"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.09.2006 gün ve 2006/8850 - 9127 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; yayla olduğu iddia edilen çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının iptali ve özel siciline işlenmesi istemiyle açılmış, mahkemece istek kabul edilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptaline yayla niteliği ile özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş hükmü davalı taraf temyiz etmiş, Dairemizin 06.09.2006 gün 2006/8850 - 9127 sayılı kararı ile onanmış davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.09.2006 gün ve 2006/8857 - 9134 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; yayla olduğu iddia edilen çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının iptali ve özel siciline işlenmesi istemiyle açılmış, mahkemece istek kabul edilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptaline yayla niteliği ile özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş hükmü davalı taraf temyiz etmiş, Dairemizin 06.09.2006 gün 2006/8857 - 9134 sayılı kararı ile onanmış davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda baba adı ve doğum tarihi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında maliklerin baba adları ve doğum tarihlerinin yazılması istemine ilişkindir. Tapu maliki ...'un tapu kayıtlarında baba adı Cemil olduğu halde nüfus kaydında... olduğundan tapu kaydının nüfustaki kayda uygun hale getirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Dosya içerisine getirtilen tapu kaydı ve nüfus kayıtlarının incelenmesinde, her iki kayıttada maliklerden ....'in baba adı ..., ... oğlunun baba adı ..., ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda baba adı ve doğum tarihi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında maliklerin baba adları ve doğum tarihlerinin yazılması istemine ilişkindir. Tapu maliki ....'un tapu kayıtlarında baba adı Cemil olduğu halde nüfus kaydında...olduğundan tapu kaydının nüfustaki kayda uygun hale getirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Dosya içerisine getirtilen tapu kaydı ve nüfus kayıtlarının incelenmesinde, her iki kayıttada maliklerden ...'in baba adı ..., ... oğlunun baba adı ..., ...'ın baba adı ......
ın 01.06.2014 tarihli raporunda kroki 2 ile gösterdiği, yeşil boyalı, 34,67 metrekare (C) alanının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile bu yerin köyün son parsel numarası verilmek sureti ile davacının sahip olduğu 51 nolu parsele eklenerek yazılması isabetsiz ve bozma nedeni ise de; maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin 4. satırındaki "tapu kaydının iptali ile" kelimelerinden sonra gelen "bu yerin köyün son parsel numarası verilmek sureti ile" kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmak sureti ile hükmün DÜZELTİLMİŞ bu hali ile ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.02.2013 gün ve 2013/735-2806 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 23.02.1982 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile ... ve ...'ya murisleri...'dan intikal eden 791 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerini satın aldığını, fakat borçluların mirasçılarının, satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil hakkını kullanmasını engellemek için taşınmazı davalıya devrettiklerini belirterek davalının bu taşınmazdaki payının tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
e geçtiği, Hazine tarafından açılan dava sonucu Samandağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/278 E. - 1999/612 K. sayılı ilamıyla 1138 parselin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 08.05.2001 tarihinde kesinleştiği, 23.09.2002 tarihinde tapuda terkin işleminin yapıldığı, taşınmaz üzerinde dubleks binanın bulunduğu, anılan binanın tapu iptali tescil davasının açıldığı tarihten önce inşa edildiği, eldeki davanın 13.09.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki ... Mahallesi 1138 parsel taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan davada, tapu kaydının düzeltilmesi nedeniyle, davacının zararının oluştuğunun kabulü ile bedelin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Ancak, çekişmeli 292 ada 36 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” şeklinde şerh bulunduğu, toplanan delillere göre ise taşınmazın .... derece doğal sit alanı içerisinde kaldığı, mahkemece tapu kaydının iptali yönünde hüküm kurulduğu halde şerhe yönelik bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozma nedeni ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının .../b bendinden sonra gelmek üzere “taşınmazın .... derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmesine” cümlesinin eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 04.....2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekilinin, müvekkilinin kadastroca yapılan tespit ve tescil işlemine göre tapuda taşınmaza malik olduğu halde, AİHS Ek-1 Nolu protokolün 1. maddesine ile korunan mülkiyet hakkının somut olayda ihlal edildiği, taşınmazın tapu kaydının iptali karşısında malikine tazmini bir bedel ödenmediği ve tazminat ödenmeden tapu kaydının iptalinin kanunlarca korunan mülkiyet hakkı ilkelerine aykırı olduğu yolundaki karar düzeltme istemlerine gelince; Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesine göre kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile mülk edinme koşulları davalı yararına oluşmadığı kabul edilerek, Hazinenin davasının kabulüne karar verilmiştir. Eldeki somut dava tapu iptal ve tescile ilişkindir. Somut davada davalı tarafın tazminat talebini içeren karşı bir davası bulunmamaktadır....