WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davalının gayrınakit riskinin devam etmesi nedeniyle ipoteğin kaldırılması koşullarının oluşmadığını, takip konusu kredi nedeniyle banka alacağının kalmaması üzerine dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için tapu müdürlüğüne bildirim yapıldığını, ipotekli gayrimenkulün kaydındaki 150/C şerhinin fekki için Uyap üzerinden icra dosyasına talep gönderildiğini, dava dışı borçlunun tahsil harcını ödemesi halinde 150/C şerhinin kaldırılacağını ve ipoteğinin fekkinin mümkün olabileceğini, bu durumlardan davalı bankanın kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....

    Somut davaya geldiğimizde;davalı eş ve davalı banka arasında yapılan tasarruf işlemiyle aile konutunun tapu kaydına konulan ipotek kaydı,ayni hakka ilişkin bir tasarruf işlemi olup;TMK. 194/1 maddesi yönünden değerlendirilebilecek bir tasarruf işlemidir.İpotek işlemi sırasında davacı eşin açık rızasının varlığı konusunda,bu konuda ispat yükü kendisine düşen davalılar bir delil bildirmemiştir.Esasen açık rızanın alınmadığı hususunda da bir çekişme bulunmamaktadır.Davalı banka,ipotek işlemi sırasında tapu kaydında aile konutu şerhi(TMK.md. 194/3) bulunmadığını,kendilerinin buna güvenerek hak iktisap ettiklerini,iyiniyetli sayılmaları ve TMK. 1023.madde uyarınca iktisaplarının korunması ve bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Yukarda açıklandığı gibi,burada iyiniyet savunmasına değer verilemez ve TMK. 1023.maddedeki iyiniyet karinesine dayanma imkanı bulunmamam tadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.09.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında vakıf şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapuda 323, 352, 628, 850, ve 851 sayılı parsellerin tapu kaydında bulunan “... II. ... Vakfı” şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, “... II. ... Vakfı” nın sahih esasa dayandığını, vakıf şerhinin ancak taviz bedeli ödenmesi suretiyle kaldırılabileceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporları dikkate alınarak dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı ... İdaresi vekili temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.09.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında vakıf şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapuda 948, 1041, 1121, sayılı parseller ile 1122, sayılı parselden ifrazen oluşan "1408, 1409, 1411, 1410, 1412" sayılı parselin tapu kaydında bulunan “... II. ... ...” şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, “... II. ... ...” nın sahih esasa dayandığını, vakıf şerhinin ancak taviz bedeli ödenmesi suretiyle kaldırılabileceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporları dikkate alınarak dava kabul edilmiştir....

          Davalı Halkbankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın iyi niyetli üçüncü şahıs olup, tapu kaydına güvenerek kredi kullandırıp taşınmaz üzerinde ipotek tesis ettiğini, işbu davanın müvekkili bankaya yöneltilmiş olmasının haksız ve isabetsiz olduğunu, davanın banka yönünden öncelikle husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından ticari arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden dava açılmasının hatalı olduğunu, davacının eş muvafakati bulunmadığı iddiasının kesinlikle gerçeğe aykırı olduğunu, davaya konu taşınmazın, davacının eşi olan diğer davalı T11 bankadan kullandığı kredilerin teminatı olarak alınan ipoteğe ilişkin olduğu gibi ayrıca ipotek tesisine davacı şahsın eş muvafakatinin mevcut olduğunu, ilgili dönemde tapu kaydında aile konutu şerhinin mevcut olmadığını, bankanın tapu kaydına güvenerek ve tamamen iyi niyet ilkesi çerçevesinde hak iktisap ettiğini, müvekkili bankanın tapu kayıtlarını nazara alarak kullandırdığı krediye teminat...

          konutu olmadığını, TMK'nun 1023 maddesi gereğince müvekkili bankanın tapu kaydına iyi niyetli güvenerek ipotek tesis ettiğini, ipotek işlemleri sırasında taşınmazın aile konutu olduğuna ilişkin tapu sicilinde şerh bulunmadığını, müvekkili bankanın iyi niyetli kazanımının korunması gerektiğini, davacının dürüst davranma ilkesine aykırı hareket ettiğini ve kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceğini öne sürerek davanın reddine hükmedilmesini istediği, davalı Musa'ya usulüne uygun tebligatlar yapıldığı halde cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda Erzin 1....

          Diğer taraftan aynı Kanununun 1020. maddesi uyarınca tapu sicili herkese açıktır. Taşınmaz maliki tapu sicilinde görünürde malik olarak kim ise odur. Dolayısıyla taşınmaz malikinden hak ve alacaklı olanlar borçlunun mal varlığında bulunan taşınmaz mallara müracaat ederek alacağını tahsil etmek yetkisine sahiptir. Somut olayda; dava dışı T.C. ... A.Ş. lehine Türk Medeni Kanununun 856. ve 1020. maddesi hükümleri gereğince herkese açık olan tapu sicilindeki mülkiyet durumuna göre dava konusu 54 ada 3 sayılı parseldeki davalının 1/2 hissesi üzerine 17.08.2011 tarihinde ipotek tesis edilmiştir. Tesis edilen ipoteğin kaldırılması da ancak ipotek lehtarının rızası ile mümkündür. Mahkemece yapılan bu saptamalar bir yana bırakılarak, talep de olmadığı halde, ayrıca dava dışı bankaya husumet yöneltilmeksizin yararına konulan ipotek şerhinin kaldırılması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

            Şikayetçi ipotek borçlusu, mahkemenin 2013/78 Değişik İş sayılı dosyasında ipotek borçlusunun talebinin kabul edilerek ... İli Merkez Sebil Mahallesi 6026 Ada 3 Parsel sayılı taşınmazdaki ipoteğin fekkine karar verildiğini, ancak ipotek konulan ana taşınmaz olan 525 Ada 23 Parsel sayılı taşınmazın numarasının Tapu Müdürlüğünce 1028 Ada olarak değiştirildiğini ve sonrasında İmar Yasası'nın 18. maddesi gereğince bu taşınmazın 3 adet parsele dönüştürülerek 6026 Ada 3, 4 ve 9 parsel numaralarını aldığını öğrenmeleri üzerine, 4 ve 9 numaralı parsellerdeki ipoteğin de kaldırılması için icra müdürlüğüne yaptıkları başvurunun reddi üzerine, icra mahkemesine başvurarak bu parseller yönünden de ipoteğin fekkini talep ettiğini, mahkemece, ipotek bedelinin şikayetçi tarafından icra dosyasına depo edilerek ......

              sayılı dosyası ile dava konusu 8 ve 11 nolu bağımsız bölümler için tapu iptal ve tescil davası ikame edilmiş olup, işbu dava sonucunda tapu iptaline ve davacı adına tesciline karar verildiğini, kararın 22.12.2014 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihten dava tarihine kadar geçen uzun sürede davacı tarafın herhangi bir talepte bulunmayıp; bu tarihten sonra dava açması; davacı yanın kötüniyetli olduğunu açıkça gösterdiğini, müvekkili banka lehine iyiniyetle tesis edilen ipotek sebebiyle başlatılan icra takibi sonucunda müvekkili bankanın alacağını haricen tahsil etmişse de; söz konusu ipotek şerhinin kaldırılmamasının sebebi de yine borçlu tarafın ipotek şerhinin kaldırılması için gerekli harcı yatırmaması olduğunu, bu bakımdan da müvekkili bankaya yükletilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını belirterek davacının haksız, hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı davasının, öncelikle dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine kurulmuş olan ipoteğin geçerli şekilde tapu kaydına güvenilerek...

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2022 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2021/197 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Kurum Zararı Nedeniyle) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Beyoğlu Tapu Müdürlüğü tarafından İstanbul-Beyoğlu-Sütlüce Mahallesi, 3277 ada, 20 parselde yer alan taşınmaz üzerine herhangi bir süreye tabi olmayan kanuni ipolek haklarını sehven süreli ipotek olatak tescil ettiğini, idareleri lehine sehven süreli ipotek tesis edilen kanuni ipoteğin süresi dolduğundan bahisle malikin talebine üzerine Beyoğlu Tapu Müdürlüğü tarafından yolsuz olarak terkin edildiğini, Beyoğlu Tapu Müdürlüğü'nün terkin işlemine istinaden İdaremize yazmış olduğu yazıya istinaden İdareleri Emlak Yönetimi Daire Başkanlığı Mesken Müdürlüğü tarafından 25.02.2020 tarih ve 71777267- 936- 04- 252322- 38939 sayılı yazısı ile terkin edilen ipoteklerin tekrardan gözden geçirilmesi istemiyle yazı yazıldığını,...

              UYAP Entegrasyonu