WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un Ürgüp Noterliği 1983 tarih ve 4569 yevmiye nolu vasiyetname düzenlediğini, vasiyetnamenin manevi zorlama ile alındığı ve intifa hakkı devredilemeyeceği ileri sürerek vasiyetnamenin tamamen iptalini ve diğer mirasçının miras hakkının kaldırılmasını, aksi halde intifa hakkı değerine dair kısmın iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu vasiyetnamenin düzenlenmesinden itibaren 27 yıl geçtiğini, manevi zorlamanın mirasbırakan tarafından ortadan kaldırılabilecek olduğunu ancak dönülmediğini, vasiyetnamede davacıya da kazandırmada bulunulduğunu, vasiyetnamenin kısmi iptalinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.09.2013 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkı şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu 833 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde dava dışı ... lehine kurulan intifa hakkının terkin edilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir....

      Diğer yandan dava intifa hakkı sahibinin haklarını yakından ilgilendirdiğinden satış yoluyla paydaşlığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı varsa bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Olayımıza gelince; dava konusu edilen ve satışına karar verilen 22 parsel No’lu 159 m2 alanlı taşınmazın tapu kaydının hak ve mükellefiyetler bölümünde İ......... G........., M.......... Y.......... ve A............ G...........’in 1 / 2 payları üzerinde 11.8.2004 tarihi itibariyle davacı H.......... G..........’in intifa hakkının olduğu belirtilmiştir.Söz konusu pay üzerinde intifa hakkı kurulduğu hususu diğer paydaşlara Türk Medeni Kanunu’nun 700. maddesinde öngörülen biçimde bildirilmemiştir. Anılan yasa maddesi paydaşlardan birinin üç ay içinde paylaşma isteminde bulunma halini intifa hakkının kurulduğunun tebliğinden itibaren başlatmaktadır....

        nün cevabında davacı şirket lehine davalıların hisselerine tesis edilen intifa hakkının terkin edildiğinin görüldüğünü, davalıların hisselerinden intifa hakkı terkin edildiğinden, ..... kısmındaki davalıların hisseleri üzerinde intifa hakkı tesis edildiğine ilişkin şerhin bulunmasının herhangi bir geçerliliğinin olmadığını, Tapu memurunun intifa hakkını terkin ederken...'...

          İntifa hakkının kalan süreye yönelik bedelinin istenebilmesi için dava tarihinden önce intifa hakkının Tapu Sicil Müdürlüğü'nden terkininin yapılması gereklidir. İntifa hakkının bedelsiz terkin edilmesi halinde artık bakiye intifa bedelinin istenemeyecektir. (Y19.HD.nin 25.03.2016 tarih ve 2015/12031 esas-2016/5462 karar sayılı ilamı) Davacı 28/09/2010 tarihinde intifa hakkının tamamından koşulsuz olarak feragat etmesi üzerine davacı lehine tesis edilen intifa hakkı terkin edilmiştir. Bu durumda intifa hakkı Petrol Ofisi A.Ş.'nin talebi ile bedelsiz terkin edildiğine göre artık bakiye intifa bedeli istenemeyeceğinin kabulü gerekir. Hal böyle olduğu halde mahkemece anılan resmi akit tablosundaki beyan gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının intifa bedeli talep hakkı bulunmadığına göre intifa hakkının semeninin de talep edilmesi mümkün değildir. Bu yönden ise mahkeme kararı yerindedir....

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki anlaşma nedeni ile 4054 sayılı yasa gereği 23/08/2005 tarihli 10 yıl süreli intifa hakkının 18/09/2010 tarihine kadar grup muafiyetinden yararlanabileceği, bu tarih itibariyle intifa hakkının konusuz kaldığı ve fiilen sona erdiği, davaya konu bayilik sözleşmesinin ise kesin olarak geçersiz hale geldiği ve bu tarihten sonra tarafların rızası olmak kaydıyla 5 yılı aşmayacak şekilde yeni bir bayilik sözleşmesinin yapılmadığı yada yenilenmediği ve de bununla uyumlu olarak intifa süresinin de 5 yılı aşmayacak şekilde yenilenmediğinden intifa hakkının Rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağı kanaatine varıldığı, davacı şirket tarafından dava konusu intifa hakkının 05/12/2012 tarihinde terkin edildiği, dava konusu intifa sözleşmesinin 23/08/2005 tarihinden 18/09/2010 tarihine kadar uygulama süresi olduğundan bu tarih itibariyle intifa hakkı sonlanmış olup,...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan ...'ün maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmazın intifa hakkını davalı kızı ...'a, çıplak mülkiyetini torunu (davacının kızı) ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, ...'in de çıplak mülkiyeti diğer davalı ...'e devrettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında intifa ve çıplak mülkiyetin iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davacının murisin mirasını reddettiğini, intifa hakkı tesisine karşı muvazaa ididasının dinlenemeyeceğini, davacının eşine iş kurması için yüklü miktarda para yardımı yaptığını, iddiaların yerinde olmadığını savunmuş, diğer davalı ... ise, tapu siciline güvenerek iyiniyetle yatırım amacıyla satın aldığını, satış bedelini ödediğini belirtip davanın reddini savunmuştur....

              - K A R A R - Davacı vekilinin dosyaya sunduğu 20.05.2011 tarihli dilekçesinde akaryakıt istasyonun bulunduğu taşınmaz üzerine tesis edilen intifa hakkının fekedildiğini beyan etmiştir. Tapu Sicil Müdürlüğüden söz konusu taşınmaz üzerine tesis edilen intifa hakkının fekkine ilişkin belgelerin onaylı örneği getirtilip birlikte gönderilmesi için dosyasının mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olaya gelince, dava konusu 38 ada 12 parselin tapu kaydından taşınmazın tamamı üzerinde intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 700. maddesine göre ise bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde diğer paydaşlardan biri intifa hakkı kurulduğunun kendisine tebliğinden itibaren üç ay içerisinde paylaşma isteminde bulunursa, satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder. Dava konusu taşınmazın tamamı üzerinde intifa hakkı kurulduğuna göre TMK'nın 700. maddesinin olayımızda uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, dava konusu 38 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın intifa hakkıyla yükümlü olarak satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

                  İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vasisi istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahkemenin intifa hakkının kısmen haczedilebilir olup olmadığı konusunda keşif ve bilirkişi incelemesi yapmak için kesin süre içinde masrafların yatırılmadığı gerekçesiyle davayı reddettiğini, intifa hakkının menfaat ve gelirinin haczedilebileceğini, TMK'nın 717, 727. maddeleri gereğince intifa hakkının o malın zatına, cevherine taalluk etmediğini, İİK'nın 94 ve 121. maddelerine göre menfaat ve gelirinin haczedilip satılabileceğini, münhasıran şahsa bağlı olan kanuni intifa hakkı başkasına devredilemeyeceğinden, haczinin mümkün olmadığını, şahsa bağlı olmayan intifa hakkının ise başkasına devredilebileceği gibi, intifa hakkı sahibinin borçlarına karşılık haczedilebileceğini, dava konusu intifa hakkının şahsa bağlı bir hak olduğunu, intifa konusu yerden kira geliri de elde edilmediğini, dolayısıyla keşif ve bilirkişi incelemesine gerek olmaksızın, davanın kabul edilmesi gerektiğini, kısıtlının herhangi bir geliri olmadığından...

                  UYAP Entegrasyonu