Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında davacının dayanağı tapu kaydının tüm tesis ve tedavülleri ile haritası getirildikten sonra mahallinde yöntemince uygulanarak kapsamının belirlenmesi, tapu kayıt malik ya da malikleriyle akdi veya ırsi ilişki saptandığı takdirde dayanılan kaydın başka parsellere revizyon görüp görmediğinin araştırılması, taraf tanıkları ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak kaydın yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanması, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden tanık bilgisine başvurulması, uzman bilirkişiden keşfi denetlemeye imkan verecek şekilde rapor alınması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 757, 740, 315 ve 109 parsel numaralı taşınmazlarda “...” şeklinde yer alan kaydın “ ... Kızı ...”, “... kızı ...” şeklinde yer alan kaydın “ ... kızı ...”, “... oğlu ... ...” şeklinde yer alan kaydın “ ... oğlu ... ...”, “... oğlu ...” şeklinde yer alan kaydın “ ... oğlu ...”, “... kızı ...” şeklinde yer alan kaydın “... kızı ...”, “... kızı ...” şeklinde yer alan kaydın ise “... kızı ...” olarak düzeltilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tapu kaydının düzeltilmesi istemi hakkında Yalvaç Asliye Hukuk Mahkemesi ve Yalvaç Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm Belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının mirasbırakanına ait taşınmazın tapu kaydına malik olarak görünen “Keziban Değirmenci”nin hak sahibi olmadığı iddiasıyla malik adına olan kaydın iptali ve tapu kaydının buna göre düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, tapu kaydındaki isim tashihi davalarının çekişmesiz yargı işi olduğu, bu nedenle sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın alacak davası niteliğinde olduğu ve malvarlığına ilişkin davaların asliye hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

        yoklama kaydı ve onaylı olduğu saptandığı yada onaysız olsa bile kaydın intikal görmesi halinde tapu kaydı niteliğinde olduğu aksi halde mülkiyet belgesi olmadığı zilyetlikle birleşmedikçe kayda değer verilemeyeceği düşünülmeli, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu, 421 ada 42 parsel numaralı taşınmaz 07.02.2001 tarihinde ifraz sonucu tescil edilmiş olup, kaydın öncesi dosya içerisinde bulunmamaktadır. Dairemizin 02.11.2006 tarihli kararı ile kaydın kadastro tesbitinden itibaren tedavülleri ile getirtilmesi istendiği halde bu hususun yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. 421 ada 42 parselin geldiği 421 ada 21 parsel numaralı taşınmazın kadastro ile oluşan tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve kadastro tespitine itiraz edilmiş ise ilgili dava dosyası (tescil dava dosyası) Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek evrak arasına konulduktan sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 06.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu 393 ada 46 parsel numaralı taşınmaz 15.06.2000 tarihinde satış yolu ile davalı adına tescil edilmiş olup kaydın öncesi dosya içerisinde bulunmamaktadır. Dairemizin 02.11.2006 tarihli kararı ile kaydın kadastro tespitindne itibaren tedavülleri ile getirtilmesi istendiği halde bu hususun yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. 393 ada 46 parsel numaralı taşınmazın kadastro ile oluşan tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve kadastro tespitine itiraz edilmiş ise ilgili dava dosyası (tescil dava dosyası) Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek evrak arasına konulduktan sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 06.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Gerçekten yukarıda anılan maddeye göre taşınmaz malların yüzölçümü tapu sicilinde yazılı miktardan fazla ise ve bu fazlalık sınırdaki taşınmazlara elatmaktan ileri gelmiyorsa ve sınırlarda bir değişiklik olmadığı mahkemece duraksamasız tespit edilmişse taşınmazın gerçek yüzölçümünün tapu siciline yazılmasına karar verilebilir. Davacının paydaşı olduğu kayıt 27.8.1952 tarihli 211 numaradan gelmektedir. Bu kayıt Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile belgesiz kazandırıcı zaman aşımı zilyedliğinden tesis edilmiştir. İncelenen krokisinden, krokinin fenni esaslara uygun düzenlenmediği, haritasının uygulama kabiliyetinin olmadığı anlaşılmaktadır. Bu hali ile kaydın sınırlarını Türk Medeni Kanununun 719.maddesi gereğince haritasına göre belirleme olanağı yoktur. Dayanılan kaydın doğu sınırı ......

                Mahkemece, tapulama çalışmaları sırasında uygulanan dayanak kaydın miktar fazlasının meraya terk edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. 5520 sayılı yasayla değişik Tapu Kanununun 31.maddesi uyarınca tapu kaydında yüzölçümü miktarının düzeltilebilmesi bir taşınmaz malın gerçek yüzölçümünün tapu sicilindekinden daha az veya fazla olması, gerçeğin tapu sicilinde yazılı yüzölçümü ile örtüşmemesi dava konusu taşınmazın sınırdaki taşınmazlarla da bir çekişmesinin bulunmaması halinde olanaklıdır. Dava konusu 935 parsel sayılı taşınmaz çapa bağlıdır. Böylesine çapa bağlanmış taşınmaz malların yüzölçümü ise çap kaydının uygulanması ile belirlenir. Ancak, taşınmazın kadastro tespiti sırasında ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesine göre ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen yapılır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 06.06.2011 gününde verilen dilekçeler ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; birleşen 2011/512 Esas sayılı davanın reddine; diğer davaların kabulüne dair verilen 19.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, 239 ve 200 parsel sayılı taşınmazların tapu sicilindeki “..., ...” biçiminde yazılı kaydın “... kızı, ...”; 316 parsel sayılı taşınmazın tapu sicilindeki “...” biçiminde yazılı kaydın “... kızı, ...”; 324 ve 329 parsel sayılı taşınmazların tapu sicilindeki “...” biçiminde yazılı kaydın “... oğlu, ...” olarak düzeltilmesini istemiştir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM KANUN YOLU: TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ...Köyü çalışma alanında bulunan 1449 parsel sayılı 23.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, harici pay satın alma ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile tarla (mir-i arazi) vasfıyla... ve arkadaşları adına tespit ve 25.6.1968 tarihinde hükmen tescil edilmiştir. Davacı ..., murisi ....’un hissedarı olduğu çekişmeli taşınmazın tapu kaydının nevi hanesine mir-i arazi kaydı düşüldüğünü, ancak taşınmazın kendilerine ait olup, devlet arazisi niteliğinde bulunmadığını, bu kaydın hataen eklendiğini ileri sürerek, bu kaydın silinerek tapu kaydının düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu