Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda mahkemece, tapuda intikal işlemlerinin yaptırılabilmesi için "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince; "dava konusu (123 ada, 1 parsel, 142 ada, 61, 75, 304 ve 308 parseller), (146 ada, 1 ve 160 parseller), (148 ada, 4 parsel) sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen “...oğlu” ile davacının murisi “... Köyü nüf. kayıtlı, 02.09.1922 doğumlu ... oğlu ...”in aynı kişi olup olmadığı; (142 ada, 94 ve 102 parsel) sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen “...: ... oğlu” ile davacının murisi “... Köyü Nüf. Kayıtlı, 14.12.1933 doğumlu ... Kızı ...”in aynı kişi olup olmadığının; ve yine (142 ada, 108 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen “... oğlu” ile davacının murisi “......

    TAPU SİCİLİ TÜZÜĞÜ [ Madde 87 ] 94/5623 S. TAPU SİCİLİ TÜZÜĞÜ [ Madde 25 ] "İçtihat Metni" Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.06.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, Mersin İli, Tarsus İlçesi, Yeşilyurt Mahallesi, 3139 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 92/240 hissenin babası Battal oğlu AE'e ait olup; tapu kaydında murisinin doğum tarihi ve nüfus kayıt hanesinin yazılmaması sonucu tapudaki işlemlerde aksamalar olduğunu belirterek; az yukarıda belirtilen taşınmazın tapu kaydında yazılmayan murisinin doğum tarihinin 01.03.1932, kayıtlı olduğu hanenin de Kayseri İli, Sarıoğlan İlçesi, 42 hane olarak yazılmasını istemiştir....

      Dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazların kamulaştırıldığı, halen davacının murisinin tapu kayıtlarında malik olarak görülmediği sabittir. Davacı vekili 16.09.2011 tarihli oturumda murisin tapu kaydında kimlik bilgileri yanlış yazılı olduğundan kamulaştırma bedelini alamadıklarını beyan etmiştir. Bu durumda davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının murisi artık dava konusu taşınmazda malik olarak görülmediğinden tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir....

        un nüfus kaydında baba adının ... olduğu halde 317 sayılı ... adına tescilli 2/B parselinin beyanlar hanesinde babası....un baba adının ... olarak yazıldığını belirterek , anılan parsele ait tapu kaydının beyanlar hanesinin nüfus kaydına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki ... oğlu... isminin ... oğlu ...olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1986 KARAR NO : 2022/1013 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TAVŞANLI SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2021 NUMARASI : 2019/1543 ESAS 2021/196 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydında Düzeltim (Kayıt Düzeltim İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Tavşanlı İlçesi, Moymul Mah., 351 Ada 3 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında maliklerin soyisimlerinin maddi hata sonucu sehven "küntüm" yazıldığını, doğrusunun ise "kündüm" olduğunu, hâlihazırda dava konusu taşınmazın tapu kaydında verasette iştirak halinin devam ettiğini, mâlik olarak kız kardeşinin T4 olduğu ancak sehven tapu kaydına "Küntüm" olarak yazıldığını, taşınmaza ait tapu kayıt mâliklerinin maddi hata sonucu "küntüm " yazılı soyadlarının "kündüm" olarak tashihine ve tashih edilmiş şekli ile tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 16.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında yanlış yazan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. Davacı, tapu kayıtlarında “... kızı ...” şeklinde yazılan isminin “... kızı ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece “davanın kabulüne karar verilerek tapu kayıtlarında “... kızı ...” olan ismin iptali ile “... kızı ...” olarak düzeltilmesine” denilmek suretiyle hüküm kurulmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 16.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında yanlış yazan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. Davacı, tapu kayıtlarında “... kızı ...” şeklinde yazılan isminin “... kızı ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece “davanın kabulüne karar verilerek tapu kayıtlarında “... kızı ...” olan ismin iptali ile “... kızı ...” olarak düzeltilmesine” denilmek suretiyle hüküm kurulmuştur....

              DAVA 1 Kadastro sonucunda, ... ili ... ilçesi Sağmalcılar Mahallesi çalışma alanında bulunan kök 2675 parsel ... taşınmazın davalı olduğu gerekçesiyle malik hanesinin açık olarak tapuya tescil edilmiş, 04.04.1995 tarihinde 21323 ve 21324 parsel numaralarıyla ve 4452,68 ve 1854,54 m2 yüzölçümleriyle ifraz görmüş, 21313 parsel de 12.07.1996 tarihinde imar uygulaması ile 21552 ila 21566 parsellere ifraz edilerek ... Belediyesi adına tescil edilmiş, satış nedeniyle kişiler adına tapuya tescil edilmiş, 21324 parselin ise malik hanesi açık olarak tapu kaydı oluşmuştur. 2.Davacılar ... ve arkadaşları vekili 03.05.1995 tarihli dilekçesi ile; 2675 parsel ... taşınmazın davacıların tasarruf ve zilyetliği altında olduğunu, hisseleri oranında müştereken müvekkilleri adına tescilini, taşınmazın 4452 m2 lik bölümünün ......

                Vakfı adına tespitine ilişkin Komisyon kararı tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava derdest olduğuna göre, sonradan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve işlemden kaldırılması malik hanesinin re'sen mahkemece belirlenmesi gerektiği hususunu ortadan kaldırmaz. Hal böyle olunca malik hanesi açık olan taşınmazın kimin adına tescil edileceğinin 3402 sayılı Yasa'nın 30. maddesi uyarınca mahkemece re'sen araştırma yapılarak belirlenmesi zorunludur. Açıklanan nedenle mahkemece öncelikle, malik hanesinin açık bırakılmasına neden olan davanın davacısı ....'...

                  Vakfı adına tespit edilmiş ise de daha sonra Komisyonca verilen 21.12.1959 tarihli kararla, tespitten önce Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı İbrahim ... ile davalılar Vakıf İdaresi ve Hazine arasında görülmekte olan tescil davasına konu olduğu belirtilerek, taşınmazın malik ve yüzölçüm hanelerinin açık bırakılmasına karar verilmiştir. Taşınmazın ... Vakfı adına tespitine ilişkin Komisyon kararı tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava derdest olduğuna göre, sonradan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve işlemden kaldırılması malik hanesinin re'sen mahkemece belirlenmesi gerektiği hususunu ortadan kaldırmaz. Hal böyle olunca malik hanesi açık olan taşınmazın kimin adına tescil edileceğinin 3402 sayılı Yasa 30. madde uyarınca mahkemece re'sen araştırma yapılarak belirlenmesi zorunludur. Açıklanan nedenle mahkemece öncelikle, malik hanesinin açık bırakılmasına neden olan davanın davacısı....'...

                    UYAP Entegrasyonu