Tapu kaydındaki şerhin terkin edilmesi davasında pasif dava ehliyeti şerh lehdarına aittir. Bu nedenle tapudaki şerh lehdarlarının davada yer almadan talep doğrultusunda tüm takyidatların kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 2. bent uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının reddine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 20.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki muhdesat şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15.01.2019 gün ve 2018/2600 Esas- 2019/361 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı mirasçıları tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki muhdesat şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 24 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "A ile gösterilen ev ...'a aittir" şeklinde şerh bulunduğunu, davalıların ... mirasçıları olup ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/92 Esas - 1977/925 Karar sayılı dosyası ile ...'...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydındaki kullanıcı şerhinin iptali ile yerine taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğunun şerhine karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz, 25.10.1990 tarihinde yapılan orman kadastrosu sonucu 2/B arazisi olarak orman sınırı dışına çıkartılmış, 16.11.1990 tarihinde davalıların murisi ...’a ait tapu uygulanmak suretiyle kadastro tutanağı düzenlenmiş ve beyanlar hanesine ... lehine şerh verilmiş olup, 13.04.2010 tarihinde yapılan güncelleme çalışmalarında ise taşınmazın kullanıcısının değişmediği tespit edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın kullanım hakkını 2002 yılında ...’ın yeğeni ... ’tan satın aldığını ve bu tarihten itibaren kullandığını ileri sürerek dava açmıştır....
Ancak; 1-Kamulaştırılan kısmın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, bu kısımda davacı idare lehine irtifak hakkı tesciline karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinden (üzerine davacı ... adına Daimi İrtifak Hakkı tesisi ve tesciline) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline) kelimelerinin yazılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-Kamulaştırılan kısmın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, bu kısımda davacı idare lehine irtifak hakkı tesciline karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a)Hüküm fıkrasının 2. bendinden (üzerine davacı ... adına Daimi İrtifak Hakkı tesisi ve tesciline) kelimelerinin çıkarılmasına, yerine (tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline) kelimelerinin yazılmasına, b)Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına)cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde 8 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin eklentisi olarak tapu kaydında şerh düşülen terasın ve deponun anataşınmazın projesine göre ortak yer olduklarının tespitiyle tapu kaydındaki bu şerhlerin iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ile davalı ... Kandil vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 28.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle, hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan, taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Öte yandan, haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi, Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de haciz şerhinin terkini mümkündür. Haciz şerhinin terkini istemine ilişkin bu tür davalarda, tüm şerh lehtarlarının davada davalı olarak yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup mahkemece, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir....
Yine TMK’nın 1010. maddesine göre, tasarruf yetkisi kısıtlamaları şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı da ileri sürülebilir. Çünkü, haciz şerhinden amaç bu şerhlerin konulduğu tarihten sonra alacaklının haklarını o taşınmaz mal üzerinde sonradan hak edineceklere karşı korumak ve üçüncü kişilerin uyarılmasını sağlamaktır. Öte yandan, TMK’nın 705. maddesinde düzenlendiği üzere, taşınmazın mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Ancak miras, mahkeme kararı, cebri icra ve kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Somut olaya gelince; çekişmeli paya 15.06.2004 tarihinde konulan haciz, davalılar tarafından açılan tapu iptal ve tescil davalarından önce tapuda şerh edilmiş olup davalıların dava dışı... ile akdettitkleri satış vaadi sözleşmelerinin ise tapu kaydına şerh edilmediği kayden sabittir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yapılan haciz nedeniyle tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.04.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz ve ipoteklerin bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak eklenmek üzere (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında, payında haciz ve ipotek şerhleri bulunan davacılar yönünden hükmedilen bedele bu takyidatların yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcı ile temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....