Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı dava konusu 150 ada 159 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydında “...” yazılı soyadının nüfus kaydına uygun olarak “Bulut” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı ... vekili kararı temyiz etmiştir. Tapu Kayıtlarının ... tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarından mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Dava konusu 159 parsel numaralı taşınmaza ait kadastro tutanağında; taşınmaza ait 1937 yılı 648sayılı vergi kaydıyla kullanan ... ...’ün payını ifraz ederek çocuklarına sattığı yazılı olduğu halde, ... ...’ün çocuklarını da gösterir kayıt merciinden araştırılmamıştır....
Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Mahkemece, davacılar dayanağı Temmuz 1308 Y. ve 72 numaralı tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Davacıların dayanak tapu kaydının hudutları Molla ... oğlu, İdris, yol ve tepe şeklinde olup tapu kaydının sabit hudutlu olmadığı anlaşılmaktadır. Zira tapu kayıt malikinin mirasçılarından Fatma Karakoyun tarafından açılan tapu kaydının yüzölçümünün düzeltilmesi davası, Eşme Asliye Hukuk Mahkemesininin 1987/111 Esas 1994/73 Karar sayılı ilamı ile tapu kaydının gayrisabit hudutlu olduğu gerekçesi ile reddedilmiştir. Her nekadar Eşme Sulh Hukuk mahkemesinin 1962/15 Esas ve 1963/74 Karar sayılı ilamı ile davacıların tapu kaydı uygulanarak ...'ün müdahalesinin men'ine karar verilmiş ise de anılan davada Hazine taraf olmadığından bu dava davalı Hazineyi bağlamayacaktır....
Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı 1347 parsel sayılı taşınmazın maliki ...'nin soyadının "..." olmasına rağmen tapu kaydında "..." olarak yazıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece taşınmazın tapu kaydı incelenmiş, nüfus müdürlüğünden araştırma yapılarak kayıtlar getirtilmiş ve tanık anlatımlarına dayanılarak da davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak dava konusu taşınmazın tapu kaydının dayanakları incelenmemiş yapılan zabıta araştırmasında kayıt malikinin tanınmadığı bildirilmişti. Yukarıda da değinildiği gibi tapu kaydında isim düzeltme davalarında tapu sicilinin doğru tutulmasını sağlamak için tapu sicilindeki yanlışlıkların düzeltilmesi amaçlanmaktadır. İsim düzeltme yoluyla mülkiyet nakline sebebiyet vermemek için de mahkemenin tam bir kanaate ulaşması gerekir....
. 2-Davalı ... kaydında soyadı düzeltilmesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Dava tapuda isim tashihi isteğine ilişkin olup davacının murisinin tapuda yazılı isminin nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesi gerekir iken mahkemece verilen kararda nüfus kaydına uygun olarak yapılan düzeltme yanında nüfus kaydında yer almayan kızlık soyadı olan “...”in de tapu kütüğüne eklenmesi suretiyle düzeltme yapılması bozma nedeni ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 21.05.1992 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 18.01.2007 tarihinde ilan edilip kesinleşen 4999 Sayılı Yasanın 9. maddesi gereğince fenni hataların düzeltilmesi çalışması yapılmıştır....
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 21.05.1992 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 18.01.2007 tarihinde ilan edilip kesinleşen 4999 Sayılı Yasanın 9. maddesi gereğince fenni hataların düzeltilmesi çalışması yapılmıştır....
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 21.05.1992 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 18.01.2007 tarihinde ilan edilip kesinleşen 4999 Sayılı Yasanın 9. maddesi gereğince fenni hataların düzeltilmesi çalışması yapılmıştır....
Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 21.05.1992 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 18.01.2007 tarihinde ilan edilip kesinleşen 4999 Sayılı Yasanın 9. maddesi gereğince fenni hataların düzeltilmesi çalışması yapılmıştır....
Mahkemece davanın kabulüne, 563 ada 5 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 21.05.1992 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 18.01.2007 tarihinde ilan edilip kesinleşen 4999 Sayılı Yasanın 9. maddesi gereğince fenni hataların düzeltilmesi çalışması yapılmıştır....