Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme İddianın ileri sürülüş şekli ve dosya içeriğinden anlaşıldığına göre uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2022 NUMARASI : 2022/9 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

    Davanın niteliği itibariyle, inançlı işlem ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedelin tahsili davası olduğu, 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda davacının inançlı işleme yönelik iddiasını yazılı belge ile ispat edemediği, davalı ...'ın da vekalet görevine aykırı davranmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar, Dairece; "Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davada, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası yönünden, vekaletin, davacının iradesine aykırı olarak ve zararlandırma kastıyla kullanıldığı iddiası kanıtlanamadığına göre; davacının temyiz itirazlarının yerinde olmadığı '' gerekçesi ile hüküm onanmış, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

      Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; karşı dava ise, bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacılar-karşı davalılar, davacı ...’ın oğlu olan diğer davacı ...’in borçlarını ödemesine yardımcı olmak amacıyla maliki olduğu 735 ada 265 sayılı parseldeki 10 no’lu bağımsız bölümünü gelini ....’in kardeşi olan davalı ...’a satış göstererek devrettiğini, satış sırasında kullanılan krediden davalı ile birlikte oğlu ....’in yararlandığını, kredi ödendikten sonra evin iade edileceği kararlaştırılmasına rağmen davacı ... ile dava dışı ...’in boşanmaları sonrası bu hususun yerine getirilmediğini, inanca aykırı hareket edildiğini ileri sürerek, çekişmeli bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemişler, karşı davanın ise reddini savunmuşlardır....

        Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde, taşınmazın rayiç bedeli olarak 64.000,00-TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle ödenmesi ve yine hükmedilen yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilerek hükmün düzeltilerek onanmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, tarafların hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder....

          Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” hükmü, 1022 nci maddesinin 1 inci fıkrasında ise “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 6.3. Değerlendirme Dairenin (IV/2.) numaralı paragrafta belirtilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. V....

            in, sözleşmede imzası olmasa bile sözleşme içeriğinde de yazılı olduğu şekilde gerçekleşen taşınmaz devrinde doğrudan ve/veya dolaylı şekilde inanılan kişi olduğunu gösterdiğini, davalıyı temsilen yapılan SMS yazışmaları, yazılı delil niteliğinde kabul edilmezse bile en azından yan delil ve HMK'nın 202. maddesine uygun yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge ve vakıalar niteliğinde olduğunu, davacının dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Şayet, ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı olduğu 480 ada 6 nolu parsel sayılı taşınmazı ticari işlerinde teminat olarak değerlendirmesi amacıyla dava dışı kardeşi ...’ü vekil tayin ettiğini, vekil Barış’ın kendisine verilen vekaletnameye istinaden çekişmeli taşınmazı teminat amacıyla davalı ...'ya devrettiğini, devrin hileli ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı iddianın 5.2.1947 tarih, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı belge ile kanıtlanamadığından reddi doğru olduğu gibi, satış bedelinin ödenmediği yönündeki iddianın da ayrı bir davanın konusunu oluşturacağı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0.90.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu