"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 294 ada 7 parsel sayılı 21597,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, taksim ve bağış nedeni ile davalı ..., 299 ada 14 parsel sayılı 7857,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise aynı nedenlerle davalı ... adına tespit edilmiş; taşınmazlar üzerinde ... lehine daimi irtifak hakkı tesisi bulunduğu beyanlar hanelerinde gösterilmiştir. Davacılar ... ve ..., tapu kaydına ve irsen intikale dayanarak taşınmazların miras bırakanları ... ve ... mirasçıları adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır. Yargılama sırasında ... davaya dahil edilmiştir....
Ayrıca TMK’nun 748/3 madde gereği kurulan geçit hakkı tapu kütüğüne kaydı gerektiğinden tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazdan geçit kurulamaz. Davacıya ait 158 sayılı parsel de mutlak geçit ihtiyacı içerisindedir. Davacı taşınmazının genel yola bağlanabilmesi için, taraf yararları ve komşuluk hukuku ilkeleri ile fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi göz önüne alınarak belirlenen alternatifler arasından uygun olanından geçit hakkı tesisi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 07.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.05.2005 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacılara ait 15,16,17 parseller lehine davalının 5 parselinden geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacılar vekili yargılama sırasında 15 parselle ilgili isteminden vazgeçmiş, en uygun güzergahın 5 parselin ortasından geçen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen yer olduğunu ileri sürmüştür....
Davacı 581 parselin maliki olduğunu, genel yola bağlantısı bulunmadığını belirterek davalılara ait 583 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulması istemi ile dava açmış, davasını 583 sayılı parselin tapu kaydında maliki görünenlerden ..., ..., ... ve ...'ya yöneltmiştir. 583 sayılı parselin tapu kaydının incelenmesinde taşınmazın 4/16 payının ...'e, 3/16 payının ...'e, 3/16 payının ...'e, 3/16 payının ...'ya, 3/16 payınında dava dilekçesinde taraf olarak gösterilmeyen ... kızı ... mirasçılarına ait olduğu anlaşılmaktdır. Tapu maliklerinden ... ./. ... 12.08.1970 tarihinde, ... ise 03.04.2005 tarihinde vefat etmiştir. Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen ... kızı ... ise tespit tarihinden önce 11.07.1955 tarihinde vefat ettiği için 3/16 pay mirasçıları adına tespit ve tescil edilmiştir....
Ancak; Dava konusu taşınmazın dosyadaki tapu kaydına göre; kamulaştırmadan önceki tarihte Botaş lehine 809 m2'de irtifak hakkı tesis edilmiş olup, bu irtifak hakkının taşınmazın değerinde oluşturacağı kaçınılmaz değer kaybının hesaplanıp, bulunacak değerden düşülmesi gerektiğnin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, bilirkişi kurulundan bu hususta ek rapor alınarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,Yargıtay duruş- masında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 550,00 YTL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yasanın sözü edilen bu hükmü uyarınca genellikle tapu kütüğüne yazılarak alenileştirilmesinde fayda umulan hukuki ilişki ve fiili durum şeklinde tarif edilen her beyanın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterebilme olanağı yoktur. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyanda” bulunulabilmesi için ya Medeni Kanunda bir hüküm olması, veya özel kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmesi, yahut tapu sicil tüzüğünde bir düzenleme yapılmış olması gerekir. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Somut olayda; hükümle kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3. maddesi uyarınca tapu sicilinin beyanlar hanesinde yer alan özel sütuna şerh verilmemesi de doğru görülmemiştir....
Ancak; 1-İrtifak hakkı tesisi amacıyla yapılan kamulaştırmasız el koymada oluşan zararın bedeli, taşınmazın irtifak hakkı tesisinden önceki ile irtifak hakkı tesis edildikten sonraki değerleri arasındaki farktan ibarettir. Taşınmazın niteliğine göre, Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin 3. fıkrası gereğince, taşınmazın tamamının bir bütün olarak değeri tespit edildikten sonra aynı maddenin son fıkrası uyarınca irtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oran ve tutarının gerekçeleri ile belirtilmesi gerekir. İrtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oranı, taşınmazın cinsi, özelliği, kullanım şekli, irtifak hakkının niteliği (boru hattı, enerji nakil hattı vs.), taşınmazda kapladığı alan ve yeri, istikameti dikkate alınarak belirlenir....
Zorunlu geçit hakkı, eşyaya bağlı irtifak hakkı biçiminde tesis edileceğinden ve tapu kaydının özel sütununda taşınmaza bağlı irtifakları olarak kaydı gerekeceğinden, geçit hakkı tesisi için kural olarak hem geçit isteyen taşınmazı, hemde aleyhine geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı olması gerekir. Bu nedenle tapuda kayıtlı olmayan taşınmazdan geçit hakkı tesisi olanaklı değildir. Hal böyle olunca; krokide A, B, C, D harfleri ile gösterilen güzergahın geçit yeri olarak belirlenmesi yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşmemektedir. Açıklanan ilkeler ve taraf yararları gözetildiğinde, paftasına göre uygun geçit yeri davacı parselini kuzeyden genel yola bağlayacak 1082 ve 1081 parsellerde aranmalıdır. Bu parsellerden kurulacak geçit hakkının davacıya fazla masraf getirmesi de bu seçeneğin gözardı edilmesini gerektirmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11/09/2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin ......
İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile 1502 parsel sayılı taşınmaz lehine 1486, 1487, 1499, 1496, 1497 ve 1500 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine 07.03.2018 tarihli bilirkişi raporu ve ekli krokide 1 nolu güzergah olarak belirtilen alan üzerinde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı T4 istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporları doğrultusunda en ekonomik ve en kısa yoldan geçit hakkı tesisi gerektiğini, 4. İhtimalden geçit hakkı tesisine karar verilmesi gerekirken en pahalı olan 22.555,00 TL değerli 1. İhtimalden ve sahibi olduğu 1496 parsel üzerinden geçit hakkı tesisine karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir....