Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 7.6.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.5.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında 13200 metrekare yüzölçümündeki 19 parsel sayılı taşınmaz 6.5.1947 tarih 51 sayılı tapu kaydı ile davalı adına tahdit edilmiştir. Davacı Hazine 19 parsele revizyon gören kaydın gayri sabit sınırlı olduğunu, miktar fazlasının meraya elatarak kazanıldığını ileri sürerek 19 parselin miktar fazlası olan 1200 metrekare yüzölçümündeki kaydın iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı Hazine temyiz etmiştir....

    Öte yandan, kaydın revizyon gördüğü parsellerden 5 ve 77 nolu parsellerle ilgili tapuda tesis nedeni "hükmen" yazılı olarak gösterilmesine karşın, dava dosyaları getirtilip kaydın aidiyeti ile ilgili bilirkişi sözlerinin denetlenmesi yoluna gidilmemiş ve yapılan uygulamada da kaydın revizyon gördüğü 5 ve 77 nolu parseller nazara alınmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez....

      Hükmüne uyulan bozma ilamında çekişmeli taşınmazın 4753 sayılı Yasa uyarınca Hazine adına oluşan tapu kaydının kapsamında kaldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Hazine tapu kaydının oluşum tarihine kadar davacı yararına Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında olduğu, Hazine adına tapu kaydının, taşınmazın, zilyedine ait tapu kaydının miktar fazlası olması nedeniyle oluştuğu belirtilerek, sözü edilen tapu kaydının, davacı ve müşterekleri adına tespit edilen dava dışı 179 ada 155 sayılı parsele revizyon gören, davacının babası ... adına kayıtlı 01.11.1951 tarih ve 101 sıra nolu tescil yolu ile oluşan tapu kaydından intikalen gelen 06.10.2004 tarih ve 10 sıra nolu tapu kaydı olması nedeniyle, tapu kaydının başka parsellere de revizyon görüp görmediğinin araştırılması, keşif yapılarak tapu kaydının uygulanması, kapsamının belirlenmesi, uygulamada tapu kaydının revizyon gördüğü parsellerin de dikkate alınması, kaydın başkaca parsellere...

        Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir. Davacılar, çekişme konusu 239 ada 16 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından “ ......” olarak yer alan kayıtlara, nüfus kayıtlarına uygun şekilde “ ... “ soyadının ve “ ...et” baba adının eklenmesini, “ .... “ şeklindeki kaydın “ .... kızı ... ...(...)”, “..... oğlu Sefer Işık” olarak yer alan kaydın, “... oğlu ... ...”, “.....” olarak yer alan kaydın, “ ......” olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin verilen karar 14....

          'un dayandığı tapu kaydının her yerde bulunabilecek sınırlar ihtiva etmesi nedeniyle kaydın, dava konusu taşınmazı kapsadığından söz edilemeyeceği; kaldı ki, kayıt uysa bile davacı ... yararına 3402 sayılı Yasa'nın 13/B-c maddesi koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, davacı ...'ün dayandığı K.evvel 315 tarih ve 11 sıra numaralı yoklama kaydının onaylı olup olmadığı, tapu kaydı niteliği kazanıp kazanmadığının Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ile Gürün Tapu Müdürlüğü'nden araştırılmaması, kaydın geçerli bir tapu kaydı olması halinde ise revizyon durumunun sorulmaması, temyize konu (P) bölümü üzerinde kimin ne şekilde zilyet olduğu konusunda mahkemece yapılan her iki keşifte dinlenen tespit ve yerel bilirkişi beyanları arasındaki çelişkilerin de giderilmemiş olması nedeniyle yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için; davacı ...'...

            Dayanılan kaydın tapu kaydı niteliğinde olduğu sonucuna varıldığı takdirde, keşifte davacı tarafça dayanılan kayıt ile davalı Hazine dayanağı vergi kaydı okunup, hudutlarının mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıkların beyanları, komşu taşınmazlara uygulanan vergi kayıtları ve komşu taşınmazların kadastro tutanaklarının edinme sebepleri ile denetlenmeli, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimin ne şekilde hangi sıfatla zilyet olduğu maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, davacı tarafça dayanılan kaydın tapu kaydı niteliğinde olması, kayıt maliki ile davacılar arasında akdi ya da irsi ilişki bulunması ve tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsaması halinde, taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalan bölümünün tapu kaydına göre tesciline karar verilmeli, davacı tarafça dayanılan kaydın tapu kaydı niteliğinde olmaması...

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davalının dayanağı tapu kaydının Ağustos 1291 tarih ve 135 numaralı kayıttan tedavül ettiği, tesis tapusunda miktarın gösterilmediği Şubat 1960 tarih ve 37 numaralı kayda gittiği, sınırlarının aynı olduğu, miktarının yazılı olmadığı, bu kaydın Eylül 1966 tarih 42 numaralı kayda intikal gördüğü, tapu kaydının sınırlarının tamamen değiştirildiği ve tapu miktarı olarak da 25 hektar 7500 metrekare ibaresinin eklendiğinin belirlendiği iktisap sütununda da not olarak “... oğlu Ahmet Çakır’ın iken talep ve mahalli keşif ve rapora göre hudut, yüzölçümü ve mevkisinin değiştirildiğinin belirlendiği Tapu Kanunu’nun 31. maddesi gereğince hakim kararı olmaksızın tapu kayıtlarında mevki, sınır ve miktar düzeltilmesinin mümkün olmadığı, kaydın düzeltilmesine esas olan dayanarak belgelerin getirtilmesi, mahkeme kararına dayanıp dayanmadığının saptanması, mahkeme kararına dayanmıyorsa bu tür değişikliğe itibar edilmeyeceği bu durumda tesis...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.3.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı hazine davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava red edilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Tapulama sırasında 4700 metrekare yüzölçümündeki 1452 parsel sayılı taşınmaz 20.12.1954 tarih 486 sayılı tapu kaydına dayanılarak davacı adına tespit ve tescil edilmiştir. 1452 parselin revizyonu olan kayıtta yüzölçümünün 5515 metrekare olduğu yazılıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, gemici eşrafından ...’in (...) mirasçısı olduğunu, ... parsel sayılı taşınmazın ...’den (...) intikal ettiğini, tapu kaydının malik hanesindeki “... oğlu ölü ... mirasçıları”, “... oğlu ölü ... mirasçıları’’ ve “... kızı ölü ... mirasçıları’’ şeklindeki kaydın hatalı yazıldığını, ...’in çocuklarının adının ..., ... (...) ve ... ... olduğunu ileri sürerek “... oğlu ölü ... mirasçıları’’ ve “... kızı ölü ... mirasçıları’’ olan kaydın; “... oğlu ölü ... ... mirasçıları’’ ve “... kızı ölü ... mirasçıları’’ olarak düzeltilmesini istemiş, aşamada sunduğu 09.03.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile tapu kaydındaki “... oğlu ölü ... mirasçıları’’ olan kaydın “... oğlu ölü ... ... mirasçıları’’ ve “... oğlu ölü ... mirasçıları’’ olan kaydın “... oğlu ... ... mirasçıları’’ şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

                    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki “...” şeklindeki kaydın “....”, “...” şeklindeki kaydın “Şıh .......”, “....” şeklindeki kaydın ise “Şıh .....” olarak düzeltilmesini istemiştir. Dosya içerisindeki Kırşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1341 Esas sayılı dosyasından verilen yetki belgesi incelendiğinde, davacıya sadece dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki “...” kaydının “....” olarak düzeltilmesi için dava açma yetkisi verildiği, diğer tapu kayıt maliklerinin isimlerinin düzeltilmesi için yetki verilmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının diğer tapu kayıt maliklerinin mirasçısı olup olmadığı dosyadan anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece davacının tapu kaydında isim düzeltilmesi talep edilen “.... ...”'...

                      UYAP Entegrasyonu