Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; söz konusu gerekçe ve tespit ile tesis edilen kararın müvekkili banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden taraflarınca kabulünün olanaksız olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, bahsi geçen icra takip dosyasında borçlular adına kayıtlı malvarlığı üzerine haciz şerhi işlenmiş olup müvekkili banka ve İcra Müdürlüğü'nün davacı iddiaları yönünden araştırma yükümlülüğü bulunmamakla birlikte, tapu kaydına güven ilkesi gereği sorumluluğu bulunmadığını, tapu kaydında davacıların iddialarına yönelik olarak şerh bulunmaması ve inançlı temlik ile yapılan mülkiyet devirlerinin tamamen hukuka uygun devirler olduğundan müvekkili banka yönünden sorumluluk sonucu doğurmayan bir hüküm tesisi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

TL'nin Davalıların Tapu kaydındaki paylar ve pay sahipleri arasında vefat eden varsa vefat edenin mirasçılarına çıkartılmış veya çıkartılacak veraset ilamı uyarınca miras payları oranında üzerindeki varsa hak, haciz, şerh, ipotek ve sair takyidatlar göz önünde bulundurularak kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin ÖDENMESİNE, ödeme yapılması için Türkiye Halk Bankası Yusufeli Şubesine müzekkere YAZILMASINA, A-Mahkememizin 2021/27 Esas 2021/289 Karar sayılı ilamı ile tespit edilen 299.747,62 TL bedel davalılara ödenmiş ise fark bedel olan 222.295,62 TL’nin Davalı/Davalılara Tapu kaydındaki paylar ve pay sahipleri arasında vefat eden varsa vefat edenin mirasçılarına çıkartılmış veya çıkartılacak veraset ilamı uyarınca miras payları oranında üzerindeki varsa hak, haciz, şerh, ipotek ve sair takyidatlar göz önünde bulundurularak davalılara ÖDENMESİNE, B-Mahkememizin 2021/27 Esas 2021/289 Karar sayılı ilamı ile tespit edilen 299.747,62 TL bedel davalılara ödenmemiş ise; 36.356,21 TL’nin Davalı...

Taşınmaz mülkiyetinin çekişmeli olduğu hallerde tasarruf yetkisini kısıtlayacak nitelikte verilen ihtiyati tedbir kararı ( HUMK m. 101/I,1), Türk Medeni Kanununun 1010/I,1 maddesi gereğince de tapu kütüğüne şerh edilebilecektir. Yargılama konusu yapılmış ve sonucunda mülkiyet aktarımına karar verilmesi muhtemel taşınmazlar hakkında verilen ihtiyati tedbir kararları bu kararların tapu siciline işlenildiği tarihten itibaren üçüncü kişiler için de alenilik oluşturur ve artık kayda verilen şerhten itibaren mülkiyet aktarımına engel teşkil ettikleri gibi, kayıt maliki borcundan ötürü ihtiyati haciz yada icra-i haciz alacaklıları içinde hüküm ifade ederler. Somut olayda, davacı bayiinin tapu iptali ve tescil davası açması üzerine dava konusu taşınmazın tapu kaydına 19/06/2012 tarihinde ihtiyati tedbir şerhi işlenmiştir. Böylece, davacı bayii yargılama sonucuna kadar dava konusu taşınmazın tapu üzerindeki haklarını tedbir kararıyla geçici koruma altına almıştır....

Dava, tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sınırı içinde kalan ve aynı zamanda da eylemli orman niteliğindeki bölümünün tapu kaydının iptali yönünde hüküm kurulmuştur. Ancak tapu kaydında, davada taraf olmayan ... lehine 2006 yılında konulmuş kamulaştırma şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Anayasanın 169. maddesinin koruyucu hükmü karşısında ormanlar üzerine hiç bir kısıtlayıcı şerh konulamaz. Bu nedenle; mahkemece, şerh sahibi olan ... davaya dahil edilerek, orman olduğu belirlenen bölümler üzerindeki kamulaştırma şerhinin silinmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükme yöneltilen tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına 24/10/2017 günü oybirliği ile karar verildi. temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

    Mahkemece MK 1020.maddesinde " tapu sicilinin herkese açık olduğu, ilgisini inanılır kılan herkesin tapu kütüğündeki ilgili sayfanın veya belgenin kendisine gösterilmesini veya bunlardan örneklerin verilmesini isteyebileceği ve kimsenin tapu sicilinde bir kaydı bilmediğini öne süremeyeceği" amir hükmünden yola çıkılarak T3 A.Ş....

    Bundan ayrı tarafların davacının dayandığı 18.9.1997 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesini tapuya şerh ettirmediği hususunda da çekişmeleri yoktur. Dava konusu taşınmaz üzerine kamu alacaklısı Vergi Dairesi yararına 24.2.2000 ve 25.2.2000 tarihlerinde haciz şerhleri işlenmiş, dahili davalılar yararına olan tacizler ise 14.10.2004, 20.10.2004 ve 3.12.2004 tarihlerinde şerh edilmiştir. Dava ise 27.12.2004 tarihinde açılmış bulunmaktadır.2644 sayılı Tapu Kanununun 26.maddesinin hükmü gereğince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri taraflardan birinin istemesi üzerine gayrimenkul siciline şerh verilebilir. Bundan amaç sözleşmeye aleniyet kazandırmak, edinilen kişisel hakkı kuvvetlendirerek 3. şahıslara karşı da ileri sürülebilir hale getirmektir. Çünkü, Türk Medeni Kanununun 1020. maddesi uyarınca tapu sicili aleni olup, hiç kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez....

      Bundan ayrı, tarafların davacının dayandığı 18.09.1997 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesini tapuya şerh ettirmediği hususunda da çekişmeleri yoktur. Dava konusu taşınmaz üzerine kamu alacaklısı Vergi Dairesi yararına 24.2.2000 ve 25.2.2000 tarihlerinde haciz şerhleri işlenmiş, dahili davalılar yararına olan hacizler ise 14.10.2004, 20.10.2004 ve 3.12.2004 tarihlerinde şerh edilmiştir. Dava ise, 27.12.2004 tarihinde açılmış bulunmaktadır.2644 sayılı Tapu Kanununun 26.maddesinin hükmü gereğince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri taraflardan birinin istemesi üzerine gayrimenkul siciline şerh verilebilir. Bundan amaç, sözleşmeye aleniyet kazandırmak, edinilen kişisel hakkı kuvvetlendirerek 3. şahıslara karşı da ileri sürülebilir hale getirmektir. Çünkü, Türk Medeni Kanununun 1020. maddesi uyarınca tapu sicili aleni olup, hiç kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez....

        Bundan ayrı, tarafların davacının dayandığı 20.11.1997 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesini tapuya şerh ettirmediği hususunda da çekişmeleri yoktur. Dava konusu taşınmaz üzerine kamu alacaklısı Vergi Dairesi yararına 24.2.2000 ve 25.2.2000 tarihlerinde haciz şerhleri işlenmiş, dahili davalılar yararına olan hacizler ise 14.10.2004, 20.10.2004 ve 3.12.2004 tarihlerinde şerh edilmiştir. Dava ise, 28.05.2004 tarihinde açılmış bulunmaktadır. 2644 sayılı Tapu Kanununun 26.maddesinin hükmü gereğince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri taraflardan birinin istemesi üzerine gayrimenkul siciline şerh verilebilir. Bundan amaç, sözleşmeye aleniyet kazandırmak, edinilen kişisel hakkı kuvvetlendirerek 3. şahıslara karşı da ileri sürülebilir hale getirmektir. Çünkü, Türk Medeni Kanununun 1020. maddesi uyarınca tapu sicili aleni olup, hiç kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez....

          Yukarıda açıklaması yapılan HMK 355. maddedeki düzenleme gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde; İstinaf incelemesine konu dava taşınmazın tapu kaydına konulan 31/b şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7.maddesinde kamulaştırmadan önce idarenin yapacağı işlemler ve idari şerh düzenlenmiştir. Anılan madde hükmüne göre, idare kamulaştırma kararı verdikten sonra kamulaştırmanın tapu siciline şerh verilmesini kamulaştırmaya konu taşınmaz malın kayıtlı bulunduğu tapu idaresine bildirir. İdare tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde 10. maddeye göre kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde bu şerh tapu idaresince resen sicilden silinir.” hükmü yer almaktadır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2020/311 ESAS - 2021/310 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : Konya 8....

          UYAP Entegrasyonu