MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MALİK HANESİNİN DOLDURULMASI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ...; murisi ...’den intikal eden ve zilyetliklerinde bulunan 2807 parsel sayılı taşınmazın her nasılsa tapu kaydında malik hanesinin boş bırakıldığını belirterek taşınmazın murisleri adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
adlarına tapuya kayıt ve tesciline, tutanağın malik hanesinin bu şekilde doldurulmasına, 3) A- Dava konusu ...Mevkiinde bulunan 203 ada 2 parsel sayılı taşınmazın harita mühendisi bilirkişi ...’ın 02.06.2010 havale tarihli rapor ve eki krokisinde dayanak tapu kaydı miktar fazlası olarak (A1) harfi ile gösterdiği 5.112 m²’lik kısmının aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, B- (C) harfi ile gösterdiği 3.743 m²'lik kısmının ise tutanağındaki niteliği ile... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, tutanağın malik hanesinin bu şekilde doldurulmasına, 4) A- Dava konusu ......
Köyü çalışma alanında bulunan 444 ada ... parsel sayılı 85 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tespiti sırasında çifte tapu nedeniyle uyuşmazlık çıktığından konu kadastro komisyonuna intikal ettirilmiş, kadastro komisyonunca muhdesat belirtilerek malik hanesinin hükmen doldurulmasına karar verilmiştir. Davacı Hazine tapu kaydına dayanarak çekişmeli taşınmazın malik hanesinin Hazine adına doldurulması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın belirtilen payları oranında ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesine göre; gerekçeli karar başlığında, davanın taraflarının maddede açıklandığı gibi yöntemince gösterilmesi zorunludur....
Köyüne konu herhangi bir beyanı olmadığı....” açıklandığından ve tutanağın malik hanesinin boş olup olmadığı konusunda duraksama hasıl olduğundan ve tapu kaydının Ankara Kadastro Müdürlüğü'nün anılan tarih ve sayısı açıklanan yazının onaylı fotokopiside eklenmek suretiyle durumun Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nden sorulması, 480 sayılı parselin kadastro tutanağının Genel Müdürlükte bulunup bulunmadığı, varsa malik hanesinin dolu olup olmadığının anlaşılması bakımından kadostro tutanağının tüm kısımları okunacak biçimde ve özellikle malikhanesinin boş olup olmadığının anlaşıp anlaşılmadığının istenmesi, veya bu konuda gerekli açıklayıcı bilginin verilmesinin istenilmesi, gelecek yazı cevabının ve tutanağının dosya arasına konulması ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın geri çevrilmek üzere Yerel Mahkeme'ye İADESİNE, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere; tapu kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda mevcut kayıtların nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesi esastır. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki, Soyadı Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce ölen kişiler soyadı alamayacaklarından, bunlar yönünden asıl olan nüfus kayıtlarına göre tapu kayıtlarının düzeltilmesi ise de bu kişilerin tapuda mirasçılarının adlarına intikal yaptırabilmesi açısından tapu kaydında adı geçenlerle aynı kişi olduğunun tespitinin istenilmesinde hukuki yarar bulunduğu kabul edilmelidir....
Sonuç olarak; Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce ölmüş olup soy ismi almayan veya herhangi bir nedenle nüfus kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de; bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilebileceği nazara alındığında, kimlik bilgilerine soyadı eklenmesi biçiminde değil, “tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi” şeklinde bir hüküm kurulması gerekir.Mahkemece bu yönde verilen karar isabetlidir.Daire çoğunluğunun bozma karar yerinde değildir. Bu nedenle sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum....
Davalı Tapu Müdürlüğü usulüne uygun taraf teşkili sağlanmasına rağmen davaya ilişkin cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır. İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davalı vekili; dava açılmadan önce idareye başvurulması gerektiği gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, tapu kaydındaki malik hanesinin düzeltilmesi talebine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, 351 Ada 3 Parsel sayılı taşınmazın malik hanesindeki "Şefik KÜNTÜM" kaydının soyisim hanesinin tashihi ile tapu kayıtlarının malik hanesinin "Şefik KÜNDÜM" olarak tashihine ve tashih edilmiş şekli ile tapuya tesciline, T4 Nuri KÜNDÜM ve T5 haklarında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacı, sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; T4 de soyisminin düzeltilmesi gerektiğini öne sürmüştür. HMK'nun "İncelemenin Kapsamı" başlıklı 355. maddesinde "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir." düzenlemesi bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 1318 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan babası ...’a ait olduğunu, ancak tapu kaydında malik hanesinde yalnızca ... olarak yazıldığını, ileri sürüp kayıt mâliki ile mirasbırakan babasının aynı kişi olduğunun tespiti ile anılan taşınmazın malik hanesinin nüfus kaydına uygun şekilde “...” olarak düzeltilmesi isteğiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.Davalı ... davanın reddini savunmuştur....
in mirasçıları adına tapu kaydı oluştuğunu, bu tescilin yolsuz olduğunu, murisin kendisinin açtığı dava sonucu "... oğlu ..." şeklinde düzeltilen kimlik bilgilerinin doğru olduğunu ileri sürerek önceki davada verilen karar sonucu oluşan murisin kimlik bilgilerinin "... oğlu ..." şeklinde yeniden düzeltilerek tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, dava yargılamanın yenilenmesi olarak nitelendirilerek davacının açtığı dava sonucunda verilen 2007/180 Esas, 2007/184 Karar sayılı davanın kabulüne ilişkin kararın iptaline, bu parseller yönünden davanın reddine, 245 ada 31 parsel yönünden de iade-i muhakeme talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı, davalı tarafından tapu kaydındaki malik hanesinin "... oğlu ... ..." olarak düzeltilmesi için dava açıldığını ve yapılan yargılama sonucu hatalı şekilde verilen ve kesinleşen kararın infaz edildiğini belirterek, bu şekilde oluşan kayıtların iptali ile kayıt malikinin "... oğlu ..." adına tesciline karar verilmesini istemiştir....