, tescil isteğinin kabulü için diğer şartların da oluşması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, dava konusu taşınmazların tapu kaydına dahili davalılar tarafından konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmiştir....
Mahallinde yapılan keşif sonucu, arsa niteliğindeki taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca taşınmazın bedelinin tespit edilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki bir kısım davacılar hisseleri üzerindeki ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2.) bendinin sonundaki (verilmesine) kelimesinden sonra (Tapu kaydındaki davacılar ..., ..., ..., ... hisseleri üzerindeki ipotek şerhlerinin bu davacılara ödenecek bedellere yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER : Tapu kaydı, resmi senet, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dava konusu taşınmazın sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti, ipoteğin ihtiyati haciz ve hacizlerin kaldırılması, olmadığı taktirde rayiç değerin tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut tapu kaydı ile bilgi ve belgelerden dava konusu 44 bağımsız bölüm nolu daire niteliğindeki taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında davalı T9'nin alacaklı, davalı Emay...A.Ş.'nin borçlu olduğu ipotek şerhi ile davalı Şeker Bank T.A.Ş.'nin alacaklı olduğu ihtiyati haciz şerhi ve dava dışı kişilerin alacaklı olduğu haciz şerhleri bulunduğu sabittir. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Sayılı kararı ile dava dilekçesinde belirtilen dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki davalı T5 ve T3 ile T7 lehine olan ipotek ve haciz şerhlerinin muvazaalı olarak yapılan hukuki işlemler sonucunda tapu kaydına yolsuz olarak tescil edildikleri iddiasıyla tapu kayıtlarından terkinine yönelik istek yönünden görevli mahkemenin genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, dava dilekçesinde dava konusu edilen ve davalılardan Türk Telekominikasyon A.Ş, T3 ve T7 lehine konulan haciz şerhlerinin ise, İİK'nın 106 ve 110.maddeleri uyarınca satış isteme sürelerinin dolduğu, bu sebeple hacizlerin düşmüş olduğunun kabulü gerektiği iddiasıyla kaldırılması isteğine yönelik olarak icra müdürlüğüne yapılan şikayetin reddine karar verildiği ve tapu kayıt maliki olarak davacının bundan zarar gördüğü belirtilerek, tapu kayıtlarından terkini istendiğine göre, davadaki bu istemin icra memurunun işlemini şikayet niteliğinde olduğu, dava dilekçesindeki İcra memurunun işlemini şikayet niteliğindeki...
Davacı, ayni hak sahibi kooperatifin ve yüklenici davalının alacaklısı şirket ile SGK'ın diğer tarafla el ve işbirliği yaparak kötüniyetle ipotek tesis ettiğini ve haciz konulduğunu iddia edip kanıtlamadığı sürece iyiniyetli davalı ipotek alacaklısının kazandığı ayni hakkın ve tapu sicilinin aleniliğine güvenerek alacaklı tarafından haciz konulmak suretiyle kazanılan hakların korunması gerekir. Dosya içersinde bulunan tapu müdürlüğünden taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulmadan önceki mülkiyet durumunu ve üzerindeki tüm şerh ve takyidatları gösterir tapu kütüğü ve kat mülkiyeti kütüğünün incelenmesi neticesinde; davalı kooperatif lehine ipoteğin tesis edildiği tarih ve davalı şirket ile SGK lehine haciz konulduğu tarih itibariyle tapu kayıtlarında bankanın ve alacaklıların iyiniyetini ortadan kaldıracak nitelikte herhangi bir şerh bulunmadığı anlaşılmıştır....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece HMK'nın 370/2. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Diğer taraftan, dahili davalı şirket lehine olan ipotek, Türk Medeni Kanununun 856.maddesince, yasanın 1020.maddesine göre herkese açık olan tapu sicilindeki mülkiyet durumuna göre 17 parsel kaydı üzerine tesis edilmiştir. Yasaya uygun şekilde tesis edilen ipoteğin kaldırılması da ancak ipotek lehtarının rızası ile mümkündür. Mahkemece, tüm bu yönler gözetilmeksizin ipotek ve haciz şerhlerinin 16 parsele kaydırılması suretiyle istem yazılı şekilde kabul edildiğinden, karar bozulmalıdır. Kabul şekline göre de, 17 parsel üzerindeki lehlerine haciz şerhi bulunan ... Sigorta Müdürlüğü ile ... Sigorta Müdürlükleri davanın tarafı olmadan haciz şerhlerinin kaldırılması da yanlıştır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine dair verilen 18.08.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 50 ada 22 sayılı parselin tapu kaydındaki mevcut ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı ... ... mirasçıları, sulh hukuk mahkemesinin görevli olmadığını, ipotek bedelinin güncelleştirilerek depo ettirilmesi karşılığı ipoteğin kaldırılabileceğini belirtmiştir. Mahkemece, güncelleştirmeye tabi tutulan ipotek değeri sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aştığından söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir....
den taşınmaz satın aldığını, satış bedelinin 50.000,00 TL'lik kısmını peşin ödeyip bakiye kalan kısmı için senet verdiğini ve KDV dahil 1.310.000,00 TL bedelin tamamını ödediğini, müvekkilinin dükkanın taşınmaz tapusunu incelendiğinde ipotek olmadığını görüp buna göre sözleşmeyi imzaladığını, borcun bitim tarihinde tapusunun incelendiğinde taşınmaz üzerinde bir ipotek kaydına rastlanmadığını, taşınmazı teslim davetyası gönderildiğini ve bu tarihte yapılan tapu kontrollerinde taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz kaydı rastlanmadığından 02/05/2017 tarihinde dükkanı fiilen teslim aldığını ancak davalı T5 Koza A.Ş.'...