı üzerinden eksik peşin harcı ödemesi konusunda davacı tarafa usulüne uygun süre verilmesi, bu sürede eksik harcın tamamlanmaması halinde, HMK'nın 150.maddeye göre dosyanın işlemden kaldırılması, üç aylık yasal süre sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, eksik peşin harcın ikmali halinde davaya devam edilmesi, açılan dava yönünden bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması dairemizce yerinde görülmemiştir....
A.Ş. ve davalı SGK tarafından tapu kayıtlarına haciz konulduğunu ileri sürerek, söz konusu bağımsız bölümlerin davalı Ha. A.adına olan tapularının iptali ile davalılar A. ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun hacizleri kaldırılarak hacizlerden arınmış şekilde müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalılar A. A.Ş. ile SGK vekilleri davanın reddini istemiştir. Asıl davada davalı H. A.yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece tapu iptal tescil yönünden davanın kabulüne, haciz şerhlerinin kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 15....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ilave bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ...... irad kaydedilmesine, 25/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şimdi hükmen taşınmazlara malik olan davacılar önceki malikin borçlarından dolayı taşınmazlar üzerine konulan haciz şerhlerinin kendilerine karşı ileri sürülümeyeceğini ileri sürerek terkin istemektedirler. Gerçekten de, ihtiyati tedbir kararından sonra taşınmazın tapu kaydına işlenen haciz şerhleri var ise terkini gerekir. Bu nedenle de açılan davada haciz şerhi lehterları hasım olarak gösterilmelidir. Davacılar, davalarını doğrudan önceki kayıt malikine karşı, diğer bir anlatımla haciz şerhinin dayanağı olan icra takiplerinin borçlusuna karşı yöneltmişlerdir. Her ne kadar yargılama aşamasında haciz şerhi lehtarlarının bir kısmı davaya dahil edilmiş ise de davanın baştan usulüne uygun olarak terkini istenen haciz şerhlerinin lehtarları saptanarak onlara yöneltilmemesi ve haciz şerhi lehtarlarının tamamının usulünce davada yer almamaları nedeniyle davanın usulden reddi yerine yazılı gerekçelerle reddi doğru görülmemiştir....
Ancak; 1)Tespit edilen kamulaştırma bedeli, bozma öncesi depo edildiğinden ilk karar tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 nolu bendinde yer alan (tarihinden) kelimesinden sonra gelen (karar) kelimesinin çıkartılmasına, yerine gelmek üzere (13.01.2016) ibaresinin yazılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak ( Tapu kaydındaki ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 14/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(Muhalif) -KARŞI OY YAZISI- Dava, tapu kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. Dairemizin 19.02.2015 tarihli ilamda belirtildiği gibi, tapu müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerin yasalara uygun olması konularında görevli ve sorumludur. Davaya konu edilen 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 28.05.1945 tarihli haciz şerhi ve 06.11.1922 tarihli ipotek şerhi bulunmaktadır. Haciz şerhine ait dayanak belgeler bulunamamıştır. İpotek şerhine ait belgelerde ise İhsan lehine ipotek konulduğu yazılı olmasına karşın ipotek lehtarı hakkında bir bilgiye rastlanılmamıştır. Bu davada tapu müdürlüğü kanuni hasımdır. Davada aleyhine karar verilmesi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Davalı ... vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazının da kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ... kaydındaki haciz şerhlerinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1- Dava konusu 635 ada 26 ve 27 parsel sayılı güncel ... kayıtlarının ... müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına alınması, 2-Dava konusu 635 ada 26 ve 27 parsel sayılı taşınmaların ... kaydı üzerinde Türkiye ... Bankası A.Ş lehine Konya 9. İcra Müdürlüğünün 2012/12051 E. sayılı dosyasından 19.12.2012 tarihli haciz şerhi bulunduğundan gerekçeli kararın haciz şerhi lehtarı Türkiye ......