Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki, müdahil ve aynı zamanda birleştirilen davanın davacısı ... ... kaydın doğru olduğunu sadece babaları ... oğlu ...'in soyadının tapuya işlenmediğini ileri sürerek ilk davada bir mülkiyet uyuşmazlığı yaratmıştır. ... ...'ın açtığı birleştirilen davada da ... ... davalılar ... ... oğlu ... mirasçılarının tapu kaydında baba adı düzeltilerek mülkiyet nakline sebebiyet verdiklerini belirtmiş ve kaydın yeniden düzeltilmesini istemiştir. Bir davada olayları anlatmak tarafların hukuki nitelemeyi yapmak ise mahkemenin görevidir. (HUMK.m 761) Davacı ...'ın dayandığı vakıalar ve istemi mülkiyet nakli oluşan taşınmazın yeniden kendi miras bırakanları adına tesciline yöneliktir. Dava bu hali ile tapu iptali tescil olarak değerlendirilmelidir. O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle tapu iptali tescile yönelik birleştirilen davayı ayırarak araştırma ve inceleme yapılması ve varılacak sonuca göre hüküm kurulması olmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Kaydın İptali K A R A R Dava, mükerrer kaydın iptali istemiyle açılmış olup, iptali istenilen tapu kaydı kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra ifraz ve tevhide ilişkin işlemler ile davacı Hazinenin tapu kaydı ise, tespit harici kalan yerlerin ihdasen tescili sonucunda oluşan tapu kaydı olduğuna göre; kadastro işlemi sırasında oluşmuş mükerrerlik durumu söz konusu olmadığından temyiz inceleme görevi ... Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan Hukuk Dairelerine ilişkin ... bölümü uyarınca temyiz itirazlarının incelenmesi ... (1.) Hukuk Dairesinin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Her ne kadar 05.08.1970 tarih ve 5 sıra numaralı 96900 metrekare yüzölçümündeki tapu kaydı dava dışı 790 parsele revizyon görmüş ise de; bir kaydın kadastro sırasında bir yere revizyon görmüş olması, kaydın kapsamının mutlak surette o parselde olduğu anlamına gelmez. Hal böyle olunca 05.08.1970 tarih ve 5 sıra numaralı tapu kaydının doğusundaki yol, batısındaki ... tarlası olan 791 parsel, güneyindeki yol ve Şeyhin Mezarlığı sınırları sabit sınır olarak kabul edilmek suretiyle kuzeye doğru kayıt miktarı olan 96900 metrekare ölçülerek, bu kısmın kaydın kapsamı olarak davacı adına tesciline, bu miktarın fazlası olan bölümün ise kaydın oluştuğu gün ile tespit tarihi arasında zilyetlikle iktisap için gerekli olan 20 yıllık sürenin dolmamış olması nedeni ile zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği göz önüne alınarak Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir....

        Doğru sonuca varılabilmesi için davacıların dayandığı 10.12.1958 tarih 24 nolu tapu kaydı ile bu kaydın ./.. Sh:2 2006/4320-5298 ilk tesis kaydı olan 31.07.1950 tarih 53 nolu kaydın hudut tashihinden önceki ve sonraki haritaları (varsa) getirtilip dosyaya konulmalı, dosya ikmal edildikten sonra yaşlı, tarafsız yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları ve teknik bilirkişiler huzuru ile keşif icra olunmalıdır....

          Keşif sırasında Hazinenin tapu kaydı ve dayanağı olan belgeler ayrı ayrı okunarak hudutları yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmeli, yerel bilirkeşilerce gösterilmeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, tapu kaydının dayanağı haritanın bulunması halinde 3402 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca teknik bilirkişi aracılığıyla zemine uygulanarak kaydın kapsamı haritasına göre belirlenmeli, bilirkişi ve tanıkların kayıt uygulaması ile ilgili beyanları komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, tespite aykırı sonuca varıldığı takdirde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir krokili ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, taşınmazın tümünün ya da bir kısmının tapu kaydın kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız...

            GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosyada davacı tarafın dayanağını oluşturan 17.4.1961 tarih 648 numaralı tapu kaydı ile bu kaydın geldisi olan Haziran 1929 tarih 9 numaralı tapu kaydı ve tedavülleri bulunmamaktadır. Anılan kaydın ihdasından itibaren tüm tedavülleri ile varsa haritasının dairesinden celbedilerek dosyasına konulması, bundan sonra inceleme yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı tarafından dosya içerisine gönderilen yazıda ise ... dayanağı kaydın geldisi olan Daimi 1313 tarih ve 11 sıra numaralı kaydın bulunamadığı, diğer davacının dayandığı 11.10.1984 tarih ve 63 sıra numaralı kaydın geldisi olan Haziran 1288 Yoklama tarihli ve 94 sıra numaralı kayda ise Eylül 1288 Yoklama tarihli ve 94 sıra numarasında rastlanıldığı belirtilerek bu tapu kayıt örneği dosya arasına gönderilmiştir. Ancak Eylül 1288 Yoklama tarihli ve 94 sıra numaralı tapu kaydının maliki "... ... ve ..." olarak belirtilmiş iken davacı ...'ın tutunduğu 11.10.1984 tarih ve 63 sıra numaralı tapu kaydının, iktisap sütununda "Taşınmazın....dan ... .....'nın malı iken intikalen davacı ... ve müşterekleri adına tescil edildiği" anlaşılmaktadır. Şu halde davacı ...'...

                Her ne kadar bozma ilamınına uyularak uzman 3 kişilik bilirkişiden rapor alınmış ise de; kaydın niteliği (tapu kaydı niteliğinde olup olmadığı) ve vakfın türü (niteliği)nün hiç değerlendirilmemiş olması nedeniyle alınan rapor hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....

                  Bu husus kesinleşen 523 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas tapu kaydının ilk geldisi olan Temmuz 1303 tarih ve 730 numaralı kayıttan anlaşılmaktadır. “... Bey”, dava konusu taşınmazın tespitine esas tapu kaydının kök malikidir. Tapu kaydında yazılı “Tarik” sınırı yönünden ise taşınmazın hem doğusunda hem de batısında yol bulunmaktadır. Dava konusu 242 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas alınan 20.08.1964 tarih ve 25 sıra numaralı ...’ya ait tapu kaydının incelenmesine gelince; bu kayıt 750 dönüm miktarındaki Mayıs 1310 tarih ve 103 numaralı kaydın önce üç parçaya sonrasında da altı parçaya ifrazı sonucu oluşmuş ve intikal görmüştür....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.05.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Seferbaş tapu kütüğünde ... mahallesine kayıtlı 08.06.1953 tarih 5 no.lu tapu kaydı tedavülleri ile birlikte ilk tesis kaydı da dahil istenilmesine rağmen tapu sicilince istenen yer ile ilgisi olmayan sadece tarih ve sıra numarası tutan ... Merkez ... Köyündeki taşınmaza ait kaydın gönderildiği anaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu