Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı sınırlı tapu kaydının yarı payı Düzce Köyü 445, 518, 520, 530 ve... mahallesi 99 ada 1, 106 ada 90, 105 ada 55, 80 ada 1 ve 3, 97 ada 1 ve 3 parsellere uygulandığına göre aynı kaydın diğer payı olan katılan davacıların dayandığı Mart 1961 tarih 13 nolu kaydın da aynı parsellere ait olması gerekir. Kadastro Mahkemesinin 1980/183- 1990/125 sayılı dava dosyasında da davaya konu olan Düzce Köyü 518, 520, 530 ve 445 sayılı parseller hakkında açılan dava, bu parsellerin katılan davacıların dayanağı Mart 1961 tarih 13 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle red edilmiştir. Bu parseller, Hazineye ait ve aynı kökten gelen Mart 935 tarih ve 2 numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tescil edilen Düzce Köyü 447 ve 535 numaralı parsellerin batı ve güneybatı kısımlarında yer almaktadır. Tapu kapsamı, Kadastro Mahkemesinin 1980/183- 1990/125 sayılı dosyasında belirlendiğinden bu davada da güçlü delil niteliğindedir....

    Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

      Davacıların dosyaya sunmuş oldukları Şubat 1963 tarih 91 sıra nolu eski tapu kaydının hudut olarak bilinemediği ancak Bulancak Sulh Hukuk Hakimliğinin 21/03/1951 tarih ve 951/118 sayılı kararı ile yüzölçümü düzeltmesi yapılan krokideki malik isimleri vve krokideki konumuna göre yapılan değerlendirmeler sonucunda dava konusuolmayan 122 ada 14, 16 ve 17 nolu parsellere tekabül edebileceği ve davacıların sunmuş olduğu Şubat 1963 tarih 91 sıra nolu eski tapu kaydında 1963 tarihinden sonra herhangi bir tapu işlemi yapılmadığı" tespit ve değerlendirmesi yapılmış, netice olarak kök tapu kayıtlarının 58 ve 59 nolu parseller olarak 1967 tarihinde bölünmesiyle davalılar ile diğer T2 mirasçılarına 58 nolu parsellerin verildiği, davacıların murisi Nadir Cihan, İsmail Cihan ve Abdülkadir Cihan'a ise 59 nolu parselin verilmiş olduğu anlaşılmış, dolayısıyla kadastro tespiti ile davalıların mülkiyetindeki 122 ada 7 nolu dava konusu parsele uygulanan ve keşif esnasındaki mahalli bilirkişi ve kahir ekseriyetteki...

      dan kaldığını ve terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek miras paylarına yönelik olarak dava açmışlardır. 149 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki ... ile 147 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki ..., ... hayatta olduğundan muris ... mirasçısı sıfatları bulunmayıp bir başka ifade ile murisin terekesine karşı 3. kişi durumundadırlar. ...’ın terekesi elbirliği hükümlerine tabi olduğu kuşkusuzdur. Bu mülkiyet şeklinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp hakları terekenin tamamını kapsamaktadır. Terekeye dahil bir taşınmaz için bir mirasçı diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilir ise de aynı taleple 3. kişiye karşı açılan davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Miras payının adına tescili istemiyle dava açamaz....

        T4 dava dilekçesinde özetle; Trabzon İli, Of İlçesi, Gürpınar Esentepe Mahallesinde kain G44b-1- 6- b-4- b pafta 238 ada 10 parsel sayılı çay vasfındaki taşınmaz ile Gürpınar Mahallesi G44b-1- 6- b-4- c pafta 252 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 05/01/2007 tarihinde yapılan tesis kadastro çalışması ile davalıların murisleri Ferhat Kumaş adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazların davacı T2 ve diğer davacılar T1 ile T3'ın müteveffa murisi Gülhanım Kumaş tarafından kadastro tespitinden önce geriye doğru yaklaşık 25 yıllık süre boyunca zilyetliğinde olup davacılardan T2 ve diğer davacıların murisleri Gülhanım Kumaş tarafından nizasız fasılasız malik sıfatı ile çay tarımı yapılarak zilyetliğine bulunduğunu, kadastro geçtiği sırada davacıların yurtdışında bulunduklarını, davalıların taşınmazları ortak muris Fethi Kumaş adına kadastro tesisinde bildirerek Fethi Kumaş adına tapu kütüğüne tescilinin yapılmasını sağladıklarını, ancak davalıların murisi Fethi Kumaş'ın dava...

        Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkemece nüfus müdürlüğünden tapu kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan kişiye ait kayıt bulunup bulunmadığı sorulmamış, tapu kaydının dayanağı kayıtlar ile tescile esas teşkil eden mahkeme ilamı getirtilmemiş, zabıta araştırmasından da sonuç elde edilememiştir. Dinlenen tanık beyanı ile yetinilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak yukarıda açıklandığı üzere bu davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu nedenle mahkemece kayıt malikinin isminin düzeltilebilmesi için taşınmaza ait tüm Kayıtlar incelenmeli, kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan kişinin kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Belirtilen nedenlerle hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalı olup bozmayı gerektirmiştir....

          Tapuda isim düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

            Tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarından mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Öncelikle, dava konusu parsellere ait dosyada tapulama tutanaklarındaki bilgiler okunaklı olmadığından, nüfus kayıtları ile irtibat kurulamamıştır. Tapulama tutanağı içeriğindeki bilgiler ile ismi düzeltilecek kişinin nüfus kaydı tapu kaydı ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmemiş, bu konuda şahitler dinlenmemiştir. Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmamış, Nüfus Müdürlüğünden yine bu husus sorulmamıştır. Özellikle 468 parsel paydaş maliki H… …. kızı K… ….F… ….'...

              İstinaf Sebepleri Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Çekmeköy ilçesi, Ömerli Mah. 121 ada 4 No.lu parsel 19 ada 3 No.lu parsel ve 20 ada 15 No.lu parsellerin maliklerinden olan Ahmet kızı Raziye'nin, Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/625 Esas, 2000/573 Karar No.lu dosyasında alınan veraset ilamı gereği mirasçıları olduklarını, tapu kaydında, davalılar Hüseyin, Şerif ve Mehmet'in almış oldukları Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/482 Esas, 2000/435 Karar No.lu dosyasındaki veraset ilamının tapu kaydının beyanlar hanesinde şerh verildiğini belirterek bu şerhin terkinini talep ettiğini, tapu malikinin Ahmet kızı Raziye olduğu ve Ahmet kızı Raziye’ye ait yukarıda alınan davacıların mirasçılığını gösterir veraset ilamı ile davalıların mirasçılığını gösterir 2 adet veraset ilamı bulunduğunu, öncelikle bu iki veraset ilamındaki Ahmet kızı Raziye' nin tapu maliki Ahmet kızı Raziye olup olmadığı ve davalıların mı yoksa davacıların mı murisi Raziye olduğunun...

                İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü yazısında belirtilen nedenlerle idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak açılan bu tür davalarda düzeltme kararı verilemeyen hallerde tespit kararı verilmesi gerekli ve zorunludur. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu