Mahkemece, dava konusu taşınmazın malikhanesinin açık olması nedeniyle Dahili T5 vekilinin talebinin kısmen kabulü ile taşınmazın tapu kaydına davalıdır şerhinin konulmasına, ihtiyati tedbir talebinin ise reddine karar verildiği, verilen bu karara karşı dahili davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Dosyada yer alan tapu kaydının incelendiğinde, İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi, Tomtom Mahallesi, 325 ada 70 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin boş olduğu ve davalı şerhi bulunduğu anlaşılmıştır. Bilindiği gibi, kadastro tespiti sonucu düzenlenen askı ilan süresi içerisinde dava açıldığı takdirde, ya da kadastro öncesi hukuk mahkemesinde taşınmaz hakkında dava bulunduğu durumlarda ve Kadastro Komisyonunca resen tutanağın Kadastro Mahkemesine devredildiği durumlarda, tapu kaydının malik hanesi boş bırakılmakta ve tapuya davalı şerhi konulmaktadır....
Ayrıca duruşmada tanık dinlenilmiş olup toplanan tüm deliller ile tapu kaydındaki malik Mehmet kızı Ayşe'nin davacının miras bırakanı Ayşe Yörük olduğu anlaşılmakla mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Öte yandan tapu kaydında düzeltim davası çekişmesiz yargı işi niteliğinde T3 yasal hasım durumundadır. Ancak, yasal olarak hasım olması tapu müdürlüğünün davalı olarak nitelendirilmesine engel değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davacılara ait 165 ada 1 numaralı parselin kadastro tespit tutanağında ve tapu kayıtlarında malik hanesinin boş olduğu getirtilen belgelerden anlaşılmaktadır. Davacılar 165 ada 1 numaralı parselin doğu hududunda bulunan yolla ilgili ihtilafları bulunduğuna göre, 165 ada 1 numaralı parselin kadastro tutanağının kesinleşmesi ve tapu siciline kaydı eldeki dava bakımından önemlidir....
Dosya kapsamından, her ne kadar Tapu Müdürlüğünün 20/08/2015 tarihli cevabî yazısında çekişmeli 386 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağının askıya çıkarak kesinleştiği, davalı şerhinin ... sayılı dosya nedeni ile konulduğu bildirilmiş ve kadastro mahkemesince de bu cevaba dayanılarak görevsizlik kararı verilmiş ise de, çekişmeli 386 da 1 parsel hakkında dava açılan asliye hukuk mahkemesince dosya içine alınan 02/09/2010 tarihli tapu müdürlüğü cevabı ekindeki tapu kaydından taşınmazda davalı şerhi bulunduğu ve malik hanesinin boş olduğu, asliye hukuk mahkemesince dosya içine alınan 02/09/2010 tarihli tapu müdürlüğü cevabı ekindeki tapu kaydından taşınmazda davalı şerhi bulunduğu ve malik hanesinin boş olduğu, ... Kadastro Mahkemesine ait ... sayılı dava dosyasının depremde zayi olduğu, ancak anılan dosyada mahkeme hâkiminin imzasını taşıyan müzekkere ve müzekkereye verilen kadastro müdürü imzalı cevabî yazıdan 386 ada 1 parselin davalı olduğunun anlaşıldığı, .......
"İçtihat Metni"....... ... ve ... ile Hazine ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair........... verilen 17.07.2012 gün ve 1699/606 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, 59 ada 16 sayılı parselin tarla niteliğinde 25.000 m2’lik bir yer olduğunu, tapu kaydında malik hanesinin boş göründüğünü, yeni kayıtlara göre parselin pafta 4, 168 ada 14 parsel numarasını aldığını ancak bunun henüz tapuya işlenmediğini, vekil edenlerinin kırk yılı aşkın bir süreden beri aralıksız-çekişmesiz malik sıfatıyla zilyet olduklarını, özel mülkiyete elverişli yerlerden olduğunu, TMK'nun 713. maddesinde tescil davasının Hazine ile ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik olarak görünen kişilere karşı açılması gerektiğinin açıklandığını, malik hanesinin boş bulunması nedeniyle davanın...
Dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazların kamulaştırıldığı, halen davacının murisinin tapu kayıtlarında malik olarak görülmediği sabittir. Davacı vekili 16.09.2011 tarihli oturumda murisin tapu kaydında kimlik bilgileri yanlış yazılı olduğundan kamulaştırma bedelini alamadıklarını beyan etmiştir. Bu durumda davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının murisi artık dava konusu taşınmazda malik olarak görülmediğinden tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir....
Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mülkiyeti hazineye ait olan tarla vasfındaki taşınmazın tapu senedi ve tapu kaydında malik hanesinin boş bırakılması nedeniyle taşınmazın ... adına tapuya tescil edilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, malik hanesinin boş bırakıldığı taşınmazlara ilişkin davalarda 3402 sayılı yasanın 30. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro Mahkemesi ise, askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığı ve kadastro tespit tutanağının kesinleştiği, bu nedenle genel mahkemelerin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesince, taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda mülkiyet sorunu çözülmediği ve tapuya malik hanesi doldurulmaksızın tescilinin yapıldığı anlaşıldığından davaya bakma görevinin kadastro mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Kadastro Mahkemesi ise taşınmazın tespit hanesinin boş olmadığı gibi davalı da olmadığını, dolayısıyla ... Tapu Müdürlüğünün dava konusu edilen taşınmazı hatalı değerlendirme ile tespit hanesinin tapu kütüğünde davalı olduğu gerekçesiyle boş bırakılması ve kadastro tutanağının oluşturulduğunun gözönünde bulundurmaksızın bu şekilde davalı olarak göstermesinin mahkemeyi bu parsel açısından görevli kılmayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.07.2004 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, 7084 ada 3 parsel numaralı taşınmaza ait tapu kaydının malik hanesindeki "... oğlu ..." isminin "... oğlu ..." olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/20 esasına kaydedildiği, akibetinin belli olmadığı, tutanağın malik hanesinin halen açık olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, malik hanesinin açık bırakılmasına neden olan davayı açan ... ...’un mirasçıları davaya dahil edilmemiş,taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuştur.Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart tamamlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre; tespite esas alınan tapu kaydı yöntemine göre uygulanıp, kapsamı tam olarak belirlenmeden karar verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 15.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....