Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda kök muris ... Bey mirasçısı... Hanımın mirasçılarının davalarının kabulüne, Hazine ile diğer davacıların davalarının reddine; çekişmeli 5824 parsel sayılı taşınmazın tamamı 331776 pay itibariyle payları oranında ... Bey mirasçısı ......mirasçıları ile ... Bey mirasçısı... ... mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmaz ölü ... ......mirasçıları adına tespit edilmiş; Hazine ile diğer davacılar tarafından tutanağa itiraz suretiyle dava açılmıştır. Davada yöntemince taraf teşkili sağlanmadan ilgililer, haklarında açılmış davadan haberdar edilmeden ve bildirecekleri kanıtlar toplanmadan karar verilemez. Somut olayda, ... ... ...in güncel veraset ilamı getirtilerek, mirasçılarının kimler olduğu belirlenmemiştir. Bu nedenle; tespit gününde mirasçıları ve bu şekilde tespit maliki olan tüm kişilerin mirasçılarını da gösterir şekilde, ... ......

    Mahkemece bu talep bakımından yapılması gereken; yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde taşınmazın bulunduğu mahalda kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan bir başka kişinin bulunup bulunmadığını araştırmak, kayıt maliki ile kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişinin aynı kişi olduğu yönündeki tereddütlerin tam olarak giderilememesi durumunda kayıt malikini tanıyabilecek yaştaki tanıkları ve varsa tesbit bilirkişilerini de taşınmaz başında dinleyerek keşif yapmak olmalıdır. Diğer yandan, kayıt maliki ... isimli şahsın tapu kaydında yazılmayan soyisminin tapu kaydına “...” olarak eklenmesi doğru olmamıştır. Zira, getirtilen nüfus kayıtlarına göre ... 01.07.1836 doğumlu olup, dosya kapsamındaki veraset ilamına göre 1909 yılında vefat etmiştir. Soyadı Kanununun kabulünden önce ölen bir şahsa soyadı ilavesi isabetli değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, murislerinin kayden maliki olduğu dava konusu 129 parseli üvey oğlu olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, aslında işlemin bağış olduğunu ve mirasçıdan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının ipatli ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir....

        Nitekim üçüncü kişi sıfatıyla muvazaa iddiasına bulunmalarında da hukuki yarar bulunmadığı değerlendirilmiş, -Davacılar T9 T4 T3 T8 T10 T2 T1 T5 T7 tarafından açılan Kadastro sonrası muris muvazasına dayanan davanın ayrı ayrı aktif husumet yokluğundan reddine, -Davacı T6 tarafından açılan davanın kabul nedeniyle kabulü ile; -Tokat ili, Almus ilçesi, Çamköy köyü, 115 ada 51 parsel; 170 ada 272 parsel; 170 ada 311 parsel; 171 ada 105 parsel; 171 ada 237 parsel; 171 ada 323 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının 1/3 oranında iptali ile Fazlı kızı, T.C nolu T6 adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmı mevcut tapu maliki üzerine bırakılmasına," karar verilmiştir....

        Davalı,şartlı rücu nedeniyle üzerindeki bina ile birlikte taşınmazın kendi adına tapusunun geri döndüğünü,davacıların murisi aynı zamanda kendi oğlu olan murisin borçlarını ödemesi nedeniyle tazminata hükmedilecekse mahsup edilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın tazminat yönünden kabulü ile binanın dava tarihindeki rayiç değeri 123.249,20 YTL nin davacıların murislerinin ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm,davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, dava dilekçesinde alacağına murislerinin ölüm tarihi olan 9.5.2005 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini talep etmiştir....

          Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

            Şöyle ki, kaydı düzeltilmek istenen çekişme konusu 396 ada 8 ve 495 ada 15 parsel sayılı taşınmazların toplulaştırma öncesine dair tapu kayıtlarının kadastro tespitine ilişkin dayanak tapu kayıtlarının getirtilmediği, 59 ada 5 parselin ise kadastro tutanağının istenmediği, ilgili nüfus müdürlüğünden kayıt maliki ile aynı isimde kişilerin nüfusa kayıtlı olup olmadıklarının sorulmadığı gibi, davacı murisi ....’nın muris ....’nin oğlu olarak yer aldığı kök nüfus kaydının ( muris ...’nin ilk eşi ile evliliğine dair nüfus kaydının) temin edilmediği görülmektedir....

              Tapuda isim düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, ./.. -2- 2006/175-739 tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

                Ne var ki tapu sicil müdürlüğünün 15.03.2012 günlü 487 sayılı cevabi yazısında tapunun kütük sayfasına kaydı sırasında ... ... ...'ın baba ismi ... olarak tescil edilmesi gerekirken sehven ... olarak tescil edildiği bildirilmiştir. Davacı 22.02.2012 günlü duruşmada 1318 doğumlu ... oğlu ... ... ...'ın kök murisi 1312 doğumlu ... oğlu ... ...'ın amca oğlu olduğunu açıklamıştır. Bu durumda; tapu kayıt maliki ... ... ... ile ... ...'ın ayrı ayrı kişiler olduğu kesin olarak belirlendiğinden davanın reddi gerekirken, mülkiyet nakline neden olacak şekilde davanın kabulü doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 26.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 1105 ve 905 parsel sayılı taşınmazların maliki olan ...oğlu .....’in, davacıların mirasbırakanı 17.10.1909 doğumlu ...oğlu .... ile aynı kişiler olduğunun tespiti ile tapu kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemişlerdir. Asli müdahiller, dava konusu 905 ve 1105 parsel sayılı taşınmazların maliki olan ...oğlu Mehmet’in, mirasbırakanları 1895 doğumlu ...oğlu ... ile aynı kişiler olduğunun tespiti ile tapu kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “....382. maddenin 2-ç/1. fıkrasında "Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması" çekişmesiz yargı işi olarak sayılmış olup, niteliği itibariyle tapu kayıt maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti işleri de bu tanıma uymaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu