Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, yargılamanın tapu iptal ve tescil yönüyle sürdürülerek davanın esası hakkında karar verilmesi açısından hukuki yararı bulunmaktadır. Aksi taktirde, davacı (sağ kalan eş), aile konutundan kaynaklanan yasal haklarını kullanabilme olanaklarından yoksun kalmış olacaktır. Tapudaki devir işlemi sırasında evlilik devam ettiğinden, Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesi gereğince malik olmayan eşin açık rızası zorunludur. Açık rıza alınmamışsa devir işlemi geçersizdir. Geçersiz bir işlem, bu işlemin tarafı olan eşin ölümüyle de geçerli duruma gelmez. Öte yandan şayet tapu iptal edilip yeniden ölen eş adına tescil edilirse, mirasçı konumundaki sağ kalan eş, elbirliği (TMK. m. 640/2, 701) halinde paydaş (malik) konumuna geleceğinden ve elbirliği hali devam ettiği sürece kendisinin rızası olmadan tapuda devir işlemi yapılamayacağından (TMK.m.702/2), artık TMK.nun 194/3 maddesi gereğince tapu kaydına aile konutu şerhi verilmesine de gerek kalmayacaktır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 09/09/2020 tarih 2020/187 Esas nolu ara kararına karşı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, yolsuz tescil nedeniyle davalı adına oluşturulan tapu kaydının iptali ile eski malik adına tesciline ve taşınmazın tapu kaydına davalıdır şerhi verilmesini talep etmiştir....

    Davalı T2 cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki taşınmazın kızı T3 adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tesciline ve tapu kaydına aile konutu şehri verilmesinin talep edildiğini, davacının bu iddialarının tamamen yasaya ayrıkı iddialar olduğunu, eşi olan davacı Fikriye Ailoğlu'nun daha önce müşterek olarak yıllarca yaşadıkları evlerinin üzerine aile konutu şerhi işlettiğini, tapu iptali ve aile konutu şerhi konulması istenilen evde müşterek olarak hiçbir zaman oturmadıklarını, aile konutu olmasının mümkün olmadığını, davacının iki yıldan beri müşterek aile konutunu terk ettiğini, eve dönmediğini ve boşanma davası açtığını, davacının tapu tescili isteme hakkının olmadığını, tamamen borçları ödemek için daireyi kızına sattığını, bu evin kızının olduğunu, davacının taleplerinin tamamen yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    kira borcunu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde T1 hesabına yatırması, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde birikmiş kira borcunu ödemediği takdirde kira akdinin feshi ve temerrüd nedeniyle tahliye ve kira alacağı davası açılacağı ihtar edildiği, bu nedenlerle taraflar arasında akdedilmiş kira akdinin feshine, kiracının temerrüt nedeniyle tahliyesine, 9.300,00 TL birikmiş kira borcunun, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak ödenmesine karar verilmesini ayrıca davacı vekilinin duruşma beyanlarında dava açıldıktan sonra kira alacaklarının ödendiğini, temerrüt gerçekleştiğinden tahliye yönünden davanın kabulüne karar verilmesini ve dava açılmasına sebebiyet verildiğinden yargılama giderlerinin ve avukatlık vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2. cümlesi uyarınca cezalandırılması; yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, "basit onarım" niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması; Beyoğlu Belediye Başkanlığı bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma, uygulama ve denetim bürosu bulunması karşısında, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 ve 65/4. maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması” nedenleriyle hükmün bozulduğu, Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ve kira sözleşmesinin dosya kapsamına alındığı; her ne kadar, tapu kaydının beyanlar hanesinde 23/06/1988 tarihli eski eser şerhi bulunmakta ise de, sanık-kiracı tarafından imzalanan kira sözleşmesinde...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu....

        Köyü çalışma alanında 1962 yılında yapılan kadastro sonucunda, 312 parsel sayılı 34.500 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Eylül 1954 tarih ve 15 sıra nolu tapu kaydına dayanılarak, kestanelik, fundalık ve zeytinlik niteliği ile ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, 1993 yılında yapılan ifraz ve taksimle davaya konu edilen kısım 1245 ada 9 sayılı parsel numarasıyla 504,20 metrekare yüzölçümlü olarak arsa vasfıyla davalılar adına kaydedilmiş, bilahare yapılan yenileme çalışmaları ile 163 ada 9 parsel numarası altında 504,30 metrekare yüzölçümlü olarak arsa vasfıyla davalılar adına tapuya kaydedilmiş ve taşınmazın tapu kaydına 26.04.2010 tarihinde ... lehine kamulaştırma şerhi konulmuştur. Davacı ......

          Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda "davacının davasının reddine, müdahil Hazinenin davasının 6292 sayılı Kanun’un 9/2. maddesi gereğince durdurulmasına, dava konusu 28197 ada 3 parsel nolu taşınmazın davalı adına zilyetlik şerhi korunmak suretiyle tespit gibi Hazine adına tesciline ve tescil işlemi için kadastro tutanağının Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine, tapu kaydına taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhine yönelik olarak Hazine tarafından açılmış bir dava bulunduğu ve bu davanın 6292 sayılı Yasa'nın 9. maddesi uyarınca durdurulduğu şerhinin yazılmasına" karar verilmiş; hüküm, müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Somut olayda davacı, davalılardan Hasan ile evli olduğu, fiilen birlikte oldukları dönemde satın alınan ve aile konutu olarak kullanılan taşınmazın boşanma davası devam ederken muvazaalı olarak diğer davalıya satıldığı, amacın kendisinden mal kaçırmak olduğu iddiasıyla taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              , davacı T2 esas borçlu Kervansaray Yatırım Holding A.Ş. nin hakim hissedarı olduğunu, T1 takibe ve borca konu dosyada ipotekli bulunan Antalya Merkez İlçesi Güzeloba Köyü 2136- 2259- 2261 Parsel de kayıtlı KERVANSARAY LARA OTELİ Tapu kaydının üzerinde Kira Şerhi bulunan şirket olduğunu, takip ve dosyadan hukuki yararları olduğunu, açıklanan nedenlerle; takibe ve borca en geniş anlamda itiraz ederek, hukuka aykırı tesis edilen takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu